Eski CHP milletvekili Umut Oran, Sözcü gazetesi Rahmi Turan’ın “CHP’li bir siyasetçinin Saray’da Erdoğan ile görüştüğü” iddialarına ilişkin açıklama yayımladı. Oran, T24'e yaptığı değerlendirmede yalanlamanın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı tarafından yapıldığının altını çizerken, “Erdoğan bizzat açıklamalı” dedi. Oran, ziyaret gerçekleştiren herhangi bir CHP’li varsa bu siyasetçinin istifa etmesi gerektiğini savundu. Rahmi Turan’ın iddialarının arkasında durduğunu belirten Oran, “Saray’dan icazetle siyaset yapan CHP’linin ortaya çıkarılmasını sağlamak kendisinin ‘gazetecilik’ görevidir” diye yazdı.
TIKLAYIN - Sözcü yazarı: Erdoğan Külliye’ye çıkan bir CHP’liye “Türkiye'nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir” demiş
Oran, “Sözcü Gazetesi ve Rahmi Turan, Türkiye’de ‘gazeteciliğin’ hâlâ yaşadığını göstermek için iddialarının arkasında durmalı ve her vasıtayla ‘sadece gerçeğin açığa’ çıkmasını sağlamalıdır. Saray’ı, sadece 9 Kasım 2019’da değil, herhangi bir tarihte gizlice ziyaret eden herhangi bir CHP’li varsa derhal istifa etmelidir. CHP Üst Yönetimi, hemen soruşturma açmalı ve ucu nereye ve kime varırsa varsın ‘Saray’a gideni’ ortaya çıkarmalı ve partiden ‘ihraç’ etmelidir. AKP Genel Başkanı, bizzat bu duruma açıklık getirmeli ve kendisini tarih önünde “kendi sözleriyle” bağlamalıdır. Gerçeklerin ‘tartışmasız olarak açığa çıkması için de tüm elektronik kayıtları, hiçbir işleme tabi tutmadan’ gazetecilerin