05 Ekim 2019 10:09
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Bakan Faruk Çelik'in, "İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye'yi yorar" açıklamasıyla başlayan '50+1' tartışmalarına ilişkin konuştu. "Son günlerde yaşanan anlamsız bir tartışmaya da burada son noktayı koymak istiyorum" diyen Erdoğan, "Cumhurbaşkanı seçilme oranının yüzde 40'a düşürülmesiyle ilgili ne düşüncemiz ne niyetimiz ne de çabamız söz konusudur" ifadelerini kullandı.
Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Erdoğan'la aynı zamanda partisinin Bolu'da gerçekleştirilen kampının açılışında konuştu. Eski CHP milletvekili Barış Yarkadaş, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, AKP ve CHP yöneticileri tarafından parti liderlerinin konuşmalarının çakışacağı sebebiyle anlaştığını; Kılıçdaroğlu'nun saat 10:00'da Erdoğan'ın ise 10:45'te kürsüye çıkmasının kararlaştırıldığını yazdı. Ancak Yarkadaş, Erdoğan'ın bu anlaşmaya uymayarak Kılıçdaroğlu ile aynı zamanda konuşmaya başladığını belirtti.
Birçok televizyon kanalı ise yaklaşık üç dakika önce konuşmaya başlayan Kılıçdaroğlu'nu verirken, Erdoğan'ın kürsüye çıkmasıyla CHP liderinin yayınını kesti.
Erdoğan, konuşmasının başında Cumhur İttifakı kurduğu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye partisinin adına da geçmiş olsun dileklerinde bulunurken şaşırarak 'Refah Partisi' dedi. Erdoğan'ı, ön sıralardan izleyen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ağız hareketleriyle düzeltmeye çalıştı. Kısa bir süre içinde durumu fark ederek 'AK Parti' şeklinde kendini düzelten Erdoğan'a salon gülümseyerek karşılık verdi.
Erdoğan'ın konuşmasından bölümler şöyle:
Vesayetçi anlayışı tüm çırpınmalarına karşın ülkemizden kazıyıp attık. Siyaset mühendisliği hesaplarıyla milli iradenin arkasından dolanma gayretleri hep hüsrana uğruyor. Sırtını millete değil de başka güçlere dayayan herkes tepe taklak yuvarlanıyor. Terör örgütleri üzerinden ülkemizi esir almaya çalışanların oyunları boşa çıkıyor. Son olarak ekonomi üzerinden yazılan felaket senaryolarını da birer birer bozuyoruz. Milletimizin özgürlüğüne gözü dikenlere olduğu gibi ekmeğine el uzatanlara da bunun bir bedeli olduğunu hatırlatıyoruz. Son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye ortak paydasında buluşan herkesle birlikte yol yürümemiz gerektiğini gösteriyor. MHP ile 15 Temmuz gecesinden beri yürüttüğümüz çalışmalar hepimiz açısından memnuniyet verici bir şekilde sürüyor. Önümüzdeki dönemde MHP ile çok daha kapsamlı ve yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile de Sayın Bahçeli'ye geçmiş olsun dileklerini şahsım katında tüm Refah Partisi olarak ifade etmek istiyorum."
"Bu hizmetleri milletimize en doğru ve etkili şekilde anlatmalıyız. Elbette bununla yetinmeyecek yeni ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak projeler geliştireceğiz. Ülkemizdeki her bir vatandaşın geleceği için hayat kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız."
"Ak Parti'nin kendisine sağladığı gücü millete tepeden bakmak, milleti hiçe saymak, sadece şahsi çıkarlarını kullanan zihniyetin partimizin çatısı altında yeri yoktur. Parti yönetiminden ülke yönetimine kadar her bir arkadaşımız kendine tevdi edilen vazifeyi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekle görevlidir. Hiç kimsenin üstlendiği sorumluluğu yerine getirmeyip her şeyi bir üste, özellikle de şahsıma havale etme kolaycılığına hakkı yoktur. Bu biz ciddi manada üzüyor. 'Efendi böyle istedi.' Haberimiz yok ama bunun istismarını yapanlar var. Bunları da buradan tüm milletime duyuruyorum. Şunu herkes bilmelidir ki bunların hepsi maalesef fırsatçılıktır. Bu fırsatçılığa imkân vermeyeceğiz. Hep birlikte işimizi en iyi şekilde yapacak bunu için gereken inisiyatifleri alacak, sorumlulukları üstleneceğiz."
