Gündem

Erdoğan'dan 'Mavi Marmara' çıkışı: Gazze'ye yardım götürmek için benden izin mi aldınız?

"Paralel yapı belki hâlâ Cumhurbaşkanlığı'nda vardır"

30 Haziran 2016 00:21

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Gazze'ye yardım götüren İHH İnsanı Yardım Vakfı'nın gemisine İsrail askerlerinin yaptığı baskında hayatını kaybeden 9 Türk vatandaşının ölümünün ardından İsrail'le gerçekleştirilen mutabakata yönelik eleştirilere, "Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten yardımı yaptık, yapıyoruz. Bunları da yaparken, gövde gösterisi olsun diye mi yapıyoruz? Edebi adabı içinde yaptık yapıyoruz" sözleriyle yanıt verdi.

Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada er ya da geç terörün üstesinden gelineceğini söylerken, "Bu mücadelede yeri geldiğinde güvenlik güçlerimizden, gerekse sivil vatandaşlarımızdan kayıplarımız oldu. Halen de oluyor. Bu mücadelede kayıplar olacak" dedi. Erdoğan, IŞİD'in yaptığı değerlendirilen saldırının failleri için "Bu saldırıyı yapanlar cehennemde yerlerini hazırlamışlardır" ifadelerini kullandı.

 

 

Erdoğan, 'paralel yapı'nın Cumhurbaşkanlığı'na da girdiğini söyledi ve "Belki hâlâ vardır" dedi.

Erdoğan, Rusya ile ilişkilere de değindi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan telefon görüşmesinden sonra " İlk adım olarak turizmde hemen kapıları açalım, turizm noktasındaki adımları atalım kararına vardık" dedi. Putin ile G-20 Zirvesi'nde daha geniş görüşme fırsatı bulacağını söyleyen Erdoğan, Putin ve çalışma arkadaşlarına da teşekkür etti.

Erdoğan, Beştepe'de verdiği iftar yemeğinde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

13’ü yabancı uyruklu 41 kişi hayatını kaybetti. İlk anda 239 yaralımız vardı. Bu yaralılarımızın büyük bir kısmı taburcu oldu ve 100 civarında şu anda tedavisi devam eden yaralılarımız var. Türkiye dünyanın en eli kanlı terör örgütlerinin hedefinde olan ülke olarak ağır bir imtihandan geçiyor. Terörün üstesinden geleceğimizden herhangi bir şüphem yok. Er veya geç bu işin üstesinden geleceğiz. Bu mücadelede yeri geldiğinde güvenlik güçlerimizden, gerekse sivil vatandaşlarımızdan kayıplarımız oldu. Halen de oluyor. Bu mücadelede kayıplar olacak. Biz terör örgütlerinin kıydığı her canı şehit olarak görüyoruz.

Terör örgütlerinin amacı Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaktır. Taviz vermeye zorlamaktır. Biz Çanakkale'de çeyrek milyon ferdini kaybetmesine karşın kardeşliğini kaybetmemiştir. Sicil vatandaşlarımızı şehit edenlerin kimler olduğu çok açık ortada.  

Türkiye dünyanın en eli kanlı örgütlerinin hedefinde olarak ağır bir imtihandan geçiyor. Er ya da geç Allah'ın izniyle bu işin üstesinde geleceğiz. Gerek güvenlik güçlerimizden gerekse sivil halktan kayıplar vermeye devam ediyoruz. Biz bu can kayıplarını şehit olarak kabul ediyoruz.

Türkiye'yi köşeye sıkıştırma, taviz vermeye zorlama amacı ile yapılan saldırılar olduğu açıktır. Biz de Türkiye'nin birliğinden vazgeçemeyeceğini dünyaya bildirdik. Dünya hala bizim yaptığımız operasyonların sivil vatandaşları öldürmeye yönelik olduğunu iddia ediyor bunun aslı böyle midir. Sivil insanları öldürenler teröristler değil midir? Daha önce Ankara Garı'nda sivil vatandaşları öldürenler teröristler değil miydi? Yapılan algı operasyonu ile güvenlik güçlerimizi suçlu duruma düşürme çabası var ama buna hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz.

Biz 79 milyon tek milletiz. bizi bölemeyecekler bizi parçalayamayacaklar. Biz et tırnak gibi yolumuza devam edeceğiz.

Zaman zaman bazı direklere çektikleri paçavralar hiçbir zaman bayrak tanımına uydurulamaz. Tek vatan diyoruz. Bizim vatanımız da asla bölemeyecekler. Hayal aleminde gezenler var. Boşuna o şekilde dolaşıyoruz. Biz size asla şehidimizin kanıyla sulanan bir damla toprağı vermeyiz veremeyiz. Orada şehit kanı var dolayısıyla bizim onu sonuna kadar koruma sorumluluğumuz mesuliyetimiz var. Bunun mücadelesini veriyoruz ve sonuna kadar vermeye devam edeceğiz.

