Gündem

Erdoğan: IŞİD'e karşı, bölücü terör örgütünün Suriye kolu PYD'yi de kapsayan bir plan lazım

'PYD, söz konusu IŞİD'le mücadele olduğunda ortadan çekiliyor'

24 Eylül 2014 15:01

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "havadan bombardıman ve karada yerel güçlerle mücadele" diye özetlediği IŞİD'e karşı planın sonuç alamayabileceğini söyledi. Erdoğan, "Bütüncül bir plan lazım. Suriye’deki sorunun hesaba katılması lazım. Irak’ı da böyle düşünmek lazım. Hatta bölücü terör örgütünün Suriye kolunun (PYD) da içinde bulunduğu bir çözüm olması lazım. Bakın IŞİD Suriye yönetiminden yararlanıyor. Terör örgütünün kolu (PYD) da söz konusu IŞİD’le mücadele olduğunda ortadan çekiliyor" dedi.

Erdoğan, IŞİD'le birlikte PYD'yi de kapsayan bir plan önerisini, Birleşmiş Milletler'in 69. kuruluş yıldönümü için bulunduğu New York'ta Türk gazetecilerle sohbet ederken dile getirdi. Star-Kanal 24 Medya Grubu BaşkanıMustafa Karaalioğlu'nun, Erdoğan'ın açıklamalarını aktardığı "IŞİD'i bitirmek için Suriye'deki sorun da hesaba katılmalı" başlıklı yazısı (24 Eylül 2014) şöyle:

Birleşmiş Milletler’in 69. kuruluş yıldönümü...Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yıldönümü törenlerinde bir konuşma yapmak için New York’ta bulunuyor. Ancak, herkesin gündeminde Ortadoğu var ve özellikle IŞİD’e karşı başlatılmış olan girişimin (henüz harekat diyebilmek mümkün görünmüyor) nereye varacağı merak ediliyor.

Erdoğan’ın önceki akşam Türkevi’nde verdiği resepsiyonda herkesin merak ettiği de buydu. 49 rehinenin serbest bırakılmasından sonra Türkiye’nin rolü değişecek mi?

Biz de bu soruyu ayaküstü sohbet etme imkanı bulduğumuz Cumhurbaşkanı’na sorduk.

 

‘Sizin oyunuz belli zaten...’

 

Eşi Emine hanımla birlikte davetlilerle ayaküstü sohbet ederek ilerlerken bize yaklaşınca Cumhurbaşkanı“Nasıl olsa sizin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için oyunuz belli... Size Türkiye’yi anlatmama gerek yok diyerek” espriyi patlattı. Biz, sorularımıza cevap almak için hazırlanırken Erdoğan davetliler arasındaki yabancı devlet başkanları, başbakanlar ve bakanlarla tek tek görüşerek Türkiye’nin 2015-16 BM Geçici Konsey Üyeliği için oy istiyordu. Sohbet sırasında da önce Granada Cumhurbaşkanı, ardından Pakistan Dışişleri Bakanı, Erdoğan’ın yanına gelip fotoğraf çektirdiler, destek sözü verdiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin IŞİD planının yeterli olmadığını belirterek “Bütüncül bir plan lazım... Irak ve Suriye’yi kapsayacak bir adımın atılması lazım. Biz de Türkiye olarak üzerimize düşen neyse yapmaya hazır olacağız” dedi.

 

‘Şu ana kadar 3.5 milyar dolar harcadık’

 

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin insani yardım konusundaki inisiyatifinin devam edeceğini söylüyor. Yani, uluslararası toplumun IŞİD’le mücadele konusundaki en önemli ayaklardan birisinin Ankara tarafından üstlenilmeye devam edileceğini söylüyor:

“Sınırdan geçenlerin tümü için şu ana kadar 3,5 milyar dolarlık harcamamız oldu. Biz bu harcamayı yaparken dünyanın katkısı da sadece 100-150 milyon dolarda kaldı. Elbette bizim için insani konularda para öncelikli değil ama Türkiye’nin aldığı sorumluluğun da görülmesi lazım. Daha yeni, önce Ezidiler sonra da Kürtler sınırımızdan geçip bize sığındılar... Bu konuda elimize geleni yapmaya devam ediyoruz.”

