Ertuğrul Özkök | Zamanın Ruhu
Hamas saldırısından 23 ay önce AA'nın geçtiği iki haber
Türkiye’nin resmi devlet kuruluşu Anadolu Ajansı, 29 Aralık 2021 günü abonelerine ilginç bir “Hamas Haritası” verdi.
Aynı Anadolu Ajansı bundan 20 gün sonra, 19 Aralık 2021 günü Hamas’la ilgili bir haber daha servis etti abonelerine…
Yirmi gün arayla arka arkaya gelen bu iki Hamas haberi, o gün pek dikkati çekmedi ama Gazze’de bugün yaşanılanlardan sonra o iki habere bakıldığında 7 Ekim günkü baskının şifreleri çok açık görünüyormuş.
Yılbaşına 48 saat kala servis edilen harita
Önce 29 Aralık günü verdiği Hamas haritasından başlayayım.
Başlığı şöyleydi:
“Filistin Direniş Hareketi Hamas’a hangi ülke nasıl bakıyor?"
Bu başlıktan şunu öğreniyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hamas’a nasıl bakıyor?
“Filistin Direniş Hareketi...”
Benim gözümde “direniş” kelimesi pek makbul bir kavram değildir.
Dış dünyada bu kavramın, benim gözümde yüzde yüz terör örgütü olan PKK için kullanıldığına çok tanık olmuştum.
O gün dikkatli baksaymışız bu harita bize çok önemli bir şey anlatıyormuş.
Onun ne olduğunu anlatmadan önce AA’nın çizdiği bu tabloya yakından bakalım.
Ajans, ülkeleri Hamas'a göre dört gruba ayırmış
(*) Bir: Hamas’la iyi ilişki geliştiren bazı Müslüman ülkeler
(*) İki : Hamas’a mesafeli tutum sergileyen bazı Müslüman ülkeler
(*) Üç : İsrail’le normalleşen Arap ülkelerinin Hamas’la ilişkileri
(*) Dört: Müslüman olmayan bazı ülkelerin Hamas’la olan ilişkileri
Şimdi bu harita üzerinde her ülke ile ilgili yazılanları da okuyalım:
Körfez ülkeleri Hamas'tan uzaklaşmış
(*) Suudi Arabistan: “Son dönemde ilişkilerin seyri kötüye gitmeye başladı.”
(*) BAE: "2005’te Hamas’ın ülkede faaliyet yapmasını yasakladı.”
(*) Kuveyt: "Hamas ile ilişkileri üst düzeyde devam ediyor.”
(*) Katar: “Hamas’ın yönettiği Gazze şeridinin en büyük mali temsilcisi.”
Mısır ve Suriye'de resmi ilişki kesilmiş
(*) Mısır: “Kahire ile Hamas arasındaki ilişkiler 2017’den beri Mısır İstihbaratı aracılığıyla yürütülüyor.” (Yani siyasi düzeyde bir ilişki yok)
(*) Suriye: “Ülkede 2011’de başlayan iç savaşla birlikte rejim ile çok güçlü olan ilişkiler tamamen koptu.”
(*) Sudan: “İsraille normalleşme anlaşmasından sonra Hamas’la arasındaki anlaşmazlık derinleşti.”
(*) Lübnan: “Hamas ile ilişkileri hareketin 1998’de ülkede temsilcilik açmasından bu yana devam ediyor.”
Kuzey Afrika Arap ülkeleri bölünmüş
(*) Fas: “Hamas lideri Haniye haziranda Fas’ı ziyaret etti.”
(*) Cezayir: “Hamas, 2016’da Cezayir’in temsilcilik açmasına izin verdiğini açıkladı.”
(*) Libya: “2016’da 4 yetkilisi tutuklandı ve hapis cezaları verildi.”
İran ve Taliban, Hamas'a sıcak
(*) İran: “Hamas’ın en önde gelen müttefiklerinden. 1992’den beri Hamas’ın Tahran’da temsilciliği bulunuyor.”
(*) Afganistan: “Hamas ile Taliban’dan önceki yönetim döneminde bir ilişki yoktu.”
(*) Türkiye: “Türkiye ile Hamas 2006’dan günümüze iyi ilişkiler kurdu.”
Amerika ve Avrupa'ya göre terörist örgüt
(*) AB: “2001’de Hamas’ı terör örgütleri listesine dahil etti.”
(*) Kanada: ”2002’de Hamas’ı ‘terör örgütleri’ listesine ekledi.”
(*) İngiltere: “Hareketin siyasi ve askeri kanadını terör örgütleri listesine aldı.”
Anadolu Ajansı'nın 20 gün sonra verdiği müebbet hapis haberi
Şimdi geliyorum Anadolu Ajansı’nın bu haritadan 20 gün sonra verdiği habere…
Aynen aktarıyorum:
“Mısır yargısı, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Başkanvekili Mahmud İzzet’i müebbet hapis cezasına çarptırdı.”
Hemen altındaki cümlede ise bu müebbet hapse yol açan ‘suç iddiası’ verilmiş:
“Hamas adına casusluk…”
Sisi yönetimi, Hamas’ı ülkesinde casus kullanan bir örgüt olarak görüyor yani…
Hamas, 7 Ekim günü İsrail'e saldırdığında tablo buydu
7 Ekim günü Hamas, İsrail’e saldırıp, çoluk çocuk, yaşlı genç ayırımı yapmadan bin 400 İsrailliyi öldürdüğü, 200’ünü esir aldığı gün, Hamas’ın Müslüman dünyadaki görünümü buydu.
Yani çok iç açıcı bir itibarı yoktu örgütün…
Neredeyse raf ömrünü tamamlamış bir Siyasi İslamın bitmiş artığıydı…
Bu haritanın yayınladığı günden bu yana neler oldu?
