AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rize’de çay topladığı fotoğrafı ile hatırlanan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yargının bağımsız olması için yürütmeden ayrı olması gerektiğini söyledi. Ne var ki yüksek yargının partili Cumhurbaşkanı önünde eğilmesi, Türkiye’deki yargı bağımsızlığını hamasi söylemlerin gölgesinde kalmayacak biçimde özetlemişti.
Birgün’ün haberine göre, adli yıl açılış töreni bu yıl Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önünde eğildiği fotoğraf ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki siyasi konuşması gölgesinde gerçekleşti. Üstelik Güngör’ün konuşması CHP Lideri’nin ‘adalet’ için yaptığı yaklaşık bir aylık bir yürüyüş ve sonrasındaki kurultayın ardına denk geldi. Tutuklu gazeteciler sorunu ise hala Türkiye’nin gündemindeki en önemli sorunlardan biri olmayı sürdürüyor.
Erdoğan katılmadı
Yargıtay konferans salonunda düzenlenen törene Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar katıldı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da olması dolayısıyla törene katılmadı. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da, savunma adına yaptığı konuşmanın tören programından çıkarılmasından beri yaptığı gibi törende dinleyici olarak ayrılan yerini boş bıraktı.
Sözde ‘bağımsızlık’
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 2017-2018 Adli Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, kendisinin de dahil olduğu yargı içindeki ‘iktidar komiseri’ hâkim ve savcılar tarafından ortadan kaldırılan ‘yargı bağımsızlığı’ndan dem vurdu. Cirit, Yargıtay’ın kuruluş amacını hatırlatarak “Yargıtay’ın kurulmasına etken olan en önemli nedenlerden biri ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesidir. Günümüz terminolojisi ile ifade etmek gerekirse, temel hak ve özgürlüklerin korunması yargının yürütmeden ve hükümetten ayrı ve bağımsız olmasına bağlıdır” ifadelerini kullandı.
Cirit’e göre ‘iyiye gidiyor’
Ancak Cirit’in bu sözlerinden önce kullandığı şu ifadeler ise, bağımsızlığını giderek daha yitiren yargı hakkındaki güncel bakış açısını ortaya koymak için yeterli oldu:
“Devam eden bazı yapısal sorunlara, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminden kaynaklanan zorluklara rağmen daha iyi işleyen bir adalet sistemine doğru güvenle umutla ve emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim.”
Kendiliğinden mi ortaya çıktı?
Kamuoyunda yargıya güvenin azaldığı tespitini yapan ve bunu “hâkimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık üçte birinin terörist faaliyetlerin odağında yer alması”na bağlayan Yargıtay Başkanı, bu durumun ortaya çıkmasındaki siyasi sorumluluğa ise hiç değinmedi.
FETÖ davalarında sanıkların adaletli yargılanması gerektiğini söyleyen Cirit, şöyle devam etti: “Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin, adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır.”
Standartlar yükseltilmiş!
Sözlerinin devamında yargıya FETÖ davaları uyarısı da yapan Cirit, “Görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil” dedi. “Türk hukuk sisteminin insan hakları standartlarını son yıllarda büyük bir başarıyla yükselttiğini” savunan Yargıtay Başkanı, görevlerinin bun standartlardan “taviz vermeden objektif delillere göre karar vermek" olduğunu söyledi.
"Saygı başka bağımsızlık başka"
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Cumhurbaşkanı’nın önünde eğildi” eleştirilerine yanıt verdi. Zühtü Arslan “Çok saçma ve anlamsız bir konu. O fotoğraf gerçeği yansıtmıyor. Kadraj oyunu ile manipülasyon yapılmış. Gerçek görüntüleri 31 Ağustos’ta Anayasa Mahkemesi sitesine koyduk. Bu fotoğraf şahsıma hakaret, Sayın Cumhurbaşkanı’na da haksızlık. Ben Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmedim. Cumhurbaşkanı’na saygı ile yargı bağımsızlığı arasında bir bağ yoktur” dedi.