"Ak Parti şu anda 10 milyon 500 bine varan bir üye sayısına sahiptir. Üyelik şuurunu çok farklı bir yere çıkarmalıyız."
"Yükümüz ne kadar ağır olursa olsun seferin de tahammülün de içimizde olduğunu unutmayan bir bilinçle davamıza sıkı sıkıya sarılmakta kararlıyız. AK Parti saflarına katılan her kesimden her anlayıştan insanımızı işte bu büyük medeniyet davamıza ortak etmekte mükellefiz."
"Bu kapıdan içeri girmiş herkesin, özellikle hanım kardeşlerimizin ve kardeşlerimizin pratikleriyle olumlu gelişmeleri sağlamış olmalıyız. Bunu temin edemediysek işimizi eksik yapıyoruz demektir. İstikameti belli olmayan herhangi bir araç nasıl kaybolup giderse medeniyet davası olmayan bir toplumun da akıbeti budur. Türkiye'yi geçmişinden ve özünden kopartma gayretlerinin amacı budur. Bizim de kimliksiz, kişiliksiz, hazan yaprakları gibi milletin önünde sürüklenmemizi bekliyorlar ama buna fırsat vermeyeceğiz. Türkiye bölgenin de dünyadaki bir medeniyet davasının da Allah'ın izniyle öncüsüdür. Bu konuda da kararlıyız. Asla taviz vermeyeceğiz. Ne kadar güçlü eserse essin kendimizi bu yıkıcı rüzgârın akışına bırakmayacağız."
"İnancından ve imanından şüphe duymayan insanlar olarak hiçbir engelin bizi durduramayacağına inanıyoruz. Bugün karşımızda duran her meseleye aynı anlayışla yaklaşıyor üzerine gidiyoruz. Fitne odakları bizi yıldırmasın. Bunlara karşı biz kardeşlik bağlarımızı özellikle de Ancak inananlar kardeştir düsturuyla aşarak yolumuza devam ediyoruz. Bizim medeniyetimiz bu ülkenin her vatandaşını kucaklayabilir. Bu büyük medeniyet davasının küresel temsilcisi olma sorumluluğunu üstlenmiş durumdayız. Bunu bizim söylememize gerek yok, bunu küresel ölçekteki kardeşlerimiz söylüyorlar. Hedeflerimize ulaşmak üzere çıkacağımız yolculuk için sabahı bekleyemeyiz."
"En çok ihmal ettiğimiz hususların eğitim ve kültür olduğunu her fırsatta ifade ediyorum, etmeye de devam edeceğim. Dolayısıyla hemen şu an harekete geçmeliyiz. Çünkü zaten bir gecikme söz konusu. Yeni neslin ufkunun geliştiği, azmi en büyük umut kaynağımızdır. Bize düşen elimizdeki bu kıymeti medeniyet değerlerimizle teşhis ederek paha biçilemez bir hazine haline dönüştürmektir."
"Türkiye'yi başka türlü dize getirmeyeceklerini görenler tüm güçleriyle AK Parti'nin üzerine yükleniyorlar. Saldırıların sebebi şahsımın veya tek tek isimlere değil temsil etiğimiz davanın en büyük tehdit olarak görülmesindendir. Bu dava bakîdir. Bu kadro tek yürek tek bilek olduğu müddetçe ne dışarıdan ne içeriden hiçbir güç bizi hedeflerimize yürümekten alı koyamaz."