Erdoğan’a,“Türkiye yardım talebi konusunda açıktan çok çağrı yapmıyor” diye hatırlatıyoruz.“Hayır, öyle değil. İkili toplantılarda bütün muhataplarımıza Suriye’den, Irak’tan gelenlere yardım için katkı vermelerini söylüyoruz. Ama...” diyor.

Burası önemli... Herkes IŞİD konusunda büyük laflar ederken bölgede hatta Avrupa’da en çok sorumluluk alan tek ülke hala Türkiye... Topraklarımız terör ve şiddetten kaçanların tek adresi olmaya devam ediyor.

 

‘PYD, IŞİD’le mücadele etmiyor’

 

Peki, bu sorun nasıl çözülecek?

Cumhurbaşkanı ABD’nin IŞİD planının yeterli olmadığı görüşünde. “Havadan bombardıman yapılacak, aşağıdan da Iraklı ve Kuzey Irak’lı güçler girecek. Bu şekilde sonuç alınabileceğini sanmıyorum. Bütüncül bir plan lazım...Terörle mücadelenin uluslararası boyutunu hesaba katarak yürümek lazım” diyor.

 

Nedir o bütüncül plan?

 

Erdoğan şunları söylüyor: “IŞİD sorunun ortadan kalkması için 

Suriye’deki sorunun hesaba katılması lazım. Irak’ı da böyle düşünmek lazım. Hatta bölücü terör örgütünün Suriye kolunun (PYD) da içinde bulunduğu bir çözüm olması lazım. Bakın IŞİD Suriye yönetiminden yararlanıyor. Terör örgütünün kolu (PYD) da sözkonusu IŞİD’le mücadele olduğunda ortadan çekiliyor. Öte yanda, IŞİD’in elinde, Amerika’nın Irak’a vermiş olduğu silahlar vardı. Amerikalılara da söyledik, ‘Bu Maliki’ye lütfen destek vermeyin’ dedik. Bu sözlerimiz hep gözardı edildi. Sonunda ne oldu? Oraya verilmiş silahlar Maliki, Musul’u bırakıp kaçınca IŞİD’in eline geçti. O silahlarla işgal hareketini yürüttü. Irak’ta da aynı mücadeleyi birlikte vermemiz gerek. Suriye’de başından beri bu mücadeleyi birlikte verseydik, bu sıkıntıyı yaşamazdık. Obama’nın ifade ettiği gibi Irak ve Suriye’yi kapsayacak bir adımın atılması lazım. Biz de Türkiye olarak üzerimize düşen neyse yapmaya hazır olacağız.”

 

‘BM’den bir şey beklemiyorum’

 

Erdoğan’a göre insansız hava sahası formülünün uygulanması için çok geç kalındı. “Bunun yapılması lazım. Suriye’deki sorunu çözmeden IŞİD’e karşı sonuç alınması mümkün değil çünkü. Biz başta Amerikalı dostlarımıza şunu söylüyoruz: Burada bir uçuşa yasak bölge ilan etmeliyiz. Bu suretle burada çok güçlü bir yapılanma olur ve terörün beli burada kırılır. Şimdi belki, uçuşa yasak bölge Irak için de gerekiyor. Ama, bu konunun BM eliyle halledilmesi mümkün değildir. Bugüne kadar yaşadığımız tecrübelerden sonra ben BM’den birşey beklemiyorum”

Erdoğan bu konuda da adresi ABD olduğunu işaret ediyor.

 

Basın özgürlüğü heyetine Ankara’da randevu

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazartesi günü Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) yaptığı konuşmada kendisine Gülen’le ilgili soru sorulmadığının altını çizdi. “Kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili de sorulmadı ama ben söyleyeceğimi söyledim, mesajlarımı verdim” dedi.

Bu arada, Erdoğan toplantıda söz alarak Türkiye’deki basın özgürlüğü sorunu üzerinde görüşlerini dile getiren Uluslararası Basın Birliği ve Reuters’in yöneticisinin birlik olarak sorunu konuşmak için Ankara’ya gelme davetine de olumlu cevap verdiğini söyledi: “Gelsinler istediklerini sorsunlar, konuşalım” dedi.