24 Aralık 2023 07:00
Ertuğrul Özkök | Pazar Yazısı
Yer, Ritz Oteli’nin en lüks restoranı.
Ünlü iş adamı ayırttığı masaya geliyor.
Cebinde pırlanta bir yüzük vardır.
O gece sevgilisine evlilik teklif edecektir.
Biraz sonra sevdiği kadın geliyor.
Çok tanınmış ve güzel bir TV sunucusu…
Adam içkileri ısmarlıyor, ilk yemek gelmeden önce elini cebine atıyor ve sevgilisine, “Bu akşam sana söyleyeceğim çok önemli bir şeyim var” diyor.
Kadın, adamın cebindeki elini hafif bir dokunuşla engelleyip konuşuyor:
“Önce benim sana söyleyecek çok önemli bir şeyim var…”
Evet, olay işte tam bu sahne ile başlıyor…
Sonrası…
Bunca yıl gazetecilik yaptım.
Otuz yıldır Türkiye Magazin Gazetecileri Derneği üyesiyim.
Türkiye’de ve dünyada en iyi magazin izleyicilerinden biriyim.
Ama böyle bir evlilik dışı ilişki, aldatma olayı ne duydum, ne okudum.
Hem de bütün dünyada 1 milyar insanın izlediği bir düğün gecesi başlayan bir evlilik dışı ilişki…
Bir gazeteci olarak, böyle bir olayı katiyen kendime saklamam, anında sizinle de paylaşırım.
Şimdi müsaadenizle o geceye, lüks otelin restoranına dönüp o sahneyi tamamlayayım…
Erkeğin cebindeki elini tutan güzel TV sunucusu, “Sevgilim, hayatımda yeni biri var” diyor.
Ve tamamlıyor:
“Bir diplomat ama adını söyleyemem. Çünkü öyle biri ki, evlenmek için televizyonculuğu bile bırakacağım.”
Sevgilisine evlilik teklif etmeyi düşünen erkek donup kalıyor…
Ama o an sevgilisinin yaptığı tariften, adını vermediği sevgilisinin kim olduğunu tahmin ediyor…
Sıra geldi bu dramatik sahneyi yayan çok ünlü kadın TV sunucusu ve erkeğin kim olduğunu açıklamaya…
Ama önce bu olayı kimden öğrendiğimi anlatayım.
91 yaşındaki bir gazeteciden öğrendim.
İspanya’nın ünlü Hola dergisinin eski genel yayın yönetmeni Jaime Penafiel söyledi bunları…
Şimdi kemerlerinizi bağlayın, dinleyeceğiniz en tuhaf, en karmaşık aşk skandalı başlıyor.
İspanya’nın şu anki kralı Felipe de Borbon, 22 Mayıs 2004 günü Madrid’de muhteşem bir düğünle evlendi.
Almudena Katedrali'nde yapılan düğünün naklen yayınını dünyada 1 milyara yakın insan izledi.
İngiliz kraliyet ailesinin düğünlerinden sonra en ilgi çeken düğündü hatta “Asrın Evliliği ” olarak değerlendirilmişti.
Felipe de Borbon o zamanlar henüz kral değil, sadece “Asturias Prensi” idi.
Yani veliaht prens.
Fransa Kralı 14’üncü Louis’in soyundan geliyordu ve düğüne 20 ülkenin devlet başkanı katılmıştı.
Evlendiği kadının adı Letizia Ortiz’di…
İspanyol devlet televizyonunun en tanınmış sunucularından biriydi.
2003 yılında tanışmış ve 2004’de evlenme kararı almışlardı.
Ne var ki bu hikaye öyle bu düğünde gördüğümüz kadar basit değilmiş.
Öncesinde ve sonrasında öyle olaylar yaşanmış ki…
Hepsini sırayla anlatacağız.
Prensin bilmediği şey şuydu: Evlendiği kadının ondan önce bir sevgilisi vardı.
Kadının eski sevgilisinin adı Jaime del Burgo’ydu..
Özel yatırımcı ve ailelere finansal danışmanlık yapan biriydi.
Son derece doğal bir şey…
Ama o kadar da doğal değil…
Letizia ile 2000’li yılların başında tanışmış ve aralarında büyük bir aşk başlamıştı.
Önceleri Madrid’de Santo Mauro, Venedik’te Danieli, hatta Barcelona’da kralın adını taşıyan “Rey Juan Carlos” Oteli'nde gizlice buluşuyorlardı.
Kronolojiye bakarsak skandalın ilk ayağını görüyoruz.
Ünlü televizyon sunucusu, bir süre iki erkeği birlikte idare etmişti.
Letizia Cortiz o gece Ritz Oteli’nde eski sevgilisine “İlişkimiz bitti” derken ikisi bir konuda anlaşmıştı:
Arkadaş olarak kalacaklar ve birbirlerini görmeye devam edeceklerdi.
O yemekten çok kısa süre sonra 20 Kasım 2003 günü İspanya prensi ile Letizia Cortiz’in nişanlandığı bütün dünyaya duyuruldu.
Böylece bir yıl boyunca eski sevgili, prensin karısı olacak kadının sırrını paylaşan arkadaşı olarak kaldı.
Ancak bu süreç skandalın da tohumlarının atıldığı günlere dönecekti.
İlk adım Letizia’nın eski sevgilisinden, düğünde şahidi olmasını istemesiyle atıldı
Asıl şaşırtıcı olay ise düğünden iki gece önce yaşandı…
Letizia, eski sevgilisine El Latigazo adlı restoranda randevu verdi.
İki gün sonra evlenecek olan kadın moralsiz gibidir. Eski sevgilisinin elini tuttu ve gözlerinin içine bakarak sordu:
“Niye o günlerde bana evlenmeyi teklif etmedin?”
Jaime cebinde yüzükle geldiği geceyi hatırlar ama cevap vermez.
Letizia’nın moralini yükseltmeye çalışır.
Ama müstakbel kraliçe , onun hiç beklemediği bir şey yapar.
“Şimdi bana söz ver” der ve cümlesini şöyle tamamlar:
“Beni hiçbir zaman bırakmayacaksın.”
O gece anlaşılır ki, aşk devam etmektedir.
Letizia orada da kalmaz ve şaşırtıcı bir teklif yapar:
“Yaz tatilini Mariven Sarayı'nda bizimle birlikte geçireceksin.”
Burası İspanya Kralı Juan Carlos ve eşi Sofia’nın da tatilini geçirdiği kraliyet sarayıdır.
Böylece düğünden iki gece önce yenilen bu yemekle birlikte karmaşık ve dolaşık bir ilişki başlar.
Letizia eski sevgilisini resmen saraya sokar.
Orada kendisine bir oda bile verilir.
Letizia’nın Felipe’den doğan iki çocuğu için o artık “Jaime Amca” olur.
Ama bu ilişki bir süre cinselliğin en tehlikeli sınırlarında gitmekle birlikte yatağa kadar uzanmaz.
Ta ki…
Evet ta ki;
Bir gün Madrid’deki Zazuela Sarayı’ndaki havuzun kenarındaki hamakta yan yana yatarlarken Letizia’nın onun kulağına eğilip, “Seni ne kadar seviyorum bir bilsen” demesine kadar.
O andan itibaren aşk yine alevlenir.
Arkadaşlarıyla birlikte sinemaya bile giderler.
Letizia hep Jaime ile yan yana oturur. Hatta el ele tutuşurlar.
Böylece Felipe-Letizia-Jaime, sarayda üçlü bir aşkı yaşamaya başlar. Jaime tam bir sevgili gibi ona “Letiziana” diye seslemektedir.
Ancak 2011 yılında işler değişmeye başlar.
Dedikodular, yolsuzluk iddiaları nedeniyle İspanya Kralı Juan Carlos’un ilgili krallıktaki itibarı sarsılmaktadır.
Ayrıca sağlık sorunları vardır ve yavaş yavaş tahtı oğluna bırakacağı söylentileri yayılmaya başlamıştır.
Kasım 2011’de bir gün Letizia Londra’da bulunan sevgilisi Jaime’yi arar ve ona kararını bildirir:
“Artık birbirimizi görmeye devam edemeyiz…”
1 Kasım 2003’de Ritz Oteli’nde yaşadığı şoktan 8 yıl sonra yine bir kasım günü ikinci şoku yaşamıştır.
O duygular içinde savrulmaya başlar.
Tuhaf bir intikam duygusuyla önce Letizia’nın kız kardeşi Telma ile evlenir.
Kendisini terk eden sevgilisi Letizia’nın prens olan kocası Felipe, 19 Haziran 2014 günü artık İspanya Kralı olmuştur.
Böylece Letizia da artık resmen İspanya Kraliçes'idir.
Jaime’nin beklentileri sona ermiştir ve artık gerçeğe dönüş zamanıdır.
Telma’ya da ihtiyacı kalmamıştır, 2016 yılında resmen boşanırlar.
Hayatına yeni bir kadın girer. Duyguları yatışmış gibidir.
Hatta 2020 yılında El Mundo gazetesine bir demeç verir ve şunları söyler:
“Letiziana olağanüstü bir kadın. Kocasına çok aşık ve onun başarısına çok büyük katkısı var.”
Artık kimsenin bir şeyden şüphelenmesi için bir neden kalmamıştır ve sarayda işler yoluna girmiş görünmektedir.
Ama darbe hiç beklemedikleri bir yerden gelecektir.
91 yaşındaki eski bir genel yayın yönetmeninden.
Bütün dünyada bilinen magazin dergisi Hola’nın eski genel yayın yönetmeni Jaime Penafiel, İspanyol magazin aleminin kralıdır. Aslında solcu bir aileden ve sol gelenekten gelen bir gazetecidir.
Ama sonradan muhafazakar bir düşünceye gelmiştir.
Saray nezdinde çok özel bir yeri vardır. Kraliyet ailesinin haberleri ve fotoğrafları hep ona verilir.
Eski Kral Juan Carlos’un yüzlerce seyahatinde uçağına davet etilen gazetecidir.
Ama Letizia ile onun televizyon sunuculuğu döneminden beri bir anlaşmazlığı vardır.
Felipe ile evleneceği duyulduktan sonra “Bu kadın kraliyet ailesini darmadağın edecektir” diye yazmıştı.
Ve sonunda olan oldu…
Lady Di’nin düğününe davet edilen genel yayın yönetmeni, 2004 yılındaki İspanya Prensi Felipe’nin düğününe davet edilmedi.
İplerin koptuğu an oydu.
2004-2023…
Tam 19 yıl boyunca içindeki bu öfke hiç azalmadı, büyüdü ve sonunda bir kitap olarak patladı…
“Letiza y yo…”
Yani “Letizia ve Ben…”
İşte bu inanılmaz hikaye 23 Kasım 2023 günü, yani bundan bir ay önce bir kitap olarak yayınlandı…
Ve ok yaydan çıktı…
Üstelik yanardağ sadece onun içinde patlamadı…
Jaime’nin bir fay gibi kırılan kini, öteki Jaime’nin içinde hala aktif halde duran fayı da tetikledi.
O fay da kırıldı..
Kitabın yayınlanmasından sonra gazeteciler ona “Buradaki bilgiler doğru mu?” diye sorduklarında şu cevabı verdi:
“Son aylarda gazeteci Jaime Penafiel ile çeşitli telefon konuşmalarım ve yazışmalarım oldu. Yazdıklarında benim de payım vardır. Söylediklerimi kendi üslubu ile ifade etmiştir.”
Kitabın yazarına gelince, o da şunu söyledi:
“Ben Letizia’nın eksiksiz bir biyografisini yazdım. İspanyol halkının onun kim olduğunu bilme, onu tanıma hakkı vardır.”
Yazılanlar, Kraliyet Sarayı için tam bir skandal…
Ancak işin moral yanında başka bazı gerçekler de var.
Kitabı yazan magazin gazetecisi İspanya’da muhafazakar çevrelere yakın biri. İngiltere’de Boris Johnson hayranı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’e düşman.
Kral Felipe de İspanya’nın muhafazakar çevreleri tarafından pek sevilmeyen bir kral.
2019 yılında hapisteki Katalan ayrılıkçı liderler için af çıkarılmasına çalışacağı sözü verdiğinden beri İspanya sağının hedefi…
O nedenle İspanya medyası bu kitaba pek itibar etmedi.
Kraliyet Sarayı’na gelince…
Saray böyle konularda hiç açıklama yapmama geleneğine sahip ve bu olayda da sessiz kaldı.
Kral Felipe ve Kraliçe Letizia son defa 4 Aralık günü birlikte görüldüler.
Cervantes Enstitüsü’nün yıllık toplantısında birlikteydiler.
Yanlarında ise İspanya’nın sosyalist Başbakanı Pedro Sanchez vardı…
Saray’ın bu sessizliği ve İspanyol medyasının ilgisizliği bize skandal gibi görünen bu olayı romantik bir saray hikayesine çevirebilir mi?
Baktığınız yere bağlı…
Benim cevabım Woody Allen filminin adı gibiBana “Sen ne görüyorsun?” diye sorarsanız, Fransızların çok sevdiğim şu cümlesi ile cevap vereceğim: “Les Choses de la vie…” Yani “Hayatın şeyleri…” Ve cümlemi Woody Allen’ın o harika filmi ile bitireceğim: “Whatever Works…” Film, Türkçeye “Kim, kiminle nerede?” diye çevrilmişti. İsterseniz “Kimin eli kimin cebinde?” diye de çevirebilirsiniz. Ama o iki kelimenin gerçek manası şu: “Nasıl uygun görürseniz…” |
© Tüm hakları saklıdır.