Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın kendisine, gazeteci Emin Çölaşan'a hakkını asla helal etmeyeceğini söylediğini aktardı. Doğan'ın veda töreni sırasında tüm çalışanlara hakkını helal ettiğini hatırlatan Özkök, "Veda konuşmasında o bölüme gelince içimde bir şey cız etti. 'Keşke bunu söylemese' dedim. Söylemedi. Bir-iki saniye durdu, sonra 'Herkese hakkımı helal ediyorum' dedi" ifadesini kullandı.
Aydın Doğan, bünyesinde Hürriyet ve Posta gazeteleri ile CNN Türk, Kanal D gibi televizyon kanallarını bulunduran Doğan Medya Grubu'nu 1.1 milyar dolar karşılığında Erdoğan Demirören'e satmıştı. Doğan, geçen cuma günü Doğan Medya Grubu çalışanlarına veda etmiş, Hürriyet binasında yaptığı konuşmada "40 yıl boyunca dalgalarla boğuştuk, amiral gemisini limana sağ salim ulaştırdık" ifadesini kullanmıştı.
Ertuğrul Özkök'ün "Gülen ile Bhagwan’ın 6 benzerliği, 6 benzemezliği" başlığıyla yayımlanan (8 Nisan 2018) yazısında şunları kaydetti:
"Aydın Doğan’ın Hürriyet’te biz çalışanlarla yaptığı veda töreninde onun iç dünyası açısından çok önemli bir ayrıntı vardı. Bütün salon dinliyordu ama o ayrıntıyı benden başka kimsenin fark ettiğini sanmıyorum. Veda konuşmasının helalleşme bölümüne gelmişti. Kendisiyle birlikte çalışan, çalışıp da yanından ayrılan herkese hakkını helal etti. “Herkese” kelimesini işitince geçen yaza döndüm. 2017 yazının neredeyse tamamını Bodrum’da Aydın Doğan’la birlikte geçirdim. Çok konuştuk.
Özellikle Hürriyet’ten ayrılan 3 yazardan sık sık söz ediyordu. Mesela Yılmaz Özdil; onun hakkında, 'Bizden ayrıldı. Ama hep çok mert davrandı. Hiç haksızlık etmedi bana' diyordu Eşi Sema Hanım’ın onun iyi bir okuyucusu olduğunu söylüyordu.
Bekir Coşkun konusunda üzgündü. 'Ben onun işine son vermedim. Kendi ayrıldı. Ama sanki biz ayırmışız gibi bir hava oluştu' diyordu. Bekir’in hastalığını öğrendiğinde ne kadar üzüldüğünün şahidiyim.
Ancak Emin Çölaşan’a çok içerliyordu. Ve sık sık şunu söylüyordu. 'İşte ona hakkımı asla helal etmeyeceğim'. Veda konuşmasında o bölüme gelince içimde bir şey cız etti. 'Keşke bunu söylemese' dedim. Söylemedi. Bir-iki saniye durdu, sonra 'Herkese hakkımı helal ediyorum' dedi.
Önünde yazılı bir metin vardı. Bu duyguyla mı geldi, orada mı böyle bir duygu oluştu bilmiyorum. İçinde tek bir ukde vardı. 'Herkese' dediğine göre 'Acaba içindeki son ukdeyi de sildi mi' diye düşündüm. Bir 'Gazeteci Aydın Doğan' vedasıydı. Gazetecilerden haklarını helal etmesini isteyerek, gazetecilere hakkını helal ederek ayrıldı.
Amiral gemisini, kendisi gibi çok genç yaştan itibaren iş dünyasına girmiş, başarmış, gençlik yıllarından beri gazetecilik dünyasına çok yakın olmuş Erdoğan Demirören ve ailesine emanet etti.