AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, daha önce "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a çok özel bir kayıt götürdüm, izledi, çıldırdı" dediği videoyu sosyal medya hesabından paylaştı. Tayyar, yayımladığı videonun altına, "Konuşan Prof. Dr. Hilmi Bayraktar… Yerli ve milli Cumhurbaşkanımıza ‘Almancı’ diyen, ‘cemaat’ dediği FETÖ’yü cezalandırıcı üst makam olarak gören bu edepsiz, 15 Temmuz’dan sonra Gaziantep Üniversitesine rektör yardımcısı olarak atandı" diye yazdı.
Tayyar, katıldığı bir televizyon programında, "Çok özel bir kayıt götürdüm, Cumhurbaşkanı'na. İzledi, çıldırdı. Böyle bir şey nasıl olur diye. Oysa benim o kaydı bir yıl içerisinde göndermediğim danışmanı yoktu! İzletmemişler Cumhurbaşkanımıza. Onlar hâlâ ordalar. Bir yerde problem var. Sıkıntı büyük" demişti. Başdanışmaların cephesinden bu iddiaya yönelik herhangi bir yanıt gelmezken Tayyar söz konusu videoyu sosyal medya hesabından paylaştı.
“Konuşan Prof. Dr. Hilmi Bayraktar… Yerli ve milli Cumhurbaşkanımıza ‘Almancı’ diyen, ‘cemaat’ dediği FETÖ’yü cezalandırıcı üst makam olarak gören bu edepsiz, 15 Temmuz’dan sonra Gaziantep Üniversitesine rektör yardımcısı olarak atandı. Cumhurbaşkanımızdan gizlenen video budur” diyerek görüntüleri paylaşan Şamil Tayyar devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bu videoyu daha önce TV ve Twitter’dan yayınladım, ne var ki cumhurbaşkanımızdan gizlendi. İzlediğinde bu edepsizliğe kızdı. CHP istismara kalkınca yeniden hatırlattım. CHP samimi ise önce FETÖ yüzüğünü atsın, işe FETÖ borsasından rahatsız olan Gaziantep İl Başkanından başlasın."
"Yeterince muhalif gazeteci var, bir bunlar eksikti"
Öte yandan ANKA’nın edindiği bilgilere göre, Tayyar’ın, “FETÖ borsası kurulmuş, 'FETÖ' mensupları tahliye edilmek için rüşvet veriyor” açıklamaları ile AKP İstanbul Milletvekili Metin Metiner’in, “İktidar hepimizi değiştirdi, değiştiriyor. Kim ‘değişmedim’ diyorsa yanlış söylemdir” sözleri parti içeresinde tepki çekmeye devam ediyor.
Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere, Tayyar ve Metiner'in "muhalefete malzeme vermek, Hükümetin 'FETÖ' ile mücadelesini yeterli göstermemek, parti disiplinini hiçe saymakla" suçlandığı belirtiliyor. Parti içeresinde her iki milletvekiline de gazeteci kökenli olmaları nedeniyle, “Burası siyaset yapma yeri, gazetecilik yapma yeri değil. Bu arkadaşlar gazetecilik yapmayı özlemişler. Yeterince muhalif gazeteci var, bir bunlar eksikti. Başımıza gazeteci oldular. Muhalefete malzeme veriyorlar, Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarından daha çok malzeme üretiyorlar” yorumları yapıldığı belirtiliyor.
