Batı Afrika ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için verdiği 'hak ihlali' kararına ilişkin, "Bakın bu bir beraat kararı değildir. Bu bir tahliye kararıdır. Bayırbucak Türkmenlerine giden yardımlarını durduracaksın, bu ülkede yargı makamları o sürece yardım ve yataklık edenleri tahliye edecek. Kusura bakmasınlar ben bu kadar rahat değilim. Ben biliyorsunuz yola çıkıyorum ortalık çalkalanabilir" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara saygı duymadığını belirten Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi, bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım ama kabul etmek durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum" dedi. "Medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde Bu ülkenin Başbakanı'na, bugünkü göreviyle Cumhurbaşkanı'na her türlü saldırı vardır. Basın mensubu yazılı görsel kalkacak Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a istediği gibi saldıracak, istediği gibi iftira oyunlarının içerisine girecek ve biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz."
Öte yandan Can Dündar, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı 'teşekkür yazısı'nda, "Sayenizde, geçen sene hiç kitap yazmadığım halde 'Yılın en iyi yazarı' sıralamasında Orhan Pamuk’u geride bırakıp birinci seçildim. Bir de hani şu devlet sırrı damgası vurarak bütün dünyadan saklamaya çalıştığınız, haber yaptık diye bizi içeri attığınız MİT TIR’ları meselesi vardı ya; siz bizi içeri atınca o konu Japonya’dan Kanada’ya, Okyanusya’dan Endonezya’ya kadar duyuldu; bilmeyen kalmadı; bu katkınız için de ne kadar teşekkür etsek az... Sadece o mu? Türkiye’deki otoriterleşmeyi, hukuksuzluğu, savaş tehlikesini de zindandan bütün dünyaya duyurma şansı bulduk; hangi güç bana aynı ay içinde Guardian’dan Der Spiegel’e, Washington Post’tan Le Monde’a kadar yazı yazma şansı yaratabilirdi ki; kim Amerikan Başkan yardımcısının ailemle görüşmek istemesini sağlayabilirdi ki; sizin kontrolsüz gücünüzden başka..." ifadelerini kullanmıştı.