Erkek nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u en azından kendi görüşlerine göre, klinik anlamda teşhis edilebilir bir cinsel işlev bozukluğu olan erken boşalmadan muzdarip. Bir diğer deyişle rastgele 20 yetişkin erkeğin bulunduğu bir odada, bu erkeklerin 6 ya da 7’sinin cinsel birleşme sırasında ejakülasyon kontrol “problemi” yaşıyor olmalarının muhtemel.
Ancak, erken boşalma “problemi” yaşadığını düşünen erkeklerin büyük çoğunluğu, aslında ejakülasyon fonksiyonunun gözlemlenebilir herhangi bir parametre ile ölçülmesi durumunda çoğu erkek ile eşdeğer çalıştığı görülüyor.
Bilimfili’nde “Erken boşalma gerçekten bir sağlık problemi midir?” başlığıyla yayımlanan habere göre,
cinsel bir birleşme sırasında, erkeklerin neredeyse yüzde 2’den daha azı gerçekten çok kısa sürede (bir dakika veya daha az) doruk noktaya düzenli olarak ulaşır. Bu yüzden, bugün bilim insanları ve klinisyenler arasında şiddetle tartışılan şey, erken veya çabuk boşalmayı nasıl tanımlamak istediğinize ilişkin bir sorudur.
“İstenilen seviyeye ulaşmak”
Sanılanın aksine, doktorların izlediği tanı kriterleri (Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-IV veya Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-10 gibi), boşalmanın ortaya çıkması gereken bir zaman çizelgesi belirtmiyor.
Fakat bu teşhis kılavuzlarının gelecekteki güncellemelerinde değişiklik yapılacağı kesinlikle belli, çünkü pek çok bilim insanı “işlevsel” olanı “işlevsel olmayandan” ayırmak için cinsel birleşme sırasında boşalmadaki gecikme zamanına dayalı bir öneride bulunuyor.
Buna rağmen, sorular durmuyor: Hızlıdan kasıt nedir? İşlevsel olan ile işlevsel olmayan arasındaki çizgiyi neye dayanarak çiziyoruz? Eğer çok hızlıysanız, muhtemelen partneriniz bu durumdan memnun kalmayacak. Dolayısıyla, bu durum da, ilişki içerisindeki her iki tarafın da cinsel motivasyonunun ve kişinin kendisine olan güveninin azalmasına neden olabilir. Fakat, çok hızlı olduğu için orgazm hissinin kendisinin daha az haz verici olduğuna dair herhangi bir delil yok.
Bununla birlikte, boşalmadaki gecikme süresinin bir fonksiyonu olarak sperm kalitesinin daha iyi (ya da kötü) olduğuna dair de herhangi bir delil yok.
Bu noktada da sorunun çözülmesi gereken yer, seksin üremek için değil eğlence için olduğu kısmı.
Pek çok insan, erkek boşalmasının nihai amacının dişinin yumurtalarını döllemek ve böylece de yavrular üretmek olduğunu söyleyebilir. Peki olay buysa, pek çok erkeğin düzenli olarak yaşadığı birleşme öncesi boşalma bir “erken boşalma” olarak düşünülmemeli midir?
Kuzenlerimizde durum
Doğada yaşayan en yakın akrabalarımız olan şempanzeler, boşalma için gerekli olandan daha fazla ilişkiye girmezler. Pek çok şempanze, bu görevi 10 saniyeden çok daha az sürede tamamlar. Evrimsel açıdan, bu durumun iyi bir nedeni vardır: Çoğu erkek şempanze asla bir alfa erkek olmayacaktır ve alfa erkek ilk olarak grubun bütün dişileriyle birlikte olur, ne zaman ki kendi işi biter işte o zaman diğer erkek şempanzelere dişilerle çiftleşmeleri iznini verir.
Kast sisteminin altında bulunan ve bu gerçekliği kabul etmeyerek, sırasının gelmesini beklemeden Don Juan olma hevesindeki erkekler, eğer yakalanırlarsa, yaptıkları yanlışın cezasını hiç unutamayacakları bir bedelle öderler.
Dolayısıyla, alfa olmayan bir erkek kendi yavrularına sahip olma şansını yakalamak istiyorsa, fırsatını bulduğu anda çok hızlı bir şekilde çiftleşmelidir. Bu yüzden 10 saniye esasında son derece hayati bir zamandır.
Evrimsel adaptasyon açısından, çok hızlı bir şekilde boşalan erkekler yavru sahibi olma şanslarını arttırır, böylelikle de populasyon içerisindeki genlerini arttırmış olur.
Çabuktan kasıt ne?
Beş farklı ülkede 491 erkeği içeren geniş ölçekli bir nüfus araştırmasına göre, ortalama boşalma süresi yaklaşık 5.4 dakika olarak saptandı. Fakat, elde edilen veriler 33 saniyeden 45 dakikaya kadar değişkenlik gösteriyor. Ülkemizde ise bu ortalama; 3.7 dakika. Peki çabuktan kasıt nedir?
Bu durum amacınıza göre değişir. Eğer ki, bir bebek istiyorsanız ve her şey gerektiği gibi çalışıyorsa 0 saniyenin biraz üstünde bir zaman bu şans için yeterlidir. Ancak, söz konusu partnerinize haz vermek ise; bu süre partnerinizin kaç dakikaya ihtiyacı olduğuna göre değişkenlik gösterir. Gerçekte ise, performansınızı saniyeler ve dakikalar ile ölçmeye kalkmanızın hiçbir faydası olmadığını, eğer bir problem olduğunu düşünüyorsanız; bunun muhtemelen medikal anlamda bir sorun olmadığını söylemeliyiz. Partnerinizle bu konu hakkında konuşmanız ilişkinizin sağlığı açısından daha iyi olacaktır. Eğer bu da işe yaramıyorsa, her zaman başka bir seçenek vardır.
İlaç tedavisi
Günümüzde, “erken boşalma problemi”, –asıl olarak– duygudurum bozukluklarının tedavisine yönelik üretilmiş olan ilaçlarla, beynin serotonin metabolizmasına müdahale edilerek genellikle tedavi edilebiliyor.
Özellikle de erken boşalma “problemine” yönelik geliştirilmiş olan ve Avrupa’nın pek çok ülkesinde temin edilebilir olan ilaçlar mevcuttur. Ancak, bazı erkekler bu ilaçlardan iyi sonuçlar elde ettiğini iddia ederken, bazı erkekler ilaçların yan etkilerinden (en yaygın olanları; cinsel isteğin azalması, bulantı ve baş dönmesi) muzdarip olduklarını, bazıları ise hiçbir fayda göremediklerini belirtiyorlar.
