Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından Hatay Havalimanı pistinin bir bölümünün kullanılamaz hale gelmesi, afetlere havadan müdahalenin önemini de gündeme getirdi. Emekli Hava Pilot Tuğgeneral Hüseyin Fazla, küçük uçakların, bir bölümü hasar görmüş meydanlarda dahi kullanılabildiğini belirterek, “Türkiye, bir an önce bölgesel yolcu uçak projesini hayata geçirmeli. Bu şekilde depremden hemen sonra bölgesel yolcu uçağı kullanılabilir, afete havadan müdahale sağlanabilirdi” dedi.
“Havalimanı hemen kullanılabilirdi”
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda savaş pilotu olarak görev yapan, NATO’da yurtdışı daimi görevlerin ardından da TUSAŞ’ta Uçuş Başkanlığı görevinde bulunan Stratejik Araştırmalar Merkezi (STRASAM) Başkanı Dr. Hüseyin Fazla, afetlerde havadan müdahalenin daha hızlı yapılabilmesi için bölgesel yolcu uçağı projesi başlatılması gerektiği çağrısında bulundu. Bölgesel yolcu uçaklarının diğer dar ve geniş gövde uçaklardan farklı olarak, kısa pistlere, bir bölümü hasar görmüş meydanlardaki iniş şeritlerine, gerektiğinde toprak pistlere bile iniş kalkış yapabilme özelliğine dikkati çeken Fazla, şöyle konuştu:
“Kahramanmaraş depreminde Hatay, Elâzığ, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi meydanlarımızdaki iniş şeritleri bu uçaklarla hemen kullanılmaya başlansaydı mağdurlar, depremzedeler olabildiğince deprem bölgesi dışına süratle taşınabilir ve deprem bölgesine arama kurtarma ekiplerinin, yardım malzemelerinin, iletişim terminallerinin taşınması da söz konusu olurdu.”
Hüseyin Fazla
“Bozulma yalnızca pist başındaydı”
Depremin ardından Hatay Havalimanı’nın bir bölümünün kullanılamaz hale geldiğine dikkati çeken Fazla, şöyle devam etti:
“Kahramanmaraş depreminde Hatay, Elâzığ, Kahramanmaraş, Gaziantep gibi meydanlarımızdaki iniş şeritleri bu uçaklarla hemen kullanılmaya başlanabilirdi. Şiddetli bir depremde bile pistler genellikle kayda değer ölçüde az hasar görür. Pistte çatlaklar ve delikler olsa bile yardım götürecek modern bölgesel yolcu uçakları, kısa pist ihtiyaçları nedeniyle uzun bir süre güvenli bir operasyonun önünü açabilirler. Hatay Havalimanı örneğine baktığımızda, deprem sadece iniş şeridinde pist başında bir bozulmaya neden olmuştur. Bunun ötesine bölgesel yolcu uçakları ile iniş ve kalkış kolaylıkla yapılabilecekken, dar ve geniş gövdeli uçaklar için bu haliyle pist riskli bir operasyon anlamına geliyordu.”
“Sivil havayolu taşımacılığında da çığır açılabilir”
Türkiye genelinde sivil ve askeri meydan olmak üzere toplam 91 iniş şeridinin bulunduğunu kaydeden Fazla, bölgesel yolcu uçağı ile askeri pistlerin de kullanılabilir hale geleceğini vurguladı. Fazla, şu ifadeleri kullandı:
“Böylelikle, hava taşımacılığında modern, güvenilir ve uygun maliyetli çözümlerin halkımıza hizmet noktasında kazanılmasının önü açılabilecektir. Bu kapsamda, üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, uygun göller de planlamaya dahil edilmek suretiyle, bu uçakların deniz uçağı versiyonlarının da kullanımı söz konusu olabilecektir. Kıyı şeritlerinde uygun yakıt ikmal noktaları, yolcu ve kargo yükleme ve boşaltma bölgeleri tahsisi yapılması yeterli olacaktır. Türkiye sathında bölgesel yolcu uçaklarının, dar ve geniş gövde uçakların mevcut hava taşımacılığı hizmetlerini tamamlayıcı bir rolde, hub sisteminin devreye sokulmasıyla birlikte kullanımı halinde, sivil havayolu taşımacılığında çığır açacak bir mesafe kat edilebilecektir.”