Nafiz Albayrak / New York, 21 Eylül (DHA)- Birleşmiş Milletler 72. Dönem Toplantıları için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PBS televizyon kanalından Judy Woodruff ile yaptığı röportajda, bir çok konuda net mesajlar verdi.
ABD’nin YPG’yi silahlandırması konusunda, ‘terörist bir örgüte karşı, başka bir terör örgütüyle işbirliği yapılamayacağını’ vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin IŞİD ile mücadelesine dikkat çekerek, ‘Biz DAEŞ’e karşı çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Bugüne kadar 3 binin üzerinde DAEŞ teröristini öldürdük. Bir terörist örgüt, başka bir terör örgütüne karşı kullanılamaz. Bununla birlikte, ABD DAEŞ’i ortadan kaldırmak için şu anda YPG ile birlikte çalışıyor’ dedi.
“Kuzey Irak’ta referandum kararını kabul etmiyoruz\"
Kuzey Irak’ın 25 Eylülde bağımsızlık için referanduma gitmeye hazırlanmasıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ben baştan itibaren Irak\'ın toprak bütünlüğünü savunduğumuzu vurgulamak isterim. Kimsenin yapmadığı zamanlarda bile durum böyleydi. Bu referandum yapılmamalıdır. Araplar, Türkler ve Kürtler orada birlikte yaşıyorlar. Türkiye, Irak ile 350 kilometre sınırı paylaşırken böyle bir referandumu nasıl kabul edebilir? İran da referanduma göz yummakta gibi görünmüyor. Irak’ın Federal Hükümeti de. Öyleyse, Kuzey Irak olarak bu kararı kendiniz nasıl verebilirsiniz? Bu kararı kabul etmiyoruz’ dedi.
ABD’nin Suriye’de PYD /YPG’ye verdiği destek ile ilgili olarak da konuşan Erdoğan, ‘Suriye\'de PYD terör örgütü var. PYD’nin silahlı kanadı YPG de orada. Bunlar PKK terör örgütünün uzantıları. Biz onlarla savaşıyoruz’ diye konuştu. Erdoğan, ‘ABD\'nin PKK’yı bir terör örgütü olarak tanıdığını, ancak PKK’nın uzantıları olan PYD /YPG\'yi bir terör örgütü olarak tanımlamadığını’ sözlerine ekledi. ABD\'nin YPG’ye verdiği silahların DAEŞ ile mücadelenin bitiminden sonra geri alınacağına ilişkin açıklamasına da değinen Erdoğan, ‘Rakka’daki DAEŞ’e karşı bu alt gruplarla mücadele etmek uygun değil. Bu mücadele bizle birlikte yapılabilir. ABD\'nin DAEŞ’e karşı PYD ve YPG ile savaşması yanlış. Bu düşünceleri en üst düzey ABD yetkilileriyle paylaştım. ABD bizim parayla satın alamadığımız bu silahları teröristlere nasıl temin edebilir? Bu, ABD\'deki arkadaşlarımıza soracağımız bir sorundur’ dedi.
Türkiye’nin para ile satın aldığı silahların teröristlere bedelsiz olarak sağlandığını vurgulayan Erdoğan, ‘Bu teröristlere üç kamyon gönderildi. Geçmişte İnsansız Hava Araçları (İHA) satın almak istedik, ancak bunları bize vermediler. Tüm bu silahları kamyonlarla teröristlere gönderiyorlar’ diye konuştu.
‘Kürtlere karşı değiliz, terör örgütlerine karşıyız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, ‘Sorunları birbirine karıştırmamalıyız. Bu Kürtlerle ilgili bir mesele değil. Bu terör örgütleriyle ilgili bir konudur. Bu noktayı vurgulamak isterim çünkü biz Kürtlere karşı değil, terör örgütlerine karşıyız. Kürtler dostlarımızdır’ diye sürdürdü. .
Türkiye, Kendini Savunma İçin Gerekli Önlemleri Alıyor
Rusya’dan S-400 füzeleri alma kararından önce ABD ve NATO üyesi ülkelerle çok sayıda görüşmeler yaptıklarını belirten Erdoğan, ‘Ancak bize bu silahları vermediler. Ancak biz de kendi çaremizi bulma yollarına bakacağız. Bu silahlar savunmamız için önemli araçlardır. NATO üyesi Yunanistan’ın da S-300 füzeleri var’ dedi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ‘her üye ülkenin silah alımıyla ilgili kararlarını vermenin kendi yetkilerinde olması gerektiği’ açıklamasını da anımsatan Erdoğan, Türkiye\'nin kendisini savunmak için gerekli önlemleri aldığını söyledi.