Peki bu haritanın yayınlandığı 29 Aralık 2021 gününden bu yana neler oldu?
(*) İsrail, Suudi Arabistan’la tam anlaşma noktasına gelmişti.
(*) Körfez ülkeleri ile karşılıklı heyetler gidip gelmeye başlamıştı.
(*) İsrail, Magrip ülkeleri ile de sıcak ilişkiler kuruyordu.
(*) “Van minüt” olayı ile kopan ilişkiler, Türkiye ve İsrail Cumhurbaşkanlarının el sıkışması ile yepyeni bir yola girmişti.
(*) Türkiye’nin Mısır ve Körfez’deki Arap ülkeleriyle ilişkisi düzelmişti.
Kimdir öyleyse bu Müslüman dünyayı bölen Hamas örgütü?
Hamas, İHVAN yani bizde daha çok bilinen adıyla “Müslüman Kardeşler” hareketinden çıkan bir örgüt.
Özünde “Panislamist” bir hareket.
İhvan, Mursi ile birlikte Mısır’da iktidara gelmiş ama Sisi darbesiyle yıkılmıştı…
Bu da bir “Siyasi İslam” hareketi olarak İhvan’ın yok oluş sürecini başlatmıştı.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri İhvan’ı bitirecek her devlete yardım ediyordu.
Ve İhvan son olarak Suriye’de siyaseten silinmişti.
Müslüman dünyada rahatça tutunabildiği tek yer Gazze şeridiydi…
Bu cumartesi dünyadaki en büyük Hamas mitingi İstanbul'da
Dün itibariyle Hamas, Müslüman dünyanın en büyük ülkelerinden biri olan Türkiye Cumhurbaşkanının sözüyle “Bir törer örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler gurubu” mertebesine çıktı.
Bu Cumartesi günü ise ertelenen 100’üncü yıl coşkumuzun içine açılan bir parantezle, dünyanın belki de en büyük Hamas destek mitingi İstanbul’da yapılacak.
Gaziantep Kalesi'ne çekilen Filistin bayrağı
İsrail’de bin 400, Gazze’de 5 bin sivilin hayatına mal olan karşılıklı bir aptallıklar ve vicdansızlıklar zincirinin bağlandığı nokta budur.
Gaziantep Kalesi'nde Türk bayrağının yerine çekilen Filistin bayrağı, Hamas’ın acımasızlığının ve İsrail başbakanının bu orantısız, vicdansız ve aptalca cevabının göndere çekilmiş flamasıdır.
Siyaseten neredeyse iflas etmiş, bitmiş bir “Siyasal İslamın”, Müslüman ülke gençleri ruhunda yeniden itibar kazanmasından başka hiçbir işe yaramamıştır maalesef…
Ah Fehmi Abi, hiç olmazsa gel ve sor o hazin soruyu
Fehmi (Koru) Abi’yi hatırladım.
O eski parlak günlerinde olsa hemen şu soruyu sorardı:
“Hamas’ın ve İsrail’in bu karşılıklı saldırılarından kim fayda sağlamıştır?"
İsteyen, istediği cevabı versin.
Ben Orta Doğu uzmanı değilim.
Siyaset benim işim değil.
Sadece Devletin resmi ajansının 7 Ekim’den 2 yıl önce 20 gün arayla servis ettiği iki haberi önünüze koydum.
Bir Orta Doğu cahili olarak benim Fehmi Abi'nin sorusuna cevabım
Bir Orta Doğu cahili halimle bu soruyu bana sorarsanız vereceğim cevap şu olurdu:
Bu felaketin kazananı…
Şeytani zekasıyla Hamas.
Aptal cevabı ile Netanyahu’dur derdim…
Çünkü ancak şeytanlar ve aptallar böylesine büyük bir insanlık enkazının gönderine zafer bayrağı çekmeye cüret edebilir…
Kaybedense hepimiziz.
* * *
Türk halkı galiba Ahmet Davutoğlu gibi düşünmüyor
Metropoll Araştırma şirketi Türk halkına sormuş:
“Hamas-İsrail Savaşı konusunda Hükümet’ten ne bekliyorsunuz?”
Siyasi anketlere hiç itibar etmiyorum.
Ancak bu gibi siyaset dışı sorular olunca anketleri daha ciddiye alıyorum.
Verilen cevaplar şöyle:
Hamas'ı destekleyen ile İsrail'i destekleyen aynı
(*) Yüzde 34.5: Tarafsız olmalı
(*) Yüzde 26.4: Arabuluculuk yapmalı
(*) Yüzde 18.1: Filistin halkına sahip çıkmalı ancak Hamas’la arasına mesafe koymalı
(*) Yüzde 11: Hamas’ın arkasında durmalı
(*) Yüzde 3: İsrail’i desteklemeli
(*) Yüzde 6.7: Fikrim yok/Cevap yok
Cumartesi mitingi bu eğilimi ne kadar yansıtacak?
Araştırmanın ortaya koyduğu sonuç açık.
Türk halkı öyle Ahmet Davutoğlu gibi “Al bayrağı git Hamas’ı destekle” havasında değil.
Hamas’ı açıkça destekleyen insan sayısı, İsrail’i açıkça destekleyen insan sayısıyla neredeyse aynı.
Yani Hamas’ı öyle “mücahit grup” olarak görmüyor.
Ama en önemli sonuç şu:
Halkın çok büyük çoğunluğu “Türkiye bu işe karışmasın” eğiliminde.
İnsanlık görevinizi yapın, ama Hamas’la aranıza mesafe koyun, tarafsız kalın.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim saldırısından önceki tutumu halkın bu eğilimine çok uygundu.
Bakalım Cumartesi günü yapılacak miting, halkın bu eğilimini ne kadar yansıtacak…
|