Bu TRT var ya…
Bana göre tarihinin en hayret verici açıklamasını yaptı dün.
Kadın voleybolcularımızın ABD karşısında kazandığı büyük zaferin daha keyfini yaşarken bakın önümüze ne koydu.
Maçtan sonra sevinen seyirci kızlardan birinin elbisesi dekolteymiş…
Sevinçten havaya sıçrarken göğüsleri ne açık saçık görünmüş.
TRT’nin özür açıklamasında dikkati çeken üç cümle
TRT, sevinen kızın görüntüsünü şu cümleyle ifade ediyor:
“İstenmeyen bir görüntü…”
“Rahatsız edici bir durum…”
“Yayın politikamıza tamamen ters olan bir görüntü…”
Ve Milli takımımızın milli zaferine sevinemeyen milli kurumumuz, bu görüntüleri istemeden yayınladığı için milletinden özür diliyormuş.
O görüntüler ABD’li yayıncı kurumuma aitmiş de; sansürleyecek vakit bulamamışlar.
Özrü kabahatinden de büyük yani.
‘Pardon sansürleyecek zamanım yoktu’ diyorlar.
O iki saniyelik görüntüyü ben de izledim ve bir şey bulamadım
Dün o kızın videosuna iki üç kere baktım.
İnanın önce TRT neye tepki göstermiş onu anlamaya çalıştım.
Benim gördüğüm samimi olarak galibiyete sevinmiş ve bunu kutlayan bir kız.
“Acaba haber sitelerinde de sansürlenerek mi verildi?” diye araştırdım.
Hayır, hepsi hepsi o görüntüymüş…
Üç beş saniyelik bir şey işte…
Tribünde yan yana oturanlar rahatsız değil, Ankara 10 bin 651 kilometreden rahatsız olmuş
Uluslararası bir maç bu.
Desteklemeye gelen Türkler arasında muhafazakarı da vardı, moderni de…
Tribünde bu insanlar bütün maç boyunca yan yana oturmuş.
O kızdan kimse rahatsız olmamış.
Ama Teksas’tan 10 bin 651 kilometre uzakta, Ankara’da oturan arkadaşlar telekinezi vaziyette fena halde rahatsız olmuşlar.
Üç beş saniye gösterilip geçmiş bir görüntüden.
İnanın benim dikkatimi bile çekmedi.
O adamlar ne ara görmüşler de neden rahatsız olmuşlar belli değil.
Anında bir araya gelmişler ve lince koşuyorlar.
X’in bindirilmiş trollerini anladık, ya TRT’ye ne oluyor?
Tamam o adamları zaten biliyoruz. Ahlakla uyarılmayı birbirine karıştıran; malum linç çeteleri…
İyi de TRT’ye ne oluyor?
Onlar da utanmışlar iyi mi…
Hem cumhurbaşkanlığı seçimi hem yerel seçimlerde, iktidar adaylarını saatlerce ekranda tutup da, birinci olmuş partinin adaylarına üç beş dakikayı çok gören TRT, bu ülkenin AKP’ye oy vermeyen vatandaşlarına yaptığı saygısızlıktan utanmamış, özür dilememiş.
Milli maçta bir kızın göğüsleri fazla dekolteydi diye utanıp, özür diliyor iyi mi…
Arkadaş açık konuş; tepkin o kıza mı yoksa milli voleybolcularımıza mı?
Şimdi ben de onlara soruyorum.
TRT’yi yönetenler, bu görüntüden güya utananlar; samimi cevap verin.
Siz kime tepki gösteriyorsunuz?
O seyirci kıza mı?
Yoksa ABD’yi deviren milli kadın voleybolcularımıza mı…
Maşallah öyle utanmışsınız ki, elinizden gelse zaferden zafere koşan kadın voleybolcularımızın kılık kıyafetlerinden, danslarından, hal ve tavırlarından da utanacaksınız…
Elinizden gelse, o görüntüler için de özür yayınlayacaksınız.
Asıl biz TRT'nin bu manasız, komik özründen utandık
Kusura bakmayın, asıl biz utandık sizin bu özrünüzden.
Kapalı salona biraz açık elbise ile geldi diye yayınladığınız bu komik özürle herhalde dünya yayıncılık tarihinde müstesna bir yere adınızı yazdırdınız.
Kimden alkış için yaptınız, kimin emrine amade yaptınız bir de onu öğrensek?
İnsanları her gün biraz daha camilerden uzaklaştıran Diyanet İşleri Başkanı'ndan mı…
Yoksa dijital sokakların trol çetelerinden mi…
Biz o harika smaçlara bakarken bu arkadaşlar neye bakıyormuş
Demek ki maçı izleyen milyonlarca insan "Milli Takımımızın" harika smaçlarına bakarken, o linç çeteleri tribündeki kızları dikizliyormuş.
Bizler o zaferi kazanan oyuncularımızla iftihar ederken, TRT yöneticileri özür dilekçelerini yazıyormuş.
Ayıp yahu…
24 saat sevinci fazla gördünüz bize.
O Mad Max Furiosa dijital sokak çetelerine gelince
Ha o X’e sarılıp o tepki mesajlarını atan trollere gelince…
Vallahi de billahi de onlara söyleyecek tek kelimem yok.
Artık kızamıyorum da onlara…
Bazılarının ekmek parası… Bir merkezden gelen emirleri uyguluyorlar.
Bazıları da yerden uyarı alıp saflar halinde harekete geçen organizmalar.
Kız korkmuş, hesabını kapatmış ya…
Mutlu oluyorlar “Kaçırdık kızı” diye.
Onlara söyleyecek sözüm yok.
Zaten söylesem ne yazar ki…
Tarikatlardaki bin bir rezillikten, oralarda çocuklara, kızlara yapılan korkunç muamelelerden zerre kadar utanmayan, “ahlaki hassasiyetleri” o tacizcilere karşı zerre kadar rahatsız olmayan insanlara ne diyeceksiniz ki…
Milli hassasiyetleri uyanır mı yoksa uyarılır ve kabarır mı
Onların hassasiyeti uyanmaz, olsa olsa uyarılır, tahrik olur, hassasiyeti kabarır…
Hem de ekranda üç saniye bile kalmamış bir görüntüyü kaçırmışsa gider, arar bulur ve milli hassasiyetini kabartır.
Bilmez ki; meselesi ahlaki değil, ruhidir.
Ruhun en hastalıklı halidir.
Üstelik emin olduğum bir şey var.
Bunların yüzde 90’ı maçı seyrettiyse ne olayım
Eğer o küfür mesajlarını atanların yüzde 90’ı o maçı seyrettiyse ne olayım.
Onlara mutlaka “acil” koduyla bir talimat geçmiştir; “Saldırın X üzerinden” demiştir.
“Mad Max Furiosa” kabileleridir bunlar…
Kim olduğunu bilmediğim, o takımımızın aldığı sonuçtan dolayı sevinen kız var ya…
Kızmayın ama asıl milli ve yerli olan o.
İranvari özür mesajları yayınlayan TRT yönetimi değil.
Tam o sırada TRT muhabiri bize nasıl bir sevinci anlatıyordu
Ama Allah'ın şu işine bakın ki, bu arkadaşlar o kızın göğüslerinin gösterildiği anlarda uyarılırken, TRT’nin maçı heyecanla anlatan spikeri şunları söylüyordu:
“Bize keyif veriyorlar… Bize büyük sevinç yaşatıyorlar…”
Evet aynen biz de büyük keyif alıyorduk maçın sonundaki o andan.
Meğer TRT’deki arkadaşlar ve mahallenin ahlak zabıtaları o sırada kabaran milli hassasiyetlerini X üzerinden ırmaklar gibi akıtmaya uğraşıyorlarmış.
TRT’de çalışan arkadaşlar lütfen siz üzerinize alınmayın
TRT’de çalışan arkadaşlarımız alınmasınlar.
Sözüm onlardan dışarı…
O kurumda ben de çalıştım.
Özerk yıllarında, televizyonun ilk yıllarında, sonralarında ne demokrat ne harika insanlar çıktığını biliyorum o kurumdan.
Bugün bütün dünyada başarılı işlere imza atan yeni nesil Türk televizyonculuğu o okuldan çıktı.
Ama bugünkü TRT yönetimi var ya…
İşte onlara verdiğim vergilerimi helal etmiyorum.
Vatandaş olarak o vergilerimin hesabını soramadığım için de kahroluyorum.