65 yıl sonra ilk kez Türkiye Cumhurbaşkanı resmi bir ziyaret için Yunanistan'da. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunan mevkidaşı Prokopis Pavlopulos ile ortak basın toplantısında Lozan tartışması yaşandı. Erdoğan Lozan Antlaşması'nın güncellenmesi gerektiği görüşünü yineledi, Pavlopulos'un yanıtı "Antlaşmayı gözden geçirme ya da değiştirme gibi bir kavramı kullanmıyoruz" oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Pavlopulos ile görüşmesinde, 1923'te Türkiye ve Yunanistan ile diğer taraflar arasında imzalanan Lozan Antlaşması'nın güncellenmesi gerektiği yönündeki talebini dile getirdi. Erdoğan, antlaşma konusunda "halen anlaşılmayan bazı incelikler" olduğunu söyledi.
Batı Trakya'daki Türklerin ayrımcılığa uğradığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Lozan, Türkiye ile Yunanistan arasında yapılmış bir anlaşma değildir. 11 taraf ülkesi vardır. Bu 94 yıl içinde dünya adeta yeniden kuruldu. Türkiye ile Yunanistan arasında da birçok şey değişti. Lozan'da buradaki Türklerle ilgili Müslüman azınlık ifadesinin geçtiğinden bahsediyorsunuz. Doğrudur ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türk ifadesi geçmektedir."
"Batı Trakya'da Türk kelimesinin yazılmasını hazmetmek bile mümkün değil" diye konuşan Erdoğan, bölgedeki halklara yatırım konusunda gereken desteklerin verilmediği ve ayrımcılık yapıldığını, Türkiye'deki Rum vatandaşların ise böyle bir muamele görmediğini söyledi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Batı Trakya'da yaşayanlar bugün ne yazık ki seçtikleri tarafından değil atanan bir başmüftüyle yönetiliyor. Türkiye'deki Patrik atanmaz, Sen Sinod Meclisi seçer. Demek ki Lozan uygulamada değil."
Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos'un "Varolan sözleşmeye yeni anlam içeren bir metin ekleyebiliriz ancak bir antlaşmayı gözden geçirme ya da değiştirme gibi bir kavramı kullanmıyoruz. Büyük bir samimiyetle bunu anlamanızı arzu ediyorum" yanıtını vermesi üzerine, Erdoğan yeniden söz aldı:
"Ben siyaset hukukunu iyi bilirim ve siyaset hukukunda anlaşmaların güncellenmesi gibi bir şart vardır ve biz bunları yaparız."
Türkiye engel olsaydı "Yunanistan'ın NATO'ya giremeyeceğini" söyleyen Erdoğan, Kıbrıs görüşmelerine de değindi.
"Yunanistan gibi Türkiye de garantör ülkedir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs görüşmelerinde işin çözüme kavuşması gerekirken, alınan kararlar uygulanmadı. Bir mesele de, Batı Trakya'daki soydaşlarımızın oradaki haklarının korunmasıdır. 65 yıl aradan sonra biz buraya çok farklı bir heyecanla geldik. Ama birileri maalesef bu ziyareti provoke ediyor. Binaların kapılarına çizilen işaretlerden dağıtılan broşürlere kadar.
"Bizde bir kara parçasından bir tarafa bağırıldığı zaman duyulur. Öyleyse aramızdaki siyasi, kültürel, askeri ilişkileri, stratejik konseyi güçlendirerek devam ettirmek lazım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Atina ziyareti öncesinde Skai TV'ye verdiği mülakatta Lozan Anlaşması'nın güncellenmesi gerektiğini söylemiş, Atina ise Erdoğan'ın bu ifadelerinin kaygı yarattığını açıklamıştı.
Erdoğan ayrıca, Ege Denizi'ndeki adalar arasındaki mesafelerin "sıkıntı verdiğini", hava, deniz ve kıta sahanlıklarının "halledilerek", daha iyi bir konuma getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitris Çanakopulos ise "Erdoğan'ın bugün vermiş olduğu söyleşi, ciddi kaygıları ve soru işaretlerini beraberinde getiriyor... Yunan hükümeti ve Başbakanı, bu ziyaretin duvar değil, köprüler inşa etmek için bir fırsat oluşturacağını umuyor" diye konuşmuştu.
Çanakopulos ayrıca, Lozan Anlaşması'nın iki ülkenin gerçek bir işbirliği ortaya koyabileceği "müzakereye açık olmayan bir temel taş" olduğunu da sözlerine eklemişti.
Erdoğan bu ikili görüşmenin ardından Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile görüşecek.
Darbe girişiminden hemen sonra Çipras'la yaptığı telefon konuşmasında söz konusu askerlerin Türkiye'ye iadesi için söz aldığını ancak iade edilmediklerini söyleyen Erdoğan'ın, Yunan Başbakan'ı kabulünde bu talebini yinelemesi bekleniyor.
Erdoğan Skai TV'ye mülakatında "Çipras 'Biz darbelere karşıyız. Bunları size 15-20 gün içinde iade edeceğiz' dedi ama maalesef bunlar hala Yunanistan'da" ifadelerini kullanmış, yargı kanallarına gerek duyulmadan iki ülke arasında "bu işin bitmiş olması gerektiğini" söylemişti.
Türkiye, darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçarak iltica talebinde bulunan dört yüzbaşı, iki binbaşı ve iki başçavuşun iadesini istemişti.
Mayıs ayında Yunan temyiz mahkemeleri iade talebini reddetmişti.