İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alındıktan sonra hakkında tutuklama kararı verilen Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne kondu. İmamoğlu’nu dün ailesi cezaevinde ziyaret etti. Baba Hasan İmamoğlu, o görüşmeyi anlattı.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’ün aktardığına göre, baba İmamoğlu, “Ekrem’i çok moralli gördüm. Benim konuşmama fırsat bile vermeden hep o konuştu” dedi. Oğlunun “seçimler için çok iddialı” olduğunu söyleyen baba İmamoğlu, “Ekrem Bey’i, biraz kilo vermiş gördüm. O da nezaret döneminde daha çok vermiş” dedi.
Hasan İmamoğlu, oğluna karşı gösterilen ilgi ve destek için de, “Bizim insanımız adildir. Ama maalesef adaletli olmayan idareciler de çıkıyor” dedi.
"Ekrem’i çok moralli gördüm"
Baba Hasan İmamoğlu, oğluyla cezaevinde ilk görüşünü şöyle anlattı:
“Ekrem’i çok moralli gördüm. Benim konuşmama fırsat bile vermeden hep o konuştu. ‘Baba, bu iş böyle nereye kadar gider, ama hiç mesele değil. Ben bütün parti çalışmalarına dikkat ediyorum. Arkadaşlarımızla mesai içinde görüşüyorum. İdari açıdan herhangi bir sıkıntı yok.’ Seçimler için çok iddialı.
“Baba, cezaevi o kadar kötü bir yer değil” demiş
İkimiz de konuşmamızda, ‘Allah Devletimize, milletimize zeval vermesin. İnşallah sen de bir an önce tahliye olursun’ dediğimde, ‘Baba, cezaevi o kadar kötü bir yer değil. Kitap okuyorum. Ama ziyaretçilerimden fırsat bulup tam olarak okuyorum da diyemem.’ Belki bizim gönlümüz olsun, daha fazla üzülmeyelim diye bunları söylüyordur. Ama ne olursa olsun oranın adı cezaevi.
“Sağ olsun bütün görevlilerin de çok yakın ilgi ve alakalarını gördüm”
Cezaevinde açık söyleyeyim şunu da gördüm: Cezaevine ilk kez gittim. Sağ olsun bütün görevlilerin de çok yakın ilgi ve alakalarını gördüm. Ekrem Bey de aynı şeyleri söyledi. Yani cezaevinde de aynı, polis de aynı yakınlığı görmüş. ‘Bu konuda çok rahatım’ dedi.
“Biraz kilo vermiş”
Ekrem Bey’i, biraz kilo vermiş gördüm. O da nezaret döneminde daha çok vermiş. Kendisi spora meraklıdır. Cezaevimde küçük bir alanda ancak yürüyüş yapabilme imkanı var. Orada yürüyüş yapması ziyaretçilerin çokluğundan mümkün olmuyor. Biz Ekrem’i beklerken, cezaevi görevlisi de, ‘Aşırı sayıda ziyaretçisi geldiğini’ söyledi. Allah yokluklarını vermesin. Benim için önemli olan onun moralli oluşuydu. Çok şükür çok moralliydi.
“Sonuçta orasının adı cezaevi”
Orada, iş hayatımızdan bahsetmedik. Belki biliyordur, bilmiyorum ama bizimle ilgili yasaklar devam ediyor. Gittiğimde Beylikdüzü Belediye Başkanımızı, bazı belediye başkanları ve bürokratları da ziyaret etmek istedim. ‘Onun için başka gün gelmemi’ söylediler. Görüşme yapabilmenin de kuralları var tabii. Sonuçta orasının adı cezaevi, başka bir şey değil.
“Başkan olduğunda randevu istediğim zamanlar oluyordu, görüşme süresini benden kısıyordu”
Görüşme süresi 40 dakika olarak belirlenmişti. Oğlumla açık görüş yaptık. Biz görüşürken, iki kez görüşmenin kalan süresi hatırlatıldı. Yani ‘Görüşme sürenizin bitmesine 10 dakika kaldı, 5 dakika kaldı’ gibi. Görevliye, ‘Rahat olun, biz süremizi bile doldurmadan önce çıkarız’ dedim. Hakikaten öyle. Ekrem Bey, başkan olduğunda randevu istediğim zamanlar oluyordu. Görüşme süresini benden kısıyordu. Çünkü çok işi oluyordu.”
