İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, başkanlık koltuğundaki ilk yılı geride bıraktı. İmamoğlu, Sirkeci ve Haydarpaşa garı ihalelerinin kendisini çok kızdırdığını belirterek, "Bunun ikinci perdesi de var. Neredeyse 160 yıldır İBB'ye ait Galata Kulesi'nin ısrarla devletin başka bir kurumu tarafından alınma çabasına da kızgınım" dedi. İmamoğlu kendisini en çok hayalkırıklığına uğratan durumun ise deprem tehlikesi varken 'Kanal İstanbul çığırtkanlığı' yapılması olduğunu söyledi
23 Haziran 2020 günü Haliç Kongre Merkezi'nde “Birlikte başardık” sloganı ile düzenlediği değerlendirme toplantısında 16 milyon İstanbulluya hesap verdi. İmamoğlu, tartışmalar ve gerginlikler içinde geçen bir yılın, kişisel hayatına etkilerini, sevinçlerini, kızgınlıklarını da Sözcü'den Özlem Güvemli'ye anlattı. İmamoğlu şunları söyledi
Bir yıl boyunca çok sayıda tartışmanın ve polemiğin içinde kaldınız. İBB Başkanı olarak sizi en çok kızdıran olay hangisi oldu?
Sirkeci ve Haydarpaşa garlarının, kim olduğu belli olmayan birisine pas edilmesine, bizim hukuksuz şekilde ihaleden elenmemize çok kızmıştım. Hatta kızgınlığımın tarifi bile yok. Garın depo bölümlerinin topluma mal olacağı bir sürecin başlatılması yerine, kim olduğu belli olmayan bir şahsa verilmesine, bu konuda çaba gösterilmesine hâlâ katlanamıyorum.
Hâlâ çok kızgınım. Bunun ikinci perdesi de var. Neredeyse 160 yıldır İBB'ye ait Galata Kulesi'nin ısrarla devletin başka bir kurumu tarafından alınma çabasına da kızgınım. Yangından mal kaçırır gibi sürecin işletilmesi yine çok kızdığım hususlardan biri oldu.
Halkla bir arada iş yapmayı becerebilme duygusu ile hareket ettiğiniz zaman, İstanbul ve Türkiye o kadar büyük sorunları bir anda çözebilir ki… Bu beceriyi göstermeyip ‘elden alma' gayreti beni çok ama çok kızdırıyor.
Bu süreçte sizi en çok sevindiren, mutlu eden olay hangisiydi?
Halk Süt dağıtım ekibinde yer alan, yeni işe girmiş pırıl pırıl gençlerimizin, çocukların süt sevincini anlatırken mutluluktan ağlamalarını unutamam. O toplantıyı unutamam, çok mutlu olmuştum. İyi ki çocuklar için bu projeyi başlatmışız. İyi ki her ay 115 bin çocuğumuzu mutlu ediyoruz. Umut ediyorum, bu mutluluğu daha da büyütürüz. Beni en fazla mutlu eden olay bu.
"Ailemin gündeme taşınması üzücü oldu"
Bir yıllık süreçte özel hayatınız nasıl etkilendi?
İster istemez kısıtlılık yarattı. Türkiye'nin gündemine oturmuştuk. Bu durum sosyal buluşmalarımızı engelledi. Biraz daha aile içinde buluşmaya, toplanmaya gayret ettik. İstanbul gündeminin, ailem üzerinden gündeme taşınmasının üzdüğü zamanlar da oldu. Umarım bu anlayış ve bu tavır değişir.
"Kanal İstanbul'un tartışılması en büyük hayal kırıklığımdır"
Bir yıllık süre zarfından en büyük hayal kırıklığınız ne oldu?
Hayal kırıklığı yaşadığım epeyce olay var aslında. Dikkat çekici olansa, İstanbul'un en büyük problemi deprem. Biz depremle mücadele etmek zorundayız, her anımızda bunu yaşamak zorundayız. İstanbul dediğimizde, Türkiye'yi hatta Avrupa'yı ekonomik olarak etkileyecek, 10 binlerce can kaybına sebep olacak deprem hususu dururken kentin gündemine ısrarla, inatla, anlamsız bir şekilde Kanal İstanbul'u taşımak benim en büyük hayal kırıklığım.
Bu uyarılarımıza rağmen, tek bir bilim adamının bunun savunmamasına rağmen, deprem dururken ‘Kanal İstanbul da Kanal İstanbul' diye çığırtkanlık yapılması benim; devletimiz, milletimiz ve şehrimiz adına en büyük hayal kırıklığımdır.
"Bağışlara blokeye hâlâ şaşırıyorum"
Sizi en çok şaşırtan hangi olay oldu?
Milletin kendi iradesiyle, gönlünden koparak, şartsız biçimde belediyenin kampanyasına bağışladığı parayı bloke etme anlayışını, bu hırsı anlayamıyorum. Bu beni çok şaşırttı. Hâlâ inatla, kibirle buna müdahale edilmemesi, paraların serbest bırakılmaması, haksız şekilde o paranın bankada bloke edilmiş halde beklemesi…
Hâlâ da şaşırmaya devam ediyorum. Bıraksa ne olacak? O yardımsever insanların milyonlarca lirası, yine ihtiyacı olan vatandaşlarımıza milyonlarca lira olarak dağıtılacak. ‘Çözün bu işi' diye her gün ısrar ediyorum. Bunu yaptığınız sürece millet size hakkını helal etmeyecek.
Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimini 13 bin 729 oy farkı ile kazandı. 17 gün boyunca mazbatası verilmedi. 17 Nisan'da mazbatasını alarak koltuğuna oturan İmamoğlu, 18 gün görevde kaldı. YSK, İstanbul seçimini iptal etti. 23 Haziran'da tekrarlanan seçimde AKP adayı Binali Yıldırım'a 806 bin 767 oy fark atan İmamoğlu, 27 Haziran'da görevine başladı.