Savunma Sanayii Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusuna harekâtın birkaç güne başlayacağını duyurdu. "Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir" diyen Erdoğan, "Hedefimiz, bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Suriye’nin güvenli haline getirdiğimiz diğer bölgeleri gibi Fırat’ın doğusunu da asli sahiplerinin refahı için aynı şekilde güvenli hale getirmek için çalışacağız" diye konuştu.
ABD'ye terörle mücadele konusunda tepki gösteren Erdoğan, "Onlar işte Kürtler değil, Araplarmış. Biz Arabı da biliriz, terörist Kürtleri de iyi biliriz. Eğer Kürt kardeşlerimiz arasında teröristler varsa kusura bakmasınlar onlara da gereğini yaparız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın 30 gün içerisinde teröristleri bitireceklerine ilişkin açıklamalarını da değerlendirdi. "Göreceğiz. Temenni ederiz ki yapar" diyen Erdoğan, "Arkadaşlar, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Eğer biz yine aynı yerde kalmış olsaydık herhalde ne Zeytin Dalı Harekâtın’da ne aslında Zeytinlik Operasyonu’nda atmamız gereken adımları atamaz, Fırat Kalkanı Operasyonu’nunda da amacımıza ulaşamazdık. Biz kendi imkânlarımızla bu operasyonları gerçekleştirebildik. Bu noktada tüm imkânlarını seferber eden kardeşlerime teşekkür ediyorum. Zira bunları milletin bir zaferi olarak görürken terör örgütlerini çökertmede bu operasyonlar bize savunma sanayimizde gücümüze güç kattı.
"Bize hep şunu söylediler: Kongre izin vermiyor. Bunu Kıbrıs’ta yaşadık. İşte herkes muhabere sustu dediği zamanda biz Kıbrıs’tan sonra Aselsan’ı kazandık. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi ev sahibi olarak çalışıyoruz. Artık ihracata başladık.
"Üstelik savunma sanayiinde bulunduğumuz yerin önemli bir bölümünü son 16 yılda kat ettik.
"Bugüne kadar yaptıklarımızı ısınma, alıştırma, egzersiz olarak görüyoruz. İnşallah bundan sonra koşmaya çok farklı şekilde devam edeceğiz. Tabii bazıları bu vizyonu anlamakta zorlanıyor. Türkiye’nin uzaydaki adımlarını küçük görüyorlar.
"Silahlı silahsız, insanlı insansız tüm hava araçlarımız çok önemli hedefler katetti. Hiç olmazsa kiralık verim dedim. İsim vermeyeceğim. Hep söylenen şu: Kongre izin vermiyor. Bıktık. Özel sektör çıktı ortaya silahsız insansız hava aracı yaptı. Çok daha güçlüsünü yapacaklar. Veya dünyada bir veya ,iki olanı yapacaklar. Bu günlere ulaştık. Kötü komşu ev sahibi yaptı bizi. Ve çok kararlarıyız.
"Bugün programımızın sonunda ismini açıklayacağım genel maksat helikopterimizin prototipleri devam ediyor. Ortak denetim çalışmaları da sürüyor.
"Türk silahlı kuvvetlerimizin imkanları yanında TUBİTAK'tan üniversitelerimize özel sektörümüze kadar geniş bir işbirliği alanı ortaya çıkmıştır. 5, MİLGEM gemisine ve denizaltılarımıza kadar bu alanda attığımız adımların isabetli olduğunu göstermiştir. Hava araçları konusunda çok önemli mesafeler kat ettik. İnsansız hava aracı almak istiyorduk bugün git yarın gel, hiç olmasa kiralık verin yok. Kongre izin vermiyor deniyordu. Hamd olsun insansız hava aracını da yaptı şimdi daha da ileri gidecekler ve çok daha güçlüsünü yapacaklar
"Yeni teknolojilerle daha da geliştirdiğimiz tank TSK’nın hizmetine sunulacaktır. Türkiye'nin savunma sanayisindeki tüm stratejik ihtiyaçlarını kendisi üretebilir ve bunları ihracatın yapabilir duruma gelene kadar durmayacağız.
"Daha uzun menzilli olanlarını da yapmak bunların üretimine geçmek istiyoruz. Uzun menzilli füzelerle daha önemli adımlar atıyoruz, atacağız. Daha ileri teknolojilere dayalı sistemleri geliştirme faaliyetleri de kesintisiz devam ediyor. Önemli adımlardan bir tanesi ALTAY tankını seri üretim aşamasına getirdik. Ne kadar önemli olduğunu Afrin'de gördük. Altay'la çok daha farklı mevzi kazanacağız.
"Bu süreçte çok acil olmayan hiçbir ürünün ithal edilmemesi gerektiği talimatını buradan tüm kurumlara veriyorum. Bizi muhtaç etmeyin. Artık biz kendimiz üretmek zorundayız. Artık biz bunları kendimiz üretmek zorundayız. Bu millet yapar mı? İnanıyorum ben, yapar.
"Aksi halde baskıya uğradığını düşünen varsa bize bildirmelerini istiyorum. Kimsenin çıkarı ülkenin çıkar ve menfaatleri üzerinde olamaz.
