Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Müslüman aydın ve yazarların Gezi davası açıklamasını değerlendirdi. Bernard Lewis’in “Yirmi yıldır dindar bir iktidar tarafından yönetilen ülkemizde yanlış giden neydi?” sorusunu anımsatan Özkök, “Ben yine aradan çekileyim. Çünkü vicdanlı Müslümanlar bu sorununun cevabını sormaya ve vermeye başladı. Bakıyorum da Kavala kararını savunan Müslüman sayısı bir elin parmaklarını bile geçmeyecek kadar az…” ifadelerini kullandı.
Özkök'ün "Fehmi Abi olsa 'Diyanet İşleri Başkanı süblimal mesaj veriyor' derdi" başlıklı yazısı şöyle:
İslami kesimde ilginç bir şeyler oluyor…
Ben fark etmedim ama İslami kesimin önde gelen yazarlarından Ahmet Taşgetiren fark etti.
Sadece fark etmekle kalmadı, üzerine bir de olağanüstü yazı yazdı…
Sizlere baştan özetleyeyim.
Ali Erbaş kadir gecesi haftası ne dedi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, geçtiğimiz Kadir Gecesi haftasında çok ilginç bir konuşma yapmış. Şu cümlesi haklı olarak Ahmet Taşgetiren’in çok dikkatini çekmiş:
“Modern dönemin Müslüman coğrafyası üzerinden bir İslam okuması yapmak en büyük hatalardan biridir…”
Arkasından gelen cümleler daha da ilginç:
“Müslümanlar olarak bir temsil sorunu yaşadığımızın altını çizmek isterim. Öz eleştiri de yapmamız lazım. Bizlere düşen, İslam’ı en güzel şekilde temsil etmek ve yöneltilen ithamları yaşantımızla, ahlakımızla, duruşumuzla tekzip etmektir. Ancak o zaman İslam’ın evrensel mesajını, ahlakını, ilke ve değerlerini insanlığa etkili bir şekilde ulaştırma imkanı bulabiliriz…”
Ben aradan çekiliyor sözü bir dindara bırakıyorum
Ben iyi bir dindar değilim. O nedenle hayatım boyunca İslami konularda tartışmaya girmekten kaçındım.
Diyanet İşleri Başkanının bu sözlerini yorumlama konusunda aradan çekilip, sözü bu konularda en yetkin isimlerden biri olan Ahmet Taşgetiren’e bırakıyorum. Tırnak içindeki bölümler onun Karar gazetesindeki yazısından:
Diyor ki Erbaş Hoca: “Modern dönemin Müslüman coğrafyası üzerinden bir İslam okuması yapılmasın.” Ne zamana gidelim? Eskiye, İslam’ın daha iyi yaşandığı zamanlara?
Niye modern zamanlarda iyi örnek yok?”
20 yıllık dindar hükümet niye iyi bir örnek olamadı
Haklı bir soru değil mi? Türkiye dünyanın tartışmasız en gelişmiş ülkesi ve ülkeyi 20 yıldan bu yana dindar bir kadro yönetiyor.
O zaman Türkiye niye iyi bir örnek değil?
Ahmet Taşgetiren kendi cevabını şöyle veriyor:
“Çünkü okuduklarımızı yaşamıyoruz. Bu kadar açık. Ramazanlar, Kadir geceleri, namazlar, oruçlar gelip geçiyor, bizde bir şey bırakmıyor.
Alın size İslam dünyasının en gelişmiş ülkesi olarak Türkiye? Üstelik Türkiye’yi “Dindar” bir kadro yönetiyor.
İyi bir “Temsil” ortaya konuluyor mu?”
Kadir gecesi alınan Kavala kararı üzerine
Bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra şu çarpıcı örneği veriyor:
“Şu Kadir Gecesi günlerine denk gelen hukuksuzluk iyi bir temsil örneği mi?
Bir dava ki, önce berat vermişsiniz, sanığı bırakmamak için yeni bir suç üretmişsiniz, sonra o suçtan da beraat vermişsiniz, ama yine sanığı bırakmamak için önce beraat verdiğiniz davadan ağırlaştırılmış müebbede (yani eskiden olsa idama) hükmetmişsiniz. Altına imza attığınız, Anayasaya kendi ellerinizle yerleştirdiğiniz tüm sözleşmelerin canına okumuşsunuz. Adalet mi bu?”
Kuran diyor ki: Kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin
Taşgetiren devam ediyor:
“Kur’an’da “Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin” buyurulmuyor mu? “Allah zalimleri sevmez” buyurulmuyor mu? “Zalimler Allah’ın onların yaptığından gafil olduğunu zannetmesin” buyurulmuyor mu? Daha ne desin ki Kur’an?
Allah Kur’an’da “Allah’ın ayetlerini az bir bedel ile değişmeyin” buyuruyor. “Bir insanı siyaseten tasfiye etmek” Kur’an’ın işaret ettiği “az bir bedel” olmasın sakın. Şu Kaşıkçı davasının Suud’a verilmesi “az bir bedel” karşılığında olmasın sakın.”
Ahmet Taşgetiren ve 23 yazarın mesajı kime belli
Evet ilginç bir Kadir Gecesi muhasebesi…
Ahmet Taşgetiren’in kime mesaj verdiği açık. Bugünün iktidarına “Yargının aldığı Osman Kavala kararı hukuksuzluktur, adaletsizliktir, vicdansızlıktır” diyor.
Bu yazıdan 24 saat sonra “Müslüman aydın ve yazar” olarak tanımlanan 23 muhafazakar yazar ortak bir bildiri yayınlayarak Kavala davasının hukuka aykırı olarak niteledi.
Taşgetiren ve 23 yazarın kime mesaj verdikleri belli.
Fehmi Abi olsa Erbaş’ın bu konuşması için ne derdi
Geriye şu soru kalıyor.
Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş, “Bugün referans alınacak iyi bir İslami örnek yok” derken kimi ve kimleri kastetti…
Ahmet Taşgetiren’in tespiti açık ortada:
“Türkiye’yi 20 yıldır dindar bir iktidar yönetiyor…”
Vallahi Fehmi Abi olsa şunu derdi:
“Ali Erbaş iktidara subliminal mesaj veriyor…”
Öyle tahmin ediyorum ki; elinde kılıçla Ayasofya minberine çıkan başkanın niyetinin bu olmadığını, bu sözlerinin bir başka Müslüman tarafından gerçek temeline oturtulacağını hiç aklına getirmemiştir.
Bense Bernard Lewis’in sorusunu sorardım
Bana gelince…
İşin din kısmına girmeden Bernard Lewis’in bütün İslam alemi için sorduğu soruyu bu defa kendimiz için sorardım:
“Yirmi yıldır dindar bir iktidar tarafından yönetilen ülkemizde yanlış giden neydi?”
Sorunun cevabını dindarlar vermeye başladı
Ben yine aradan çekileyim.
Çünkü vicdanlı Müslümanlar bu sorununun cevabını sormaya ve vermeye başladı.
Bakıyorum da Kavala kararını savunan Müslüman sayısı bir elin parmaklarını bile geçmeyecek kadar az…