Baca gibi tüten televizyonlar, alevler içindeki buzdolapları, kirden neredeyse simsiyah olmuş nehirler… Bunlar küresel elektronik çöpünün son durağı Agbogbloşi’de yaşanayan insanların günlük hayatının bir parçası. Gana’nın başkenti Akra’ya ait olan bu semt, küresel elektronik tüketiminin korkunç sonuçlarının bir semboli kabul ediliyor. Yaklaşık 20 bin çocuk, bu dev elektronik mezarlıkta çalışıp değerli metal ve parçaları kurtarmaya çalışıyor ve bu sırada yığından çıkan zehirli gazlara maruz kalıyor. Gana Çevre Bakanlığı’nın verilerine göre bu zehirli gazlardan etkilenen kişilerin sayısı 250 bini buldu. Çevre kirliliği ile mücadele projelerini destekleyen Amerikan Blacksmith Enstitüsü, zehirli gazlar nedeniyle Agbogbloşi’yi dünyanın en kirli 10 noktası listesine aldı.
Darmstadt Ekoloji Enstitüsü’nden çevre uzmanı Dr. Matthias Buchert, konuya ilişkin şunları kaydediyor: "Buralarda çalışanların sağlığı ciddi ölçüde zarar görüyor. Ağır ihlaller ve yoğun çevre kirliliğinin bu insanların ortalama yaşam süresini ciddi ölçüde düşürdüğünü söyleyebiliriz."
"Çöp Suçları, Çöp Riskleri"
Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) kamuoyuna sunduğu son rapor da aynı sorunun Afrika’nın diğer şehirlerinde ve Asya’da da yaşandığını ortaya koyuyor. "Çöp Suçları, Çöp Riskleri" (Waste Crimes, Waste Risks) adlı raporu açıklayan Program'ın Direktörü Achim Steiner, "Eşi benzeri görülmemiş bir elektronik hurda tsunamisi ile karşı karşıyayız" diye konuştu. Steiner, yasal ve yasa dışı elektronik çöp nakliyatının Afrika’da en fazla Gana, Nijerya, Fildişi Sahili’ne, Asya’da ise Çin, Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’e yapıldığını kaydetti.
BM raporuna göre küresel çaptaki yıllık elektronik çöpün yüzde 90’nı yasa dışı yollardan elden çıkarılıyor. Bununla birlikte küresel hurda yığınları giderek büyüyor. Yıllık yaklaşık 42 milyon ton olduğu tahmin edilen elektronik çöp miktarının 2017 yılına kadar 50 milyon tona ulaşacağı düşünülüyor.
Yasa dışı ticaretten 17 milyar euro
Agbogbloşi de bu elektronik çöplüğün son durağı. Televizyon, cep telefonu ve bilgisayarlar buraya ulaşana kadar birçok aracının cüzdanına yığınla para bırakıyor. BM Çevre Programı'na göre, küresel çaptaki yasa dışı elektronik çöp ticaretiyle yaklaşık 17 milyar euro ciro yapılıyor. Yıllarca elektronik çöpün değer üretim zinciri üzerine araştırmalar yapan Buchert, şunları kaydediyor: "Bu cihazların örneğin Afrika’daki yüzbinlerce insanın geçim kaynağı olduğunu unutmamak lazım. Bu insanlar, gönderilen cihazları çok becerekli bir biçimde tamir ediyor ve bu sayede televizyon, bilgisayar ve cep telefonları yeniden kullanılabiliyor. Ama sorun şu noktada yatıyor: Eğer bu cihazlar ömrünü doldurmuşsa, tüm bu ülkelerde yeniden değerlendirme ve Recycling temel yapıları olmadığı için büyük bir sorun ortaya çıkıyor."
Sorun sanayi ülkelerinde düğümleniyor
Buchert’e göre bu sorunun sonucu olarak da Agbogbloşi’deki gibi dev elektronik hurda yığınları ortaya çıkıyor. Sorun ise yine sanayi ülkelerinde düğümleniyor. Zira bozuk elektronik cihazların yurtdışına çıkarılmasının yasak olmasına rağmen, örneğin Alman limanlarından hâlâ konteyner dolusu elektronik çöp yollanıyor. Almanya, kürsel çapta en fazla elektronik çöp üreten ülkelerden biri. Ülkede yıllık kişi başına düşen elektronik çöp miktarı ortalama 21 buçuk kilogram, bundan Gana’ya ulaşan miktar ise 1 buçuk kilogramı buluyor.
Federal hükümet de elektronik çöpün elden çıkarılma sorununu teslim etti ve çözüm aramaya başladı. Mart ayında çalışmalarına başlanan yeni bir yasa, elektronik cihaz ihracatı yapan firmalara, cihazların gerçekten çalışıp çalışmadığını belgeleme zorunluluğu getiriyor. Ancak Buchert, sadece beyan etmenin yeterli olmadığı kanaatinde. Çevre uzmanına göre nakliyat da kapsamlı bir kontrolden geçmeli. Yasanın yürürlüğe girmesi için Federal Meclis ve Eyalet Temsilciler Meclisi’nin onayından geçmesi gerekiyor.