Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları'ndan kaynağını alarak 283 kilometrelik bir yolculuk sonrası Meriç Nehri'ne ulaşan ve oradan da Ege Denizi'ne akan Ergene Nehri, uzun yıllardır kimyasal ve evsel atıkların neden olduğu kirlilikle mücadele ediyor.
"Adet atık kanalına dönmüş durumda"
Milliyet'ten Aleyna Sevim'in haberine göre, Çorlu Kent Konseyi Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Murat Sevgi, 2011’den bu yana nehrin derin deşarj projesiyle atıklardan arınmasını beklediklerini ancak sonucun hayal kırıklığı olduğunu şöyle ifade etti:
"Derin deşarj, Kapaklı’dan Karıştıran Beldesi’ne kadar topladığı atıkları Çorlu’dan güneye inen bir kapalı hatla Marmara Denizi’nin dibine boca etme planıyla projelendi. Çevre örgütleri olarak buna karşı çıktık. Dört yıl önce açılışı yapıldı, bazı arıtma tesisleri tamamlandı ama hiçbir şey değişmedi. Ergene artık bir atık kanalı haline geldi.
En ağır hasarı Çorlu kolu görüyor. Nehir boyunca birçok sanayi tesisi var. Ülke ekonomisi bu tesislerden geçiniyor. Bunları durdurmak ekonomik açıdan mümkün değil. Trakya, İstanbul’un su kaynağı. Ergene 180 km’lik bir su yolu ve akış boyunca sudaki kirlilik geçtiği tarımsal kaynakları mahvediyor. Sanayi kuruluşları kullanacakları suyu yer altından çıkarıyor. Bu da Trakya’yı su fakiri hale getirdi. Suyumuzu, havamızı kaybettik. Koku baş ağrısı, bulantı yapıyor."
"Ciddi endişeler yaratıyor"
Çerkezköy Ziraat Odası Başkanı Ali Çolakoğlu da, Ergene Nehri'nin kirliliği nedeniyle tarımsal sulamada kullanılamaz hale geldiğini belirtti. "Arıtmaları aktif hale getirdik denilmesine rağmen, suyun hala siyah akması ve sabahları nehrin buharlaşarak meralara yayılmasının ciddi endişeler yarattığını" söyleyen Çolakoğlu, Ergene Nehri'nin ıslahı için yetkililere çağrıda bulunarak, yapılan uyarılara rağmen bir değişiklik olmadığını ve nehrin zehir saçmaya devam ettiğini vurguladı. Geçmişte bir fabrikanın solvent akıttığını ve havada asit kokusuna benzer bir koku yayıldığını aktaran Ali Çolakoğlu, "Nehre çeşitli atıkların salındığını ve bunların bazılarının ne olduğunu bile bilmediklerini" dile getirdi.
"Havza, bütün olarak ele alınmalı"
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, Meriç Nehri'nden Ergene Nehri'ne doğrudan aktarılan suyun tarımsal sulama amacıyla kullanıldığını belirtti. Yıldız, bu yöntemin Ergene Nehri'ndeki kirliliği azaltmaya yönelik bir çaba olduğunu ifade etse de, bu aktarımın nehrin kirlilik sorununu tamamen çözmediğini, hatta mevcut önlemlerin etkinliğini zayıflatabileceğini vurguladı.
Ergene Nehri'nin yan kollarında noktasal kirlilik yüklerinin kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, "Ergene'nin kirlilik probleminin çözümü, Meriç-Ergene havzasının bütüncül olarak ele alınması ve su kalitesinin yönetilmesiyle mümkündür. Tüm havza ölçeğinde su kalitesi yönetimine ihtiyaç duyulmaktadır" açıklamasında bulundu.
Eylem planından bu yana 13 yıl geçti
Dönemin Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından, Mayıs 2011’de açıklanan Ergene Havzası Koruma Eylem planıyla, 3 yıl içinde havzanın kirlilik parametrelerinde gözle görülür iyileşmelerin başlaması, 5 yıl içinde tarımsal arazilerin sulanabildiği 2. sınıf su kalitesine geçilmesi hedeflenmişti. 13 yıldan bu yana hayata geçirilemeyen plandan bazı başlıklar:
"Islah- Organize Sanayi Bölgeleri ve Belediyeler Atıksu Arıtma Tesislerini kurulacak.
Dere Yatağı Temizlenecek.
Kirleticiliği Yüksek Sanayilere İzin Verilmeyecek.
Katı Atık İşleme Geri Kazanım ve Bertaraf Tesisleri kurulacak.
Tarımsal Kaynaklı Kirlilik Kontrol Edilecek."