Eski Almanya Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Davil Gill, bir döneme damgasını vuran ve 'FETÖ'ye benzediği ileri sürülen 'Stasi' ile ilgili yapılan soruşturmaları anlattı. Gill, "Temizlikte şüphelilerin bugün ve gelecekte risk teşkil edip etmediğine bakılıyordu. Stasi’nin yöneticisi olup da görev yaptığı dönemde haksız yere mal sahibi olanların malına da el konuluyordu" dedi. "Bu çalışmalar Almanya için büyük bir dönüşümdü" değerlendirmesinde bulunan Gill, "Bu tür dönüşümlerde doğruluk ve adillik de olmak zorundaydı. Stasi ile çalışanlar devlete ihanetle yargılandı. Yapılan temizlikte de şimdiki zaman dikkate alınıyordu ve bugün ve gelecekte bu kişiler risk teşkil ediyor mu etmiyor mu buna bakıldı" diye konuştu.
Karar gazetesinden Kenan Butakın'ın haberine göre, eski Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un beş yıl boyunca sağ kolu olarak görev yapan eski müsteşar Davil Gill, Boğaziçi Üniversitesi’nin konuğu oldu. Boğaziçi Avrupa Siyaset Okulu’nda, ‘Demokrasinin Yeniden İnşası ve Adalet: Almanya Örneği’ başlıklı konferansta konuşan Gill, Almanya'daki Doğu Almanya Devlet Güvenlik Teşkilatı’na (Stasi) yönelik soruşturmaların ne şekilde yapıldığını anlattı. Stasi arşivlerini denetlemekle görevli dairenin sözcülüğünü de yapan Gill, dünya çapında etkin istihbarat örgütlerinden biri olarak kabul edilen ve karanlık bir yapısı olan Stasi için kamu kurumlarında çalışanların tek tek incelendiğini söyledi. 1990’larda parlamento ve kamu kurumlarında yürütülen çalışmalarda neler yapıldığını anlatan Gill, şunları anlattı:
"Stasi, elde ettiği bilgileri yasal olmayan bir şekilde alan Doğu Almanya’dan kalan karanlık bir geçmişe sahip yapıydı. Bu yapı için çalışanlar titizlikle araştırıldı. Her bir birey ayrı ayrı incelendi. Bu dönemde bazıları mağdur bazıları ise fail durumundaydı. Bu çalışmalar Almanya için büyük bir dönüşümdü. Ancak bu tür dönüşümlerde doğruluk ve adillik de olmak zorundaydı. Stasi ile çalışanlar devlete ihanetle yargılandı. Yapılan temizlikte de şimdiki zaman dikkate alınıyordu ve bugün ve gelecekte bu kişiler risk teşkil ediyor mu etmiyor mu buna bakıldı. Devleti zedelemek için mi çalışıyordu bütün hepsi araştırıldı."
Temizlik sürecinde geçmişte yaptıkları hatalarla da yüzleştiklerini belirten Gill, tek isteklerinin birlikte yaşama isteği olduğunu da söyledi. Gill, şöyle dervam etti:
"Stasi ile ilgisi olan ve risk teşkil edilenler kamu kurumları ve parlementodaki işlerini kaybettiler ama mal varlıklarına el konulmadı. Bu kurumlar dışında istihdam alanları açıktı. Sadece üst düzey Stasi mensubu olup da, görev yaptığı dönemde haksız yere mülk sahibi olanların mallarına el konuldu. Akademi dünyasında da Stasi ile ilgili olup da görevden alınanlar oldu. Görevden alınan bu kişiler de akademisyenlikten çok uzaktı. İnsanlar yaptıklarından pişman olursa yeni sistemin parçası olabilirler. Ama insanların hayatını mahvedenler bunun dışındaydı. O dönemde Almanlar olarak hatalarımıza da baktık ve geçmişimizle de yüzleştik. Tek istediğimiz birlikte yaşamak istediğimiz bir toplumdu."
Gauck'un sağ koluydu
Davil Gill, Almanya eski Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un sağ kolu olarak 2012 yılından Mart 2017 tarihine kadar hem almanya Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı olarak hem de Almanya Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin başkanı olarak görev yaptı. Gauck’un Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında da Alman heyetinde bulundu. Gill, 1991 yılında “Theodor Heuss ödülüne de layık görülmüştü.