T24 Politika
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel'e yönelik olarak, "Hakim ve savcıları cezaevi kapılarında küstahça tehdit etmenin bir muhalefet geleneği olduğunu CHP'nin yeni yönetimine baktığımızda çok net görüyoruz. Kavga gürültü hiç eksik olmuyor. Yönettikleri şehirlerde trafik sorunu katlanılmaz boyutlara ulaşmış, depremle ilgili hiçbir adım atılmamış. Meydanlarda vatandaşa verdikleri sözlerin hiçbiri tutulmamış. Belediyelerde yolsuzluk, işbilmezlik almış başını gitmiş. Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak, genel başkanlık koltuğuna kim oturacak, tüm dertleri bu. Türkiye'nin bunlarla kaybedecek vakti de enerjisi de yok" ifadelerini kullandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel hakkında 26 Kasım'da partisinin TBMM’deki grup toplantısında ve Marmara Ceza İnfaz Kurumları önünde yaptığı basın açıklamasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" ve "Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan resen soruşturma başlatmıştı.
Özgür Özel hakkında 'Akın Gürlek' soruşturması
Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi'nde Dünya Müslüman İş Alemi MÜSİAD Fuarı ve Uluslararası İş Forumu Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
Türkiye'deki mülteciler sorunu hakkında açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Göç konusunda insani değerleri merkezi alıyoruz. Göç başlığı her açıldığında konuyu hemen düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmek doğru bir tavır değildir. Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de legal göç adımlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir" dedi. Hudutların güvenliğinin namus olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Uluslararası İş Forumu'nun insani ve iktisadi boyutuyla göç teması altında tertiplenmesi ayrıca takdire şayandır. Göç konusu sadece bizim gibi geçiş güzergahındaki ülkeler içinde değil, gelişmiş, gelişmekte olan fark etmeksizin tüm dünya için günümüzün en hassas meselelerinden biridir. Türkiye açısından göç çok daha eski bir kavramdır. Coğrafi konumuz, beşeri ve kültürel bağlarımız sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz.
"Suriye'deki iç savaştan kaçan komşularımıza da sahip çıkan biz olduk"
Kırım'dan, Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan yoğun göçler aldık. Son 2 asırda başı dara düşen, sürgüne uğrayan soydaşlarımızı muhabbetle bağrımıza bastık. Müslümanlarla birlikte gün oldu musevi ve hristiyanlara da kapımızı açtık. Suriye'deki iç savaştan kaçan komşularımıza da sahip çıkan biz olduk. 1960'lardan başlayarak yüz binlerce insanımız Sirkeci tren istasyonunda davulla zurnayla uğurlanarak gurbet trenlerine bindi, Almanya daha sonra Belçika, İsviçre ve Avrupa'nın diğer ülkelerine rızıklarını kazanmak için gitti. Bugün Suriye'den 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insanlara ev sahipliği yapıyoruz. Avrupa'da 6 milyondan fazla vatandaşımız yaşadıkları ülkelere katkı sağlıyor. Göç olgusu ırkçı söylemlere mahkum edilmemeli.
"Konuyu düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmek doğru bir tavır değil"
Göç konusu sadece bizim gibi ülkeler için değil, tüm ülkeler için günümüzün en hassas meselelerinden bir tanesi. Bütünlüklü bir anlayışla okumak, buna göre doğru, kalıcı ve uzun vadeli politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz.
Göç konusunda insani değerleri merkezi alıyoruz. Göç başlığı her açıldığında konuyu hemen düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmek doğru bir tavır değildir. Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de legal göç adımlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir. Hudutlarımızın güvenliğini namusumuz bilip koruyacağız. İlave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz. Aynı şekilde kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız.
Keza geçici koruma altındaki kardeşlerimizin doğdukları topraklara gönüllü, güvenli, onurlu, geri dönüşlerini teşvik ediyoruz. Suriye'de güven ortamı güçlendikçe gönüllü dönenlerin sayısı artacaktır.
"Türkiye ekonomisi üretimde ve dış ticarette rekorlara koşuyor"
Zorluklara rağmen Türkiye ekonomisi üretimde ve dış ticarette rekorlara koşuyor. 2023'te yüzde 5,1 büyüdük. Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyüyor. Ekonomimiz güçlü performans sergiliyor. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz.
En zor günler geride kaldı. Enflasyona başlayan düşüş trendi hızlanarak devam edecek. Fahiş fiyatla olan mücadelemiz devam edecek. Milletin lokmasına uzanan elleri kıracağız. Türk ekonomisi fırtınalı sulardan serin sulara doğru yol almaktadır. Bundan sonra rüzgara karşı değil, rüzgarı arkamıza alarak ilerleyeceğiz.
Kılıçdaroğlu'na: Hançer siyaseti bunların genetiğine işlemiş
Geçtiğimiz hafta CHP'nin devrik genel başkanının mahkeme salonunda savurduğu hakaretler, Türkiye'nin 14-28 Mayıs seçimlerinde nasıl uçurumun eşiğinden döndüğünü ortaya koymuştur. Bu zatın genel başkanlığı döneminde Türkiye'ye yatırım gelmesin, Türk ekonomisi düze çıkmasın diye kendini nasıl paraladığını, ülkemizi nasıl kötülediğini, yurt dışına şikayet ettiğini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Bugün seçim ve kurultay kaybetmenin öfkesiyle sağa sola sataşması, eski ittifak ortaklarına edepsizce saldırması hançer siyasetinin bunların genetiğine işlediğinin apaçık kanıtıdır.
Siyasî yasak istemiyle yargılanan Kılıçdaroğlu, savunmasında Akşener'e "işbirlikçi" dedi, Erdoğan'a sözlerini yineledi: Başçalandır, hırsızdır
Hakim ve savcıları cezaevi kapılarında küstahça tehdit etmenin bir muhalefet geleneği olduğunu CHP'nin yeni yönetimine baktığımızda çok net görüyoruz. Kavga gürültü hiç eksik olmuyor. Yönettikleri şehirlerde trafik sorunu katlanılmaz boyutlara ulaşmış, depremle ilgili hiçbir adım atılmamış. Meydanlarda vatandaşa verdikleri sözlerin hiçbiri tutulmamış. Belediyelerde yolsuzluk, işbilmezlik almış başını gitmiş. Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak, genel başkanlık koltuğuna kim oturacak, tüm dertleri bu. Türkiye'nin bunlarla kaybedecek vakti de enerjisi de yok."
Özel'den İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Gürlek'e: Başka iş bilmiyorsa avukatlık yapabilir
Özgür Özel ne demişti?
CHP lideri, 26 Kasım’daki partisinin grup toplantısında, “Akın Gürlek, bu sarayın celladıdır, seyyar giyotinidir. Akın Gürlek'e bu bakanın gücü yetmemektedir. Savcıdır o. Bakan HSK'nın başkanıdır. Onun sicil amiridir. Ama bunların geldiği yer belli ya, aynı FETÖ'deki abileri gibi bu bakanın imamı Akın Gürlek'tir. Abdullah Öcalan'a milletvekili yollayıp da Akın Gürlek kızıyor diye ana muhalefeti belediye başkanına yollamayan bu iktidarı milletimize şikâyet ediyorum. Olmaz olsun sizin izniniz” ifadelerini kullanmıştı.
TIKLAYIN - Özgür Özel: Akın Gürlek, Adalet Bakanı'nın imamıdır
Özel, bugün de tutuklu belediye başkanı Ahmet Özer’i cezaevinde ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, "Ahmet Özer suçsuzdur, yaratılan algı operasyonu onur kırıcı! Akın Gürlek eliyle parti üyemiz Ahmet Özer’e düşman ceza hukuku uygulanmaktadır!" diyen Özel, "Seni uyarıyorum, bir ülkenin kaderiyle oynama, birilerinin aparatı olma" diye seslendi.
TIKLAYIN - Ahmet Özer'i 30 gün sonra ziyaret edebilen Özgür Özel, "Düşman ceza hukuku uygulanıyor" dedi, Akın Gürlek'e seslendi: Aparat olma, istifa et!
|
Biz kızıl elmamız olan 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin derdindeyiz. Son 22 yılda sizlerle el ele, yürek yüreğe vererek nice zorluğun, sıkıntının, badirenin üstesinden geldik. İş dünyamızın Türkiye'ye en iyi şekilde hizmet edilmesi için daima yakın istişare içinde olduk. Dünün sorunları bugün nasıl ortadan kalktıysa inancım ve duam odur ki, bugünün sorunları da geleceğe taşınmayacak, çözülecek ve inşallah tarihin tozlu sayfalarına karışacaktır. İnşallah yine başaracağız. Hükümet olarak MÜSİAD'ın temsilcisi olduğu reel sektörümüzün nabzını tutacak, kalp atışlarını dinleyecek bize düşen ne ise imkanlarımızı zorlama pahasına da olsa inşallah yerine getirmeye çalışacağız. Ülkemiz, milletimiz, vatanımız, toprağımız adına hepsinden önemlisi geleceğimiz adına çok büyük işlere sizlerle birlikte imza atacağız. Rabbim yâr ve yardımcınız olsun diyorum."