Gündem

Eski Adalet Bakanı Sungurlu: Kanunları biz hep o andaki menfaatimize göre değiştiriyoruz; Türk siyasetinin kötü bir alışkanlığı

Sungurlu, Türk siyasetinde kutuplaştırmanın ön planda olduğu görüşünü savundu

15 Kasım 2021 17:08

Eski Adalet Bakanı Mehmet Oltan Sungurlu, iktidar kanadından gelen cumhurbaşkanı seçiminde gerekli olan yüzde 50 artı bir koşulunu eleştiren açıklamalar için, "Kanunları biz hep o andaki menfaatimize göre değiştiriyoruz, Türk siyasetinin kötü bir alışkanlığı” yorumunu yaptı. Sungurlu, “Neden yüzde 50 artı 1 kutuplaştırıyor diyorlar? Türkiye siyaseti, kendimi bildim bileli kutuplaştırma esasına göre götürülüyor. Demirel ile Özal, İsmet Paşa ile Menderes… Daha sonra da diğerleri. Hep kutuplaştırma üzerine siyaset yaptı. Yüzde 50 artı 1, bu sistemin dünya çapındaki zarureti. Nasıl seçecekler o zaman söylesinler bakalım. İzahını ben bulamıyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı’nın seçilebilmek için ilk tur seçimde vatandaştan yüzde 50 artı 1 oy alması koşulu ile ilgili tartışmalar yeniden gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Sözcü gazetesine yaptığı açıklamada, yüzde 50 artı 1 oy şartının Türkiye'de kutuplaşmaya ve kamplaşmaya yol açacağını belirterek, "50 artı 1'in bugün de gelecekte de problem çıkaracağı kanaatini taşıyorum" dedi.

Bu konuda ilk açıklamayı eski bakanlardan Faruk Çelik yapmıştı. Faruk Çelik de iki yıl önce yüzde 50 artı 1 oy şartı için, "İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50 artı 1 formülü Türkiye'yi yorar" demişti.

Eski Adalet Bakanlarından Mehmet Oltan Sungurlu, gündemdeki oy şartı tartışmalarını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.

"Yüzde 25 alan birinci oldu; ona cumhurbaşkanı mı diyeceğiz yani?"

Sungurlu, yüzde 50 artı 1 oy şartının gerekli olduğunun altını çizerek, “Zaten Anayasa değişikliği yapılırken Cumhurbaşkanımız da bunu uygun görmüş ve koymuş. Neden uygundur, diyelim ki 5, 6 parti seçime girdi, yüzde 25 alan birinci oldu, onu Cumhurbaşkanı mı seçeceğiz yani? Bu olmaz. Birinci turda yüzde 50 artı 1’i alan seçilir, ikinci turda zaten çok oy alan iki kişi gelir, onlardan biri seçilir. Dünyanın her yerinde doğrusu budur ve Türkiye de doğrusunu yapmıştır. Sebebini de söylüyorum” diye konuştu.

"Neden karşı çıktıklarını, neresini yanlış bulduklarını anlamam lazım" 

Yüzde 50 artı 1 oy şartının, Türkiye’nin en geniş mutabakatı olmadığını belirten Sungurlu, şöyle konuştu:

“Yüzde 50 artı 1, başkanlık sisteminin zarurisi. Gerçi yüzde 50 artı 1 de mecburi bir mutabakat. Birinci turda ekseriyet alamayanlar, ikinci turda onlardan birini seçmek zorundalar. Orada bir zorunluluk var ama sonuçta bir mutabakatla oluyor. Cumhurbaşkanımız mı itiraz etmiş, Karamollaoğlu’nun görüşü mü anlamadım. Neden karşı çıktılarını, neresini yanlış bulduklarını anlamam lazım. Öyle bir izah yok. Tatbik edilen sistem de doğru bir sistem. Neden yanlış dediklerinin izahı yok.”

"Türkiye siyaseti, kendimi bildim bileli kutuplaştırma esasına göre götürülüyor"

“Kanunlar biz hep o andaki menfaatimize göre değiştiriyoruz, Türk siyasetinin kötü bir alışkanlığı. Neden yüzde 50 artı 1 kutuplaştırıyor diyorlar? Türkiye siyaseti, kendimi bildim bileli kutuplaştırma esasına göre götürülüyor. Demirel ile Özal, İsmet Paşa ile Menderes… Daha sonra da diğerleri. Hep kutuplaştırma üzerine siyaset yaptı. Türkiye’de bir tek Özal’dır, yani az çok fikir yoluyla, düşüncelerini söyleyerek siyaset yapan. Genelde Türkiye’de siyaset maalesef bizim bu zaafımızdan istifade ediyorlar. Biz kutuplaşarak oy veriyoruz. Şimdi yüzde 50 artı 1, bu sistemin dünya çapındaki zarureti. Nasıl seçecekler o zaman söylesinler bakalım. İzahını ben bulamıyorum.”

"Vaz mı geçti siyasiler kutuplaşmadan?"

Sungurlu, Türkiye’deki bütün siyasetin kutuplaşma üzerinden gittiğini ifade ederken, “Dün de öyle değil miydi? Vaz mı geçti siyasiler kutuplaşmadan? Keşke vazgeçseler, keşke Türkiye’de politikacılar kutuplaşmadan vazgeçseler ve Türkiye gerçekler üzerinden siyaset yapsa” dedi.

"Üç başbakan bana, telefon açıp da "şu dava ne" şu hakim ne demedi"

Türkiye’deki hukuk sorunları üzerine de değinen eski Adalet Bakanı Sungurlu, Anka’ya şunları söyledi:

“Hukuk sistemi bir tarafa, hukuk tatbikatı ayrı bir mesele. Hukuk sistemimizde noksanlık vardır, Avrupa tenkit edebilir. O hep vardır. Ama hukuk tatbikatımız dersen, Türkiye’de bugün bir hukuk tatbikatından bahsedemeyiz. Türkiye’nin hukuk tatbikatı çok kötüdür. Ben beş defa Adalet Bakanlığı yaptım, kısa kısa. Üç başbakanla çalıştım, Adalet Bakanı olduğumda istifa dilekçem çantamda. Bu üç başbakan bana, telefon açıp da ‘şu dava ne’, ‘şu hâkim ne’ demedi. Anlatabiliyor muyum? Şimdi Türkiye’deki durumu gözden geçirin. Böyle bir Türkiye ise yargı iyiye gidecek. Bizim Türkiye’de o gün de eksiğimiz vardı. Ama tatbikatın farklılığını söylemek istiyorum. Bizim Anayasa’mıza göre, görülmekte olan bir dava Meclis’te görüşülemez. Biz şimdi davaları televizyonlarda görüşüyoruz. Hüküm veriyoruz makalelerde şu haktır, şu haksızdır. Ben de dahil her birimiz davalara müdahale ediyoruz. Bu Anayasa’ya da hukuka da aykırı. Demek ki bizden doğan hatalar, yanlışlar sebebiyle Türk hukuk sistemi şu anda artık hukuk sistemi denilecek durumda değil.