Devletin içinde devlet olmaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde ikinci bir yapılanma içerisine girenlere daha önce inlerine gireceğiz demiştik. Girdik. Çoğu yurt dışına kaçtı bir kısmı da ceza evlerinde. Durmak yok temizleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı’na da girmişlerdir onlar üzerinde de çalışacağız. Geldiğimiz andan itibaren yaptığımız hareket temizlik hareketidir. Adam açıklama yapıyor Pensilvanya'daki zat onlara şah damarından daha yakınmış. O güç yalnızca Allah'tadır. Allah'tan başka bize şah damarından daha yakın olan biri olamaz. Bu iddiada bulunanlar şirk içindedir. Bu tür sapıkları da iyi tanıyalım. Biz kula kul olmayacağız. Biz sadece Allah'a kul olacağız.

 

Rusya ile ilişkiler

 

Putin’le görüşmemiz önceden kararlaştırılmıştı. Gündemimiz başkaydı. Samimi baş sağlığı dilekleri dışında ilişkilerin düzeltilmesine yönelik görüşmelerimizi paylaştık. Her iki ülke için de çok faydalı bir görüşme yaptık. Türkiye ile Rusya arasındaki münasebetlerin hızla eski hale gelmesi konusunda anlaştık. G-20 toplantısında daha kapsamlı bir görüşme yapılması konusunda mutabık kaldık. İlk adım olarak turizmde hemen kapıları açalım, turizm noktasındaki adımları atalım kararına vardık. Kendileri de bakanlar kuruluna başkanlık ettiler, toplantıda talimatı verdiler, bunu da bizzat arkadaşlarımız takip ettiler. Bu konudaki samimiyetin ötesinde bütün alanlarda attığımız adımları farklı bir şekilde geliştirerek varmış olduğumuz kararları gerçekleştirmek için gerekli adımları süratle atmanın kararını  bu görüşmede aldık. Çok farklı şeyler söylenebilir, bunlar bizim için çok da önemli değil. Bu süreci bu denli samimi işletmede yardımcı olan bütün dost devlet başkanlarına özellikle teşekkür ediyorum. Rusya ile aramızdaki ilişkiler, başbakanlığım döneminde cumhurbaşkanlığım döneminde çok iyi bir durumdaydı. Putin ve mesai arkadaşlarına verdikleri emek sebebiyle teşekkür ediyorum ve yeni sürecin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bizim bu sürece ellerini ovuşturanlar da yok değildi. Yani iyi ki oldu be diyenler de vardı, onların da oyunu bozulmuş oldu. 
 

İsrail ile ilişkiler


Biliyorsunuz, İsrail’le de malum gemi saldırısından sonra da sorunlu olan ilişkilerimizi düzeltmede önemli adımlar attık. 

Değerli kardeşlerim, Türkiye olarak biz hangi adımı atıyorsak atalım bu adım bilinmelidir ki her zaman karşılıklı milletlerin kazanımına dayalı bir adımdır. Hiçbir zaman hiçbir adımı tek taraflı düşünmedik. Kazan kazan esasına dayalı olarak bu adımları astmışızdır. Türkiye de kazanmalı Rusya da kazanmalı, İsrail de kazanmalı. Hassasiyetimiz olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir. Fakat İsrail ile ilgili olayları bazıları farklı şekilde kaşıyorlar. Biz ilişkilerimizi niye kesmiştik. Peki, duruşumuzda o günden bu güne herhangi bir değişiklik oldu mu olmadı. Şimdi Obama’nın araya girmesiyle başlayan yeni süreç 3 başlık talebimiz vardı, özürdü bir tanesi, özür olayını bizzat Obama’nın yanında İsrail Başbakanı ifade ettiler. O günden bugüne üç yıl içerisinde İsrail tarafıyla görüşmeler oldu. Niye anlatıyorum bunları? Hedef saptıranlar var. Duymayıp uyduranlar var. Vatandaşlarımız bunları bilsin istiyorum, olayı yaşayan benim. Sen neyi duydun, neyi gördün, neyi bildin? Söylemediğim şeyleri söylemiş gibi gösterenler var, akşam başka sabah başka konuşur çünkü bunlar. İkinci madde neydi? Dedik ki tazminat. Görüşmeler yapıldı, 20 milyon dolar 10 şehidimiz için tazminat belirlendi. Siz daha fazlasına layıksınız diyorlar, kanın rakamı olur mu? Böyle bir tazminata karar verilmiş, alır veya almaz biz burada uluslarası bazda bir adım atıyoruz. Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten yardımı yaptık, yapıyoruz. Bunları da yaparken, gövde gösterisi olsun diye mi yapıyoruz? Edebi adabı içinde yaptık yapıyoruz.