T24 ANKARA
EMEP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Halil İmrek, 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki hâlâ çözülemediğine dikkat çekerek, “Halkımızı acılarıyla, yıkımla baş başa bırakan zihniyet ve belediyeleri, şimdi kurulacak kentin rant ve kârını paylaşma derdindeler. Onun içindir ki bu partilerin belediye başkan adayları, meclis üyeleri patron, müteahhit, inşaatçı, emlakçıdır. Çünkü şehirler; rantın en büyük alanıdır. Sermeyenin, belediye yönetimlerine ihtiyacı vardır” dedi.
“Tarım alanlarına, zeytin bahçelerine çöküyorlar”
EMEP (Emek Partisi) Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Halil İmrek, deprem bölgesindeki sorunlar hakkında T24’e konuştu. İktidarın yaptığı rezerv alan düzenlemesi ve acele kamulaştırma kararına dikkat çeken İmrek, “Halkımızı acılarıyla, yıkımla baş başa bırakan tek adam iktidarı ve belediyeleri, şimdi 'yeniden inşa' diyerek yine inşaatın ve betonun rant ve kârını paylaşma derdine düştüler. İmar aflarıyla, türlü kanunsuzluklarla doğamızı talan edenler şimdi de halkın birikimlerine, tarım alanlarına, zeytin bahçelerine çöküyor” dedi.
“Siyasi iktidar bir yılda 7 bin konutu yapıp teslim edemedi”
Hatay’da 300 bin konuta ihtiyaç olduğunu ve konteynerlerde yerlerinin yanlış belirlenmesinden kaynaklı su ve elektrik sorunu yaşandığını söyleyen İmrek, “Siyasi iktidar bir yıl geçmesine rağmen daha 7 bin konutu yapıp teslim edemedi. Konteynerlerde kalan halk zor bir süreç yaşıyor. Halkın barınma sorunu merkezi ve yerel iktidarın sorumluluğundadır” dedi. İmrek, barınma sorununun çözümü için, “Halkı ve ihtiyaçlarını merkezine alan, kara, ranta dayalı olmayan bilim ve mühendislik bilgisi ile depreme dayanıklı binalar inşa etmekle olur” ifadelerini kullandı.
“Su ve göl havzaları imara açılarak yağmalandı”
İmrek, siyasi iktidarın ve yerel yönetimin 6 Şubat depremleri öncesinde herhangi bir önlem almadığını söyleyerek, “Depremin değil yıllardır alınmayan önlemlerin kurbanı olduk. Tarım alanları, su ve göl havzaları imara açılarak yağmalandı. Belediyeler denetlemedi, kayıt dışı ve kaçak olarak çoğalan beton yığınları hükümetlerin imar aflarıyla çoğaldı. Kentimizde büyük bir yıkıma yol açtı” dedi.
Siyasi iktidarın depremi fırsata çevirdiğini söyleyen İmrek, “Depremden önce var olan sorunlar, depremle büyük bir çileye döndü. Depremi fırsata çeviren siyasi iktidar ve onun yerel uzantıları, yandaş inşaat şirketleri ve müteahhitler; yüksek kar ve rant elde etmek için, halktan gizledikleri imar planları ile kenti inşa edecekler” ifadelerine yer verdi.
“Belediyeyi tek bir başkan değil, halk yönetsin”
İmrek, belediyeyi “tek adam siyaseti” ile yönetmeyeceğini ve halkın belediye üzerinde söz sahibi olacağı mekanizmalar oluşturacağını ifade ederek, “Belediyeyi tek bir başkan değil, halk yönetsin. Yönetiminde, halkın söz ve karar sahibi olduğu belediyeleri birlikte kazanalım. Halk meclisleri ile belediye yönetimlerinde bu örgütlülüğü sağlayalım” dedi.
“Tosyalı Demir Çelik Fabrikası'nda ne oldu? ”
Emek Partisi İskenderun Belediye Meclis üyesi adayı Murat Değirmenci de siyasal iktidarın hem halkı hem de kentleri sömürdüğüne dikkat çekerek, bununla ilgili şöyle bir örnek verdi:
“Beş yıl boyunca İskenderun Belediyesini yöneten Fatih Tosyalı, kendi holdingi için şehrin imar planlarını değiştirdi. Böylece holding, sanayi bölgesinde denizi doldurarak büyük bir liman inşa etti. Peki Tosyalı Demir Çelik Fabrikası'nda ne oldu? Yaşanan patlamada yanan işçilerin üzerine damacana ile su döktüler. Bu Türkiye'deki vahşi sömürünün bir fotoğrafıdır. 3 işçi bu iş cinayetinden yaşamını yitirdi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için alınan bir önlem yoktu. Tek hedefleri işçilerin canı ve kanı üzerinden büyümek.”