İstanbul Sütlüce'de, futbolcu Arda Turan'ın yaptırdığı otel inşaatının temel kazma çalışması sırasında evleri çöken Ertürk Apartmanı sakinleri, zararlarının karşılanmadığı gerekçesiyle ünlü futbolcuya ve kardeşi Okan Turan'a tazminat davası açtı.
İstanbul Sütlüce İmrahor Caddesi üzerinde Temmuz 2018’de Arda Turan’ın yaptırdığı otel inşaatının temel açma çalışması sırasında toprak kayması oluşmuş ve 4 katlı Ertürk Apartmanı tahliye edilmesinin ardından çökmüştü. Binaları çöken apartman sakinleri, Arda Turan ve kardeşi Okan Turan hakkında, zararları karşılanmadığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Ertürk Apartmanı sakinleri, suç duyurusuna karşın zararları karşılanmadığı gerekçesiyle dava açtı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dava dilekçesinde apartman sakinleri, maddi ve manevi tazminat taleplerini dile getirdi.
''Herhangi bir işlem yapılmadı''
İnşaatın başlamasının ardından çevredeki binalarda hasar oluştuğunun davalı şirkete bildirildiğinin belirtildiği dava dilekçesinde, “Davalı şirket AOT, kendi arsasında inşaata başlamış, bu çalışmalar sırasında müvekkillerin ikamet ettikleri binada ve diğer komşu binalarda çatlaklar ve kaymalar meydana gelmiş, konuya ilişkin şikayetler davalı şirket ve davalı belediye yetkililerine iletilmiştir. Ancak davalı şirket yetkilileri, yapmış oldukları inşaat çalışmasında herhangi bir sıkıntı olmadığını, her türlü ölçümlerin yapıldığını, binalardaki ve arazilerdeki fiili değişikliklerin normal olduğunu, uzman profesörlerden sürekli görüş ve rapor aldıklarını beyan etmişler, davalı belediye ise söz konusu inşaat çalışmasının usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek her iki davalı da şikayetlere ilişkin herhangi bir işlem yapmamıştır” ifadelerine yer verildi.
''Yedi bina tahliye edildi''
İstinat duvarının devrilmesine ilişkin bilgilerin yer aldığı dilekçede, “24 Temmuz 2018 günü sabah 08.00 civarlarında, davalı şirketin inşaatının kuzey cephesindeki istinat duvarı (güney tarafına/inşaat hafriyat alanının içine) devrilmiş, yola ve bina altına doğru, yanlış yapılan saplama ankrajlar 9 metre yolun ve müvekkillerin ikamet ettikleri binanın altındaki toprağın 5 metrelik kısmının (yaklaşık binanın oturduğu alanın 1/3'ünü) boşalmasına sebep olmuş, inşaatı hafriyat alanının içine doğru kaydırmıştır. Söz konusu olay üzerine ivedilikle müvekkillerin bulunduğu bina ile birlikte çevrede bulunan yedi bina tahliye edilmiştir” denildi.
''Kuşkular medyaya yansımıştır''
“Müvekkillerin zararlarından davalıların sorumlu olduğuna şüphe yoktur” ifadesine yer verilen dilekçede “Ayrıca davalının inşaatının ne zaman, hangi şartlarda, kimin sorumluluğunda yapıldığını anlamak mümkün olmamıştır. Zira çökme esnasında inşaatın künyesine ilişkin herhangi bir tabela bulunmadığı TV-kamera kayıtları, inşaatın tüm aşamalarını gösteren İBB, Yandex, Google Earth verilerinin üç boyutlu haritalardaki resimlerle sabit olmuş, daha öncesinde de müvekkiller ve diğer komşular tarafından böyle bir tabelaya rastlanmamış, olaydan sonra inşaatın izinlerine ilişkin kuşkular da medyaya yansımıştır. Bu hususta da davalı belediyenin kusurlu olduğu çok açıktır” ifadeleri kullanıldı.
''Müvekkiller psikolojik rahatsızlıklar geçirdi''
Apartman sakinlerinden Orhan Dal ve eşi Nagihan Dal’ın zor durumda kaldığının belirtildiği dilekçede, “Müvekkil Orhan Dal, eşi Nagihan Dal ve çocukları Ravza Dal'ın tüm ev ve kişisel eşyaları enkazın altında kalmıştır. Müvekkil Orhan Dal, eşi Nagihan Dal ve çocukları Ravza Dal'ın yaşamış oldukları evin yıkılması sonucunda yeni bir ev bulana kadar evsiz kalmışlardır. Bu yıkımla birlikte tüm manevi değerleri de enkazın altında kalmış, müvekkiller çok ciddi psikolojik rahatsızlıklar geçirmişlerdir. Bu süreçte müvekkiller davalı şirket ve davalı belediye yetkilileri tarafından hiçbir destek görmemiş, kendilerine geçmiş olsun dahi denilmemiştir. Açıkladığımız nedenler ile müvekkil Orhan Dal için şimdilik 5 bin TL maddi, 100 bin TL manevi, müvekkil Nagihan Dal için şimdilik 5 bin TL maddi, 100 bin TL manevi ve müşterek çocukları Ravza Dal için 100 bin TL manevi tazminat talep etmekteyiz” denildi.
''Bina yıkılmadan saniyeler önce çıkılabildi''
Binada oturan Mustafa Dal’ın yıkılmadan son anda binadan çıktığının belirtildiği dilekçede, “Müvekkil Mustafa Dal, müvekkillerden Orhan Dal'ın kardeşi olup, olay günü söz konusu binada bulunmuş, bina yıkılmadan saniyeler önce binadan çıkabilmiştir. Müvekkil olay anını en yakından yaşayan ve bedenini son anda yıkılan enkazdan kurtaran kişidir. Yaşadığı bu olay kendisinde psikolojik bozukluklar meydana getirmiştir. Müvekkil Mustafa Dal için yaşamış olduğu travma nedeniyle 100.000 TL manevi tazminat talep etmekteyiz” ifadelerine yer verildi.
Dava dilekçesinde, diğer apartman sakinlerinin de yaşadığı mağduriyetler dile getirildi. Dilekçede her bir apartman sakini için 5 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminat talep edildi.