"Birinci yılını geride bıraktığımız CHS'nin uzun yıllar boyunca ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacağını düşünüyorum. Bu vesileyle son günlerde yaşanan anlamsız bir tartışmaya da burada son noktayı koymak istiyorum. Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 40'a düşürülmesiyle ilgili ne düşüncemiz ne niyetimiz ne de çabamız söz konusudur."
"Eksiklikler tespit ediyorsanız ilgili mercilere, cumhurbaşkanlığı yardımcılığına bildirirsiniz. Biz de değerlendirmesini yapar, bunlardan kaçınmaz gerekeni yaparız. bu kadar basittir. Alışkanlıkları değiştirmek kolay olmuyor. Eski sistemin alışkanlıklarıyla yeni sistemi uygulamak kolay olmuyor."
Yeni yasama döneminde Meclisimizden en büyük beklentimizden biri, yargı reformu çerçevesinde hazırlanan kanun tekliflerini sonuçlandırmaktır. Amacımız böylesine önemli bir konunun komisyonlardan ve Genel Kurul'dan mümkün olan en geniş uzlaşmayla geçmesidir. Yargı reformunun ikinci paketi de hazırlanıyor. Çocukların anne babaya tesliminin icra ve iflas sisteminin dışına çıkartılması konusu da ikinci pakette yer alıyor. Yoksulluk nafakası ile ilgili tartışmaları sona erdirmeye yönelik düzenleme de ikinci pakette yer alacak başlıklardan biri. Şimdi reform belgesi çerçevesindeki ikinci paketin hazırlıkları yapılıyor. Bu kapsamda idarelerin taraf olduğu bazı uyuşmazlıklarla ilgili zorunlu sulh yolu için müstakil bir düzenleme öngörülüyor. İkinci pakette yer alan bir husus noterli kurumunun daha etkin hale getirilmesidir. Noter ve noter yardımcılığı için sınav getirilmesi, bazı çekişmesiz yargı işlerinin noterde yürütülmesiyle ilgili düzenleme de bu başlık altında düzenlenecektir. Denetimli serbestliğin maktu yerine orantılı uygulamasını esas alan bir düzenleme özel infaz usullerinin kapsamını da genişletiyor. Böylece infazın ıslah amacına uygun olarak gerçekleştirilmesi yönünde işlemlerin kaydedilmesi hedefleniyor. İkinci yargı paketini de tüm siyasi partilere sunacağız.
"Türkiye'nin Suriyelileri evlerine kavuşturmayı amaçlayan adımlarına karşı çıkarak rejimle ve terör örgütleriyle aynı çizgiye gelmekten çekinmiyorlar. Bekamızla doğrudan ilgili en kritik noktada dahi ülkemizin cari politikalarının tam zıddı yönünde girişimde bulunanlar çıkabiliyor. Türkiye, kendi iddiasıyla bu ülkenin en eski partisinin, siyaset üretemediği için iradesini terör örgütünün güdümündeki yapılara teslim edişinin trajik hikayesini seyrediyor. Sadece rejim bölgesine değil, bölücü terör örgütünün işgali altındaki yerlere de kimse dönmüyorsa bunun bir sebebi var."
"Ülkemizi terör örgütünden uzak tutmak için sürekli yüzümüze gülen, diplomatik söz oyunlarıyla oyalayanlara diyoruz ki artık söz bitti. Hazırlıklarımızı yaptık, harekat planlarımızı tamamladık, gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır. Hem karadan hem havadan bu harekatı yürüteceğiz. Fırat'ın doğusuyla ilgili muhataplarımıza her türlü ikazı yaptık. Yeteri kadar da sabırla davrandık. Kara devriyesiymiş, hava devriyesiymiş bütün bunların hikaye olduğunu görüyoruz. Müttefiklerimize sorumuz gayet açıktır, siz SDG adıyla gözlerden kaçırmaya çalıştığınız PKK/YPG'yi terör örgütü olarak tanıyor musunuz, tanımıyor musunuz bunu açıklayın? Amacımız Fırat'ın doğusunu da, altını çiziyorum, barış pınarlarıyla sulamaktır. Bu bölgede 2 milyon kişiyi iskan etmeyi planlıyoruz."
