Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Gezi eylemcileriyle ilgili olarak "Camileri yaktılar" iddiasını CİMER'e soran CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'a yanıt geldi. Bayır'ın "Yakılan camiler hangi illerde" sorusunu CİMER üzerinden yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Cami Hizmetleri Daire Başkanlığı, "Bahse konu olaylarla ilgili illerden gelen herhangi bir belge ve rapor bulunmamakta olup, konu hakkında İstanbul Valiliği'nden gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz" bilgisini verdi. CHP'li Bayır ise "Cumhurbaşkanına bağlı bir kurum, cumhurbaşkanının söylediği 'Camiler yakıldı, yıkıldı' ifadesini yalanlıyor. Sayın cumhurbaşkanımızın yalancı olduğunu kendileri tescil ediyorlar" dedi.
CHP'li Tacettin Bayır, 4 Haziran 2022'de Ankara Kızılcahamam'da partisinin değerlendirme toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi eylemleriyle ilgili olarak "Camilerimizi yaktılar" iddiasını TBMM gündemine taşıdı.
6 Haziran 2022'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Bayır, aynı gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) de başvurarak "Gezi Olayları'nda yakılan camiler hangi ilimizde veya illerimizdedir? Yakılan camilerimizin isimlerini ve bağlı bulundukları il veya illeri açıklamasını arz ederim" diye sordu.
Bayır'ın TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesi yanıtsız kalırken, CİMER'den ise 26 Temmuz Salı günü yanıt geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Cami Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından, CİMER üzerinden verilen yanıtta, "Bahse konu olaylarla ilgili illerden gelen herhangi bir belge ve rapor bulunmamakta olup, konu hakkında İstanbul Valiliği, il müftülüğünden de gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz" denildi.
Bayır'ın sorusunun aynı gün, önce İçişleri Bakanlığı'na sevk edildiği görüldü. Ancak, bakanlığın yanıtsız bıraktığı soruları 23 gün sonra, yani 29 Haziran 2022 tarihinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'na sevk ettiği belirlendi.
"Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olan kurum, Cumhurbaşkanı'nı yalanlıyor"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Tacettin Bayır ise CİMER'in, verdiği yanıtla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalanladığını ileri sürdü. Bayır şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam toplantısında Gezi olaylarını kastederek 'Camilerimiz yıkıldı, yakıldı' gibi ifadeler kullanmıştı. Bunun üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sorularımı yönelttim. 'Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği yakılan camilerin sayısı kaçtır? Hangi ilimizdedir, nerededir? diye sordum. CİMER'den ilginç bir cevap aldık. CİMER, 'İlgili başvurunuz incelenmiştir. Öncelikle konuya göstermiş olduğunuz hassasiyetten dolayı teşekkür ederiz. Bahse konu olaylarla ilgili illerden gelen herhangi bir belge ve rapor bulunmamakta olup, konu hakkında İstanbul Valiliği İl Müftülüğü'nden de gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz' yanıtı geldi. Bu bana göre şu anlama geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nı CİMER yalanlıyor. Cumhurbaşkanına bağlı bir kurum, cumhurbaşkanının söylediği 'Camiler yakıldı, yıkıldı' ifadesini yalanlıyor. Kurum birim adı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Cami Hizmetleri Daire Başkanlığı'ndan verilen bilgi. Sözün kısası sayın cumhurbaşkanımızın yalancı olduğunu kendileri tescil ediyorlar. Ben merak ediyorum. Bay Kemal olmak zordu. Sayın Erdoğan cumhurbaşkanlığı makamında oturduğu için kontrollü konuşmaya özen gösteriyorum. Ama AK Parti Genel Başkanı olarak 'Yalancı' desem yeridir."
"Ne camiler yakıldı ne de camilerde alkol alındı"
Dinin toplumu etkilemek için kullanıldığını savunan CHP'li Bayır şöyle devam etti:
"Gelinen bu noktada koltuğunu koruyabilmek için toplumun en hassas olduğu din üzerinden iftira atmaktan, yalan söylemekten çekinmeyen birisi var. Gerçek şu ki Gezi Olayları sırasında ne camilerimiz yakılmış, ne de camilerde alkol alınmıştır. Kabataş'ta başörtülü kardeşlerimize karşı aşağılıkça bir saldırı yapılmamıştır. Gezi Olayları'nın iktidarda yaratmış olduğu travma haksız olduklarını kabul etmeyerek ters bir tutum ve davranış göstermelerine, bunu da din üzerinden yapmalarına neden olmuştur." (ANKA)