Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, "Mozart’ın o olağanüstü senfonilerinden birini baştan sona sabırla dinlemeyi, Vivaldi’nin 'Dört Mevsimi'ne ya da Ravel’in Bolero’suna ıslıkla eşlik etmeyi tercih ediyorum. Açıkçası Türk musikisinin büyük ustası Dede Efendi’nin bestelediği Bir gonca-femin yâresi var ciğerimde, şarkısını veya Beethoven’ın Ay Işığı Sonatını dinlerken itikadımın tehlikeye gireceği kanaatinde değilim" düşüncesini dile getirdi.
Ocaktan, "Bu yüzden dış güçlerin adamı olmayı da göze alarak hüznümü, sevincimi içinde gül ve kastanyetin büyülü raksını barındıran Ravel’in Bolerosu’na teslim ediyorum. Bilindiği gibi Bolero farklı seslerle, farklı çalgılarla ortaya çıkan muhteşem bir eser... Galiba yaşayabilenler açısından Bolero hayatın kendisi. Eğer coşkuyu hissedebilirsek, hayatın tekdüzeliğini nasıl çeşitliliğe dönüştürebileceğimizi de kanıtlamış oluruz aynı zamanda." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın