Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin döviz rezervini artırması gerektiğini söyledi. Faiz konusunda görüşlerinin değişmediğini belirten Erdoğan, "Bankacılık sektörünün kontrolüne girmemek önemli. Çünkü orası ciddi bir faiz lobisidir" diye konuştu
Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Türkiye’nin Nijerya Büyükelçiliğinin rezidansında gazetecilerle gerçekleşen sohbet sırasında soruları yanıtlayan Erdoğan, "Ha, sıkıntılarımız yok mu? Sıkıntılarımız var. Bu da bir vakıa... Örneğin döviz rezervinde ciddi bir kayıptayız. Bu tabi nereden oluyor? Yani, siz piyasada kur baskısını piyasaya sürekli döviz sürmekle kontrol altına alacağız derseniz tabii ki döviz ne olacak, maalesef eriyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı seçildiğinde döviz rezervinin 126-127 milyar dolar dolayında olduğunu anımsatan Erdoğan, "Hatta 130 milyar dolara kadar çıkmıştık. Burada yapılması gereken nedir? Hükümetimizin Allah’ın izniyle büyük bir gayretle döviz rezervini yeniden 130 milyar dolara, hatta daha üzerindeki rakamlara çıkarmasıdır" dedi.
"Mesele finans yönetimi"
"Buradaki bütün mesele finans yönetimidir" diyen cumhubaşkanı, "Burada, özellikle bankacılık sektörünü kontrol altına almak, bankacılık sektörünün kontrolüne girmemek de önemli. Çünkü orası ciddi bir faiz lobisidir. Eğer bu lobinin kontrolüne girilecek olursa o zaman Merkez Bankası bu işin altından kalkamaz" diye konuştu.
Erdoğan, faiz lobisi eleştirisinden rahatsız olanların bulunduğunu da vurgulayarak, "Bunu söylediğimiz zaman tabi rahatsız oluyorlar. Dost acı söyler, gerçeği söyler... Bunu söylüyorum. Ben faiz konusunda yine aynı noktadayım. Bakın çift haneli rakama dayandık mı? Dayandık... Çift haneli rakamda olan bir Türkiye, komisyonunu buna koyduğun zaman kredi maliyeti yüzde 15, 16, 17’lere doğru gider" dedi.
Erdoğan faizler konusunda ayrıca şu açıklamaları yaptı:
"Yatırımın olmadığı ülkeden hiçbir şey bekleyemezsin. Nitekim biz, en zor anlarda bile, hani krizlerin olduğu dönemlerde bile, yatırımlara hiç ara vermedik. Yatırımlarımızı aynı kararlılıkla devam ettirdik. Şu anda da yine yatırımların aynı kararlılıkla devam etmesi lazım. Çünkü, yatırım varsa istihdam var. Üretim var, rekabet var, büyüme var... Bunların hepsi birbiri ile iç içe... Birbiri ile bağlantılı... Bunlara ara verilirse olmaz... Mesela benim şu anda en mutlu olduğum şeylerden biri, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bitmesi olayıdır. Şimdi bu yıl içinde inşallah Yavuz Sultan Selim Köprüsü bittiği anda bu Türkiye için adeta bir hayat damarının devreye alınması olacaktır."
