Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı ve Demokrasi İçin Birlik Sözcüsü Rıza Türmen, yüzde 51.4 'evet' oyuyla kabul edildiği açıklanan "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" hakkında "Anayasamızda var olan kuvvetler ayrılığı ilkesi daha da belirgin hale getirilmiştir" görüşünü savunan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'e tepki göstererek yürütme, yargı ve yasamanın "tek adam elinde toplandığını" ifade etti. Güngör'ün sözlerini "Bu biraz gerçeği çarpıtma" diyerek eleştiren Türmen, "Bağımsız yargıdan söz edilemeyeceği için, bağımsız yargıçlardan da söz edilemiyor tabii. Onun için yargıçlarımız iktidara yaranmak istiyorlar” dedi.
Erdoğan: Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti!
Danıştayın 149. kuruluş yıldönümünde Ankara’da gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldı.
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Danıştayın 149’uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Danıştay ve İdari Yargı Töreni’nde yaptığı konuşmada, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumla kuvvetler ayrılığı ilkesinimn daha da belirgin hale getirildiğini savundu. Törende konuşan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, “16 Nisan 2017 tarihinde halk oylamasına sunulan ve kabul edilen değişiklikle Anayasamızda var olan kuvvetler ayrılığı ilkesi daha da belirgin hale getirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Rıza Türmen: Bu gerçeği çarpıtma
Evrensel gazetesinden Şerif Karataş'ın haberine göre, Türmen Danıştay Başkanı'nın bu ifadelerine tepki gösterdi. Türmen, Zerrin Güngör’ün törende yaptığı konuşmasını değerlendirirken şunları söyledi:
"Bu biraz gerçeği çarpıtma. Nasıl bunu söyleyebilirsiniz ki? Yürütme için bir kişi seçiliyor mu? Seçiliyor. Peki o bir kişi bütün yüksek yargıyı üye tayin etme hakkına da sahip mi? Sahip. Demek ki, yargı bakımından yürütmenin egemenliği mutlak. Yürütmenin başına seçilen kişi aynı zamanda parti başkanı oluyor. O zaman parti başkanı olarak, Meclis'teki kendi çoğunluğunu da kontrol etme imkanına sahip. O zaman demek ki, yargıya, yasamaya da hakim olacak. Dolayısıyla yasamanın Hakimler ve Savcılar Kuruluna seçeceği hakimleri de kontrol etme hakkına sahip olacak. Dolayısıyla yürütme, yargı ve yasama tek adam elinde toplanırsa, buna kuvvetler ayrılığı denilmiyor, buna kuvvetlerin birliği deniliyor. Tek kişide toplanması deniliyor. Kuvvetler ayrılığı başka türlü oluyor. Kuvvetler ayrılığı nasıl oluyor? Yargı tamamen bağımsız olursa, yasama, yürütmeden bağımsız olursa ve tabii en önemlisi de yargının bağımsız olması. Ancak kuvvetler ayrılığı bundan sonra başlar. Amerika’nın anayasasının yazarlarından James Madison çok iyi bir lafı var, der ki, ‘Nasıl seçilmiş olursa olsun, ister kral olsun ister seçilmiş biri olsun, bütün güçler, bütün erkler bir kişinin elinde toplanıyorsa, bunun adı, tahakkümdür."
Güngör’ün böyle bir konuşmayı nasıl yapmış olduğuna ilişkin sorulan soruya Türmen, "Bağımsız yargıdan söz edilemeyeceği için, bağımsız yargıçlardan da söz edilemiyor tabii. Onun için yargıçlarımız iktidara yaranmak istiyorlar” ifadeleriyle yanıt verdi.