Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bedelli askerlik teklifinin yasalaşmasının ardından zorunlu askerlik konusunda yeni düzenlemelere gidileceğini söyledi. Erdoğan, "Türkiye'yi bir daha bedelli kanununa ihtiyaç duyulmayacak bir sisteme kavuşturmuş olacağız. Tüm vatandaşlarımıza temel askerlik eğitimini verebileceğimiz, hem de TSK'nın gücünü uzmanlığa dayalı hale getirebileceğimiz bir sistem üzerinde çalışıyoruz" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
-Komşumuz Yunanistan'da çıkan yangında ilk açıklamalara göre 49 kişinin öldüğünü, 157 kişinin yaralandığını üzüntüyle öğrendik. İhtiyaç duyulması halinde her türlü yardıma hazır olduğumuzu ilettik.
-Bakan Yardımcılarımızın atamalarını yaptık. Bakanlarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili eylem planları hazırlıyor.Kısa vadeli programımızı hemen uygulamaya geçireceğiz. OHAL'i kaldırmış olmamız önemli bir adımdır. Söz verdik sözümüzü yerine getirdik. Ne aldanan olacağız ne aldatan olacağız dedik bu gerçeği uygulamaya bir kez daha geçirmiş olduk.
-100 günlük program çalışmamız deam ediyor. OHAL'i kaldırmış olmamız önemli bir adımdır. Söz verdik, sözümüzü yerine getirdik. Her zaman söylediğimiz gibi ne aldanan ne aldatan olacağız dedik ve bu gerçeği bir kez daha uygulamaya geçirmiş olduk.
-Bedelli askerlik talebiyle ilgili kanunu da bu hafta Meclis'ten geçirerek sözümüzü tutmuş olacağız.
-Batı ülkelerinde askerlik için personel bulunamadığı dönemde biz, yığılmaları önlemek için bedelli askerlik kanunu çıkarmak zorunda kalıyoruz. Bu, konuyu yeni ve köklü bir anlayışla ele almamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye'yi bir daha bedelli kanununa ihtiyaç duyulmayacak bir sisteme kavuşturmuş olacağız. Milletimizin askerlikten tümden kopmasını doğru bulmuyoruz. Bu millet asker bir millettir. Tüm vatandaşlarımıza temel askerlik eğitimini verebileceğimiz, hem de TSK'nın gücünü uzmanlığa dayalı hale getirebileceğimiz bir sistem üzerinde çalışıyoruz.
"Gerçek dostlarımız bu mücadelede yanımızda olanlardır"
-İhtiyaç duyulan her zaman ülke genelinde veya belli yerlerde OHAL ilan etme yetkimiz vardır. Böyle bir ortamda hiç kimsenin ülkemizi terörle mücadele konusunda çıkardığı kanunlar konusunda eleştirmeye hakkı olamaz. Bizim için önemli olan kimin ne dediği değil, ülkemizin neye ihtiyacı olduğudur. Güvenlik güçlerimizin bir süredir, sınırlarımızın içinde veya dışında yürüttüğü operasyonlar bunun göstergesidir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile yaklaşık 4 bin kilometrekare alanı Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirdik. Şimdi Münbiç'te yeni bir dönem açıyoruz. Hudutlarımızda tek bir terörist kalmayana kadar, Suriyeli kardeşlerimiz evlerine geri dönene kadar operasyonlarımız sürecektir. Gerçek dostlarımız bu mücadelede yanımızda olanlardır. Türkiye'ye yönelik böyle tehditlere rağmen, teröristlerin yanında yer alanları da asla unutmayacağımızı belirtmek isterim.
"İsrail terör devleti olduğunu bir kez daha gösterdi"
-Bölgemizdeki en mazlum coğrafya Filistindir. İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılar insanlık suçudur. Kendi topraklarını savunmaktan başka hiçbir suçları olmayan sivil Filistinlilerin üzerine giden İsrail terör devleti olduğunu bir kez daha gösterdi.
-Hitler'in ruhu, İsrailli bazı yöneticilerin içinde hortlamıştır. Bu, dünya Yahudilerine ana vatan sunmaktan öte hepsini tehlikeye atmaktadır. Yahudi şeriatını esas alan bu kanuna ses çıkarmamaları ikiyüzlülüktür.
-Günümüz dünyasında bağımsızlığın, hedeflere ulaşmanın yolu imandan, inançtan, çalışmaktan geçiyor. Bir de siyaseti, diplomasiyi, ekonomiyi eklemek gerekiyor. Bugün Türkiye her alanda itibarlı bir ülke haline gelmişse bunda en büyük pay milletimize olan inancımızdır. Hem milletimize hem kendimize inandık, güvendik hem de ülkemizi büyüttük. Son 5 yılda maruz kaldığımız her saldırıyla birlikte ekonomik hançerin sırtımıza saplanma nedeni budur. Tüm milletimiz emin olsun ki kazandıklarımız karşısında bu faturanın hiçbir kıymeti yoktur.
"Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin büyümesini, kalkınmasını engelleyemiyorlar"
-Çok yakında, ekonomik olarak da çok büyük kazanımlar elde edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin büyümesini, kalkınmasını engelleyemiyorlar. Şöyle sağlam bir hamleyle bu sıraları öne taşımanın önünde hiçbir mani yoktur. Çalışanlarımızdan yıllarca kesilen konut edindirme yardımını kim gerçekleştirdi, biz gerçekleştirdik. Bunlar öyle ufak, basit rakamlar değil.
-Doların çok düşük seviyede olduğu dönemde, bu kesintiler için 4,5 milyon kişiye 15 milyar lira konut edindirme yardımı için de 8,5 milyon kişiye 3,5 milyar lira ödeme yaptık. Bunu biz yaptık; neredeydi CHP, neredeydi diğerleri? Onlar memuru, işçiyi sömürdüler. Biz geldik, bu devletin memuruna, işçisine borcu biz ödedik. 15 yıl geçti bunlar unutuldu.
"Büyük yatırımcıların muhatabı doğrudan Cumhurbaşkanlığı olacaktır"
-Ekonomide de hedeflerimize kararlılıkla yürüyebileceğimiz bir zemine kavuştuk. Türkiye, potansiyeline ve hedeflerine yakışmayan bu finans fotoğrafından inşallah en kısa sürede çıkacaktır. Buradan uluslarrarası yatırımcıları, tüm finans çevrelerini Türkiye'nin geleceğine güvenmeye davet ediyorum.. Bu ülke hiç kimseyi hayalkırıklığına uğratmamıştır. Devlet olarak tüm yatırımcılara, finans çevrelerine her türlü kolaylığı göstermeye, destek vermeye hazırız. Sırf bu amaçla, özel ofisler kuruyoruz. Büyük yatırımcıların muhatabı doğrudan Cumhurbaşkanlığı olacaktır.
"Başka partiler iç kavgalarıyla uğraşabilirler, bizim böyle bir lüksümüz yok"
-Önümüzde tek bir seçim gündemi var. 2019 Martı'ndaki mahalli idareler seçimidir. Ağustosta da AK Parti olarak kongremizi yapacağız.
-Her alanda olduğu gibi siyasette de erken kalkan yol alır, bunu unutmayacağız. Biz, partimizi kurduğumuzdan beri her seçime ilk günkü heyecan, azim ve kararlılıkla hazırlandığımız için bu başarıları elde ettik. 24 Haziran'da aldığımız oyları il il, belde belde ve hatta sandık bazına inerek analiz ediyoruz. Oy kaybettiğimiz yerleri ve sebeplerini tüm detaylarıyla anlamaya çalışıyoruz. Bütün unsurları göz önüne alarak çıkardığımız sonuçları ders haline dönüştürüyoruz. Başka partiler iç kavgalarıyla, olağanüstü kurultay çağrılarıyla uğraşabilirler, bizim böyle bir lüksümüz yok. Milletimiz bizden hizmet, eser bekliyor. Milletimiz bizden dertlerine derman olmamızı bekliyor.
"Kimsenin bulunduğu makamları kalacakları bir makam olarak kabul etmemesi gerekir"
-Eğer verilen mesajları doğru şekilde almaz, düzeltmeden sandığa gidersek bu bize yakışmaz. Milletimizle yol yürüdüğümüz, beraber hareket ettiğimiz için zirvede kaldık. Hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekilmeyi bilmeliyiz. Hesap vereceğimiz bilinciyle geçirdiğimiz her an kendimizin de milletimizin de yararınadır. Kimsenin bulunduğu makamları kalacakları bir makam olarak kabul etmemesi gerekir. Yerel seçimlerde bu hassasiyeti gözünden kaçırmasın. Ben burada 1, 2, 3 yol görev yapmış oalbilir. 4 dönem görev yapmış olabilir. Ama değişmesi gerekiyorsa, yetkili kurullar böyle karar veriyorsa, o da dava adamıysa "Hayırlı olsun" der, arazide çalışmaya başlar.
"Tokad-ı ilahi gelir, verilen makamlar tek tek geri alınır"
-Diğer partilerin halini görüyorsunuz değil mi? Biz bu duruma asla düşemeyiz. Bize asla yakışmaz. Bize gururlanmak, kibir asla yakışmaz. Tevazuyu hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Mevlana'nın dediği gibi toprak gibi olacağız. Gururların gerçek sahibi olan Allah'tır. Tokad-ı ilahi gelir, verilen makamlar tek tek geri alınır. Geçen yıl bu yolda ilk adımları atmıştık, 2019 Martı'nda da milletimizden gelen sese kulak verecek, kimlerin değişeceğini belirleyeceğiz. Ehliyet, liyakat bu tür görevleri belirlemede aradığımız niteliklerdir.
-Önümüzde 7 aylık bir süreç var. Muhtemelen pazar günü Meclis'imiz kapanıyor. Herkes seçim bölgelerine dönüyor, o andan itibaren martın hazırlıklarına başlamış olacağız.
-Gençler, Malazgirt anma törenlerine hazırlanın. Malazgirt'te yeniden Alparslan'ın maneviyatıyla bulaşacağız. Teşkilatımız da zaten her türlü hazırlığı yapıyor.