"Ekonomi hiç şüphesiz en başta gelen konumuzdur. Bugün Türkiye 17 yıl öncesinden çok farklı bir yerde duruyor. Hayata geçirdiğimiz ekonomik durumlarla ülkemizin çevresini değiştirdik. Türkiye'nin 2000'ler öncesiyle mukayese edilemeyecek bir güce sahip olduğu ortada.
Son yıllarda küresel çaplı spekülatif saldırların odağında yer almamıza rağmen bu güçlü konumumuzu korumayı başardık.
Merkez Bankasının yerinde ve doğru müdahaleleriyle faiz oranları makul seviyelere gerilemiştir, daha da gerileyecektir. Kaynakların verimli kullanımı ve tasarruf temelli bütçe yönetiminde kararlıyız. Yüksek katma değerlerin üretimini tüm gücümüzle teşvik edeceğiz, KOBİ'leri finanstan pazarlara erişime kadar her alanda güçlü şekilde destekleyeceğiz. Vatandaşlarımızdan, birikimlerini yabancı para yerine Türk Lirası bazlı finansal ürünlerde değerlendirmelerini özellikle istirham ediyorum. Seçimsiz geçecek önümüzdeki 4 yılda ekonomideki yol haritamızı hassasiyetle takip edecek ve 2023 hedeflerimize ulaşacağız. (Yeni ekonomi programı) Program dönemi sonunda enflasyonu yüzde 5'in, işsizliği de yüzde 10'un altına indirmiş olacağız. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda büyümeyi yüzde 5 ve daha üzerine çıkarmaktır.”
"Bugün Türkiye son dönemde aldığımız tedbirlerle küresel ticaret savaşların etkilerine en hazırlıklı ülkelerin başında geliyor. YEP'de orta ve uzun vadede sürdürülebilir ve dengeli bir büyümeyi sağlamanın yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Kısa vadedeki gelişmelerin büyüme oranımızla ilgili ortaya çıkardığı çelişkiler içeride ve dışarıda giderilmiştir. Ülkemizin bu yılı pozitif büyüme ile çıkaracağı değerlendirmeler yayınlanıyor. Uyguladığımız programın en büyük kazanımını cari dengede elde ettik."
"Bütün karalamalara rağmen yapısal reformların da desteğiyle cari dengedeki açık sorununu bir daha geri gelmemek üzere kapatmış bulunuyoruz. Enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirmeyi başardık. Faiz 7 küsürdeydi, neyi patlattılar, Gezi olaylarını. Niye? Çünkü Türkiye'nin bir yerden önünü kesmeleri gerekiyordu. İşte o işin başını çekenler şimdi hesap veriyorlar. Bir anda yüzde 40'ların üzerine faiz çıktı. Şimdi ise yeniden faiz indirilmek suretiyle enflasyonun da indiğini görüyoruz. Farklı etkenler de yok değil var ama bu işin ana belirleyeni biliniz ki faizdir, faiz de enflasyonun ana tetikleyicisidir. İddia ile söylüyorum faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunun tersini birileri hâlâ söyleyerek bizi aldatmaya çalışıyor."
"Bu programla milletimize verimliliği, büyümeyi adaletli paylaşımı esas alan bir ekonomi programı vadediyoruz."
"Türk Akımı'nın deniz altından geçen kısmını geçtiğimiz yıl tamamlamıştık. Bu sene sonuna doğru Türk Akımı'nda ilk gaz akışını Rusya'dan gerçekleştiriyoruz."
"Gelecekte gıdayı kontrol edenin dünyayı da kontrol edeceği gerçeği giderek netleşiyor."
"Türkiye'ye bu güne kadar ne yapıldıysa AK Parti yaptı. Bundan sonra da ne yapılacaksa Ak Parti yapacaktır."
© Tüm hakları saklıdır.