2008 yılında Üsküdar'da eşcinsel olduğu gerekçesiyle sokak ortasında öldürülen Ahmet Yıldız'ın katil zanlısı için çıkarılan kırmızı bültenin 1 yıldır işleme konulmadığı tespit edildi.
Cinsel yönelimi sebebiyle ailesinden baskı gören Yıldız, 6 yıl önce bugün dondurma almak için evden çıktığı sırada babası tarafından sıkılan 2 kurşunla öldürüldü. 15 Temmuz 2008 günü öldürülen Ahmet Yıldız(26), davasında avukatlar babanın yakalanması için güçlükle çıkarılan kırmızı bültenin 1 yıl boyunca işleme konulmadığını tespit etti.
Hayatı 30'u aşkın festivalden ödülle dönen "Zenne" filmine konu olan Yıldız Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisiydi. Yıldız’ın naaşı hiçbir aile üyesince sahiplenilmeyince kimsesizler mezarlığına defnedildi.
Kimsesizler mezarlığında
Damla Yur'un Milliyet'te yer alan haberine göre, Cinayete ilişkin başlatılan soruşturma sonucu katil zanlısının baba Yahya Yıldız olduğu anlaşıldı. Kayıplara karışan babanın incelenen telefon kayıtları sonucu Erbil’de olduğu anlaşıldı. Hakkında yakalama kararı çıktı ama Yıldız bulunamadı.
Ahmet’in davasını sahiplenen LGBTİ aktivistleri ve avukatlar, 6. duruşmada yakalama kararına ek olarak baba hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını istedi ancak mahkeme bu talebi reddetti. Yıldız'ın ölümünden 3 yıl sonra kabul edilen kırmızı bülten talebinin, mahkeme tarafından 1 yıldır işleme konulmadığı anlaşılmıştı.
Sevgilisi pankart açtı
Yıldız öldürüldüğünde sevgilisi İbrahim Can’dı. Polise, “Kendisini tanıdığım günden beri ailesi tarafından tehdit ediliyordu” şeklinde ifade veren Can, geçtiğimiz günlerde Taksim’de gerçekleştirilen 21.Onur Yürüyüşü’ne de ‘Ahmet’i hatırlatan bir pankartla katıldı.
‘Bir süre daha ailesiz kalmam gerekiyor’
Dava dosyasına Yıldız’ın ölümünden önce kaleme aldığı son yazısı da eklendi. Yıldız’ın bilgisayarında polis tarafından bulunan, ‘Yalan söyleme, maskeni çıkart ve onur duy’ başlıklı yazıda şu ifadeler yer aldı;
“Babam Doğulu bir Kürt ve annem de yine aynı Doğulu bir Kürt olmasının yanına İslamiyet’e çok bağlı yaşamayı tercih etmiş bir annedir. Küpe takan erkeklere tepki vermek, kısa etek giyen kadınları namussuz gözüyle görmek gibi marjinal tepkileri olan bir ailedir. Eşcinsel olduğumu babama telefonda söyledim. Şimdi bile kalp atışımı hızlandıran bir diyalogtu. Uzun zamandır gey olduğumdan emin olduğunu kardeşime söyleyen ve öğrenince bana neler neler yapacağını söyleyen babam artık telefonda sadece şoke olmuştu. (...) Ben ailemi kazanmak istiyordum. Ama sanırım vazgeçmek daha doğru. Bir süre daha ailesiz kalmalıyım.”