Darbeci Teröristlerle İlgili Kararı Yargı Verir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Terör Örgütü (FETÖ) üyeleri ile ilgili yasal sürece ilişkin bir soruyu da yanıtladı. Erdoğan ‘Hükümeti devirme amaçlı faaliyetlerde bulunan birçok kişi hukuk alanında kovuşturmaya uğradı. . Bunun nedeni, bu insanların polis kuvvetlerine, orduya sızmış olmalarıdır. Askeri kıyafetler giyiyorlardı, ancak zihinlerinde kendi terörist gündemleri vardı. Kolluk kuvvetlerine ve devlet kurumlarına sızdılar. Bunların arasında üst kademelere tırmanan isimler var. Şimdi duruşmaları devam ediyor ve darbeci teröristlerle ilgili kararı verecek yer yargı organı olacak’ diye konuştu.
Türkiye’de Güçlü Demokrasi
Türkiye\'nin güçlü demokrasisinin bir göstergesi olarak Türkiye’deki seçimler sırasında yüzde 80-85 katılım oranına değinen Erdoğan, ‘Tayyip Erdoğan ilk tur seçimlerde halkın oylarının yüzde 52’siyle Cumhurbaşkanı seçildi. Bununla birlikte, ABD ve Batı’daki birçok medya organı, saygısızca hakaret ederek beni ‘diktatör’ olarak adlandırıyor. Biz, halkımızın desteğiyle bu yolda ilerliyoruz’ dedi.
Biz AB’den Samimiyet Bekliyoruz
Türkiye’nin AB’ye bakışına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, ‘Biz AB konusunda samimi davranıyoruz. Aynı zamanda, aynı samimiyeti AB’den de bekliyoruz. AB, Türkiye’yi kabul edip etmeme konusundaki kararını artık vermeli. Ancak, bu duruma ne zamana kadar tahammül edebileceğimizi bilmiyorum. Belli bir seviyeye kadar tolere edebiliriz ancak ondan sonra Türkiye kendi kararını kendi verir’ dedi.
TV röportajının içeriği Cumhurbaşkanlığı resmi twitter hesabından da yayınlandı.
Korumalar Görevlerini Yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mayıs ayında Washington’a gerçekleştirdiği ziyarette, Türkiye’nin Büyükelçilik Konutu önünde yaşanan olaylar ile ilgili bir soruyu da ‘korumalar görevlerini yaptı’ diye yanıtladı. Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı telefon görüşmesinde ABD Başkanı Trump’ın ‘korumalara yönelik suçlamalardan dolayı Trump’ın kendisine üzüntüsünü bildirdiğini ve konuyu takip edeceğini söylediğini’ aktardı. Protestocuların büyükelçilik konutu dışında bir araya geldiğini vurgulayan Erdoğan, ABD güvenlik personelinin olaylara müdahalede başarısız olduklarını, Washington polisinin kendisini ve çevresini korumayı başaramaması üzerine, kendi korumalarının görevlerini yerine getirdiğini savundu. Erdoğan, ‘Trump’ın kendisine, ikili görüşmede bu konuyu da gündeme getireceğini ve adaletin yerine getirilmesi arzusunu dile getirdiğini söylediğini’ de aktardı.
Beyaz Saray’dan Açıklama
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, ABD Başkanı Donald Trump’ın korumalar konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ‘özür dilediği’ doğrulanmadı. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sarah Huckabee Sanders, dün yaptığı açıklamada Erdoğan ve Trump arasında konunun tartışıldığını ancak özür dilemenin söz konusu olmadığını belirtti. Erdoğan ile Trump arasında 9 Eylül’de gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray resmi açıklamasında da, korumalar konusundaki anlaşmazlığa hiç değinilmemiş, ‘Trump’ın, ABD ve Türkiye\'nin bölgesel istikrarı artırmak için birlikte çalışma konusunda ortak taahhüdünü vurguladığı’ belirtilmişti.