"Türkiye'yi hedeflerine fazilet ve hedeflerinden ayrılmayan, ilim irfan idare erbabıyla ulaştıracağımıza inanıyorum. Savunma sanayisinde çalışmalar keyfe keder değil mecburiyetten kaynaklanıyor. Ülke olarak ne zaman başımız dara düşmüşse ciddi bir ambargoya maruz kaldık. Geçmişten bu güne kadar baktığımızda ne zaman ülke olarak ne zaman başımız dara düştüyse hepsinde ciddi bir ambargoya maruz kaldık. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda son Suriye operasyonunda bu tecrübeyi acı bir şekilde yaşadık.
"Ne kadar haklı olursanız olun sahada uygulayacak imkanınız yoksa kuru laftan başka bir şey elinize geçmiyor. Suriye krizinde yaşadıklarımız bizim için çok ibret vericiydi. Çok dersler aldık. Terör koridorunu orada inşa etme gayreti içerisindeler. Bizim stratejik ortaklarımız başta ABD olmak üzere 'Terörist değildir’ diyor. Siz bizimle niye aynı hareket etmiyorsunuz da onlarla hareket ediyorsunuz? Bunları bizzat kendilerine söylediğim için açık söylüyorum. NATO'da beraberiz stratejik ortağız. DEAŞ'a karşı bir şey yapacaksan gel beraber yapalım. Rakka’da bir şey yapacaksanız gel beraber yapalım. Bırakın bu teröristleri. Şimdi Sayın Başkan açıklama yaptı, 30 günde bunların tamamını temizleyeceğiz diye. Göreceğiz. Temenni ederiz ki yapar. Arkadaşlar, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.Güçlü bir orduya sahibiz bunu hepsi kabul ediliyor. Biz ne zaman Suriye'de sahaya girdik o zaman işin gidişatı değişti. Yıllarca DEAŞ diyerek Suriye'nin altını üstüne getirenlerin balonlarını Fırat Kalkanı'nda patlattık. Aynı şekilde Zeytin Dalı harekatıyla bir başka balonlarını patlattık. İdlib'de Rusya ile birlikte bir başka krizin önüne geçtik
"Türkiye bir göçebe devleti değil, modern bir devlet.
"DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonları birlikte gerçekleştirmeyi teklif ettik. Amerikalılar yüzümüze karşı olumlu konuşmalarına rağmen DEAŞ’a karşı bölücü terör örgütü unsurlarını sahaya salmayı tercih ettiler. Şimdi diyorlar ki yok böyle bir şey. Tüm dünya medyası tespit etti bunu. Ne yaptığınızın farkında mısınız ya? Bununla da kalmadılar ilişkilerini her geçen gün daha da ileriye taşıdırlar. Hatta birlikte bayrak salladılar. Onların paçavralarını salladılar. Kiminle birlikte yan yana kendi bayraklarıyla beraber.
"Kimi uyutuyorsunuz? Bize bu ifadeleri Irak’ta da kullandınız ve biz size orada da aynı şeyleri söyledik. Irakta biz müdahaleyi yaptık bir baktık sizin silahlarınız teröristlerin ellerinden çıkıyor. Bunları yaşadık. Terör örgütüne verilen silahları biz ele geçirmeye başladık. Amerika’ya daha sonra Rakka Operasyonu’nu birlikte gerçekleştirmeyi teklif ettik. Yine bölgeye terör örgütü salınmasıyla tüm sözler havada kaldı.
"Onlar işte Kürtler değil, Araplarmış. Biz Arabı da biliriz, terörist Kürtleri de iyi biliriz. Eğer Kürt kardeşlerimiz arasında teröristler varsa kusura bakmasınlar onlara da gereğini yaparız.
"Fırat’ın doğusuna harekât birkaç güne başlayacak. Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir. Bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Suriye’nin güvenli haline getirdiğimiz diğer bölgeleri gibi Fırat’ın doğusunu da asli sahiplerinin refahı için aynı şekilde güvenli hale getirmek için çalışacağız.
"Bunu İdlib’te Rusya’yla başardık.
"Sıra Fırat'ın doğusundaki terör öbeklerini dağıtma kararımızı hayata geçirmeye geldi. 20 bin tırı aşkın Suriye'nin kuzeyindeki teröristlere silah gönderildi. Bunun yanında araç gerek gönderildi. Stratejik ortağımız gönderdi. Söylüyoruz kabul etmiyorlar. Sizin varsa bizim de istihbaratımız var. Bu konuda maalesef Amerika ile derin bir görüş ayrılığı yaşadığımız herkesin bildiği bir gerçek
"Ülkemizin güney sınırları muhtelif terör örgütleri tarafından adeta kuşatılınca Amerikalılara bunun sürdürülemez olduğunu ifade ettim. Onlar da şahsıma Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu, terör örgütleriyle ilişkilerini taktiksel olduğunu söylediler. DEAŞ'a yapılan operasyonları birlikte yapalım diye teklif ettik. Amerikalılar yüzümüze karşı olumlu konuşmalarına rağmen DEAŞ'a karşı bölücü terör örgütü unsurlarını sahaya sürmeye devam etti. 30 bin teröristi bölgede eğitme adımlarını atmaya başladılar
"Hiçbir siyasi çıkar bir ülke halkının kendi vatanında huzur ve güvenle yaşaması kadar katkıda bulunamaz. Biz milletimize ve ülkemize tuzak kurmaya çalışanlarla değil dostluk kurmak isteyenlerle yol yürüyeceğiz.
"Evet şimdi heyecan tavan yaptı… T625 genel maksat helikopterimizin adını uzun istişareler neticesinde GÖKBEY olarak belirledik. Ülkemize hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum…