Kültür-Sanat

Ertuğrul Özkök: Duvarımdaki soğuk kadına kimler sırılsıklam aşıktı veya hayrandı?

Allah’tan Akdeniz’in bu tarafında Güniz Sokak, öteki tarafında da Chelsea ve Camden’in çocukları var, ona en güzel ağıtları yakacak

13 Haziran 2024 06:00

Bu fotoğraf, 1967 yılında Ankara Güniz Sokak’taki küçük öğrenci odamda çekildi.

Yirmi yaşındayım.

Duvarlarım, 20 yaş çocukluğu ve heyecanı ile astığım posterlerle kaplı.

Bu odanın gördüğünüz tarafı… Bir de görmediğiniz tarafı var.

Orada devasa bir Karl Marx ve onun kadar devasa bir Mick Jagger posteri asılı.

“Moonrise Kingdom” filminden

Duvarımda posteri asılı o soğuk kadın dün öldü

Görünen tarafımın en büyük fotoğrafı ise Françoise Hardy…

“Tous Les Garçons et Les Filles” şarkısını söyleyen şahane kız.

Yani bizi, “Bütün oğlanları ve kızları” anlatan bir şarkı.

İşte o kız dün öldü.

Seksen yaşındaydı…

Saçları bembeyazdı ve hayatının son yıllarını, “İnsanın kendi hayatına son verme hakkını” savunarak geçirdi.

Uzun süredir hastaydı. Tek arzusu acı çekmeden ölebilmekti.  

Bunu söyledikten 6 ay sonra gitti bu dünyadan…

Françoise Hardy

Ona son defa ‘Yükselen Ay Krallığı’nda rastlamıştım

Aradan 50 yıl geçti.

Hala aklımdan çıkmıyor bu kız.

Son defa Wes Anderson’un “Moonrise Kingdom” filminde karşılaşmıştım.

Söylediği “Le Temps de l’Amour” şarkısı sanki filmin baş oyuncusuydu.

Filmin 12 yaşındaki kız çocuğu kahramanı Suzy Bishop, küçük bir 45 devirlik plakçalarla evinden kaçıyor ve gittiği her yerde bu şarkıyı çalıp dans ediyordu.

Nasıl da güzel gitmişti filme bu müzik.

Filmin Türkçe adı ‘Yükselen Ay Krallığı’ydı…

Meğer Salvador Dali ona hayranmış

1960’ların sembolü bir kız seçmek gerekirse…

Benim için oydu Françoise Hardy.

Oysa ne büyük bir çelişki…

Beat müziğin dünyayı sarstığı günlerin tam ortasında olabilecek en romantik baladlarla gelip oturmuştu aramıza.

Ben, Ankara’nın bir mahallesinde gizli gizli ona hayranlığımı yaşarken, meğer benimle birlikte kimler aşıkmış, hayranmış o kıza…

Meğer Salvador Dali ona hayranmış.

1968’de onu Cadraques’daki evine davet etmiş ve bir hafta geçirmişler o evde.

Ama başka bazıları var ki…

O zaman daha iyi anlıyorum ben nasıl hayran olmuşum bu kıza…

Bob Dylan “O gelmezse konsere çıkmam” demiş

Benden başka kimlerin duvarında da vardı o poster?

Benim gibi, 1960’larda yeni İngiliz müziğinin nabzının attığı Chelsea’de, Camden’da yeni yükselen popçularının çoğunun duvarında da onun posteri asılıymış…

Rolling Stones’un 29 yaşında ölen üyesi Brian Jones ve Morrisey de onun aşıkları listesindeymiş meğer.

Fraançoise Hardy, hastalığının belli olduğu 2018’de Bob Dylan ve Mick Jagger’dan kendisine gelen şarkı sözleri denemelerinin olduğunu açıklamıştı.

Bob Dylan “O gelmezse konsere çıkmam” demiş

Bob Dylan 1964’deki “Another Side of Bob Dylan” albümünün kapağına ona ithaf ettiği bir şiirden dizeler koymuştu.

Ama en ilginç hikâye Bob Dylan’la Paris’te Olimpia’daki konserinde yaşadıklarıydı.

Dylan “Françoise buraya yanıma gelmezse konserin ikinci bölümüne çıkmayacağım” diye tutturmuştu.

O ve başka bazı sanatçılar daha sonra kaldığı Geogre V Oteli’ndeki odasına yanına gitmişlerdi.

İşte orada Dylan henüz baskıdan çıkan iki plağını Françoise Hardy’e göstermişti:

“Just Like A Woman” ve “I Want You…”

Belki de onun için yazılmış iki şarkıydı.

Kimse hiçbir zaman bilemedi.

Françoise Hardy ile Bob Dylan

Mic Jagger’ın idealindeki kadındı, o da Hardy’nin idealindeki erkek

Mick Jagger’a gelince…

Françoise için “İdealimdeki kadın” diyordu her yerde.

Ve bu tek taraflı değildi.

Françoise, Hardy için de “İdeal erkekti…”

Ama bu iki ideal hiçbir zaman fiziken birlikte olmadılar.

Tıpkı şu sıralarda Disney Plus’da gösterimde olan “Lagarfeld” belgesel dramasında, Karl Lagarfeld ile Jacques de Bascher arasındaki büyük aşk gibi…

Lagarfeld ona deli gibi tutkundu. Ama yıllar sonra “Aralarında hiçbir fiziksel ilişkinin olmadığını” söylemişti.

Françoise Hardy ile Rolling Stones'tan Brian Jones ve Mick Jagger

John Lennon ve Paul Mccartney çok uğraşmıştı ama başaramamıştı

Tabii bir de dönemin en büyükleri var…

Beatles’ın iki üyesi John Lennon ve Paul McCartney de onun gizli hayranları arasındaydı.

Chelsea dedikodularına bakılırsa, ikisi de şanslarını denemiş ama başaramamışlardı.

David Bowie ve ünlü Japon tasarımcı 

Ya David Bowie

O hünsa adam…

Onun da Chelsea’deki odasının duvarında bir Françoise Hardy posteri varmış.

Japon tasarımcı Rei Tawakubo…

Halen dünyanın en önemli genç markalarından biri olan ‘Comme des Garçons’u, ondan ve şarkısı “Tous Les Garçons et les Filles” şarkısından esinlenerek koymuştu.

Françoise Hardy, Serge Gainsbourg

Soğuk yıldızın gölgesinde doğan bir oğlak kızı

Françoise Hardy, 17 Ocak 1944 günü doğmuştu.

Oğlak burcuydu ve Satürn’ün gölgesinde gelmişti bu dünyaya…

Yani “Soğuk Gezegen”in karanlık yüzünde doğmuştu.

Belki de o yüzden bütün hayatı boyunca hep mesafeli, soğuk bir insan gibi durdu.

Onu Serge Gainsbourg’la yan yana getiren de işte bu baştan çıkarıcı mesafeydi.

Veya bize öyle göründü.

Kırmızı ruj sürmeden Fransız kızı tarzı yaratılabilir mi?

Kırmızı ruj sürmeyen, sigara içmeyen, bir Amerikalı editörün deyişiyle “Mini etekli bir ceylandı” o.

Mini eteğin ve pantolonunun en yakıştığı kızdı o günlerimde…

Haute Coutur’den ilk giydiği elbise bir Coureges’di…

1960’larda “Fransız genç kız tarzını” o yaratmıştı.

“Anti-Bardot”

“Blow Up” filminden fırlamış anti-Bardot bir karakter

Brigitte Bardot yıllarıydı.

O ise tam bir “Anti-Bardot” olarak çıktı…

Bardot kadınlığını ne kadar cömertçe ve cüretle teşhir ediyorduysa…

O da o kadar cömertçe saklıyordu…

Antonioni’nin “Blow Up” filminden fırlamış bir kahramandı.

Fransız medyası Françoise Hardy’i ne kadar ruhsuz haberle uğurluyor

Peki 1960’ların yeni Fransa’sını yaratan bu kadını Fransa nasıl uğurluyor?

İki en önemli gazetesi Le Monde ve Le Figaro’ya bakıyorum.

Aşırı sağın yükselmesi bütün birinci sayfaların üzerine abanmış.

Benim neslimin yeni insanını mahveden kadına altlarda küçücük bir yer kalmış.

Haberlerse…

Duygusuz bir dille yazılmış.

3 bin kilometre ötede beni kaplayan ağlamaklı hüznün onda biri yok…

Demek ki popülist siyasetçilerin yarattığı vasatlık, Saint Germain ruhunu da alıp götürmüş.

Allah’tan Akdeniz’in bu tarafında Güniz Sokak, öteki tarafında da Chelsea ve Camden’in çocukları var, ona en güzel ağıtları yakacak.

En çok dinlediğim 10 Françoıse Hardy şarkısı

(*) “Mon Amie La Rose”

(*) “Le Temps de l’Amour”

(*) “Tous les Garçons et les Filles” (*) “Comment Te Dire Adieu”

(*) “Ma Jeunesse Fout le Camp”

(*) “Le Large”

(*) Un Peu d’Eau”

(*) “Suzanne” (Leonard Cohen’in şarkısını çok güzel söylüyor)

(*) “Que Reste t-il de nos Amours”

(*) “Tant de Belles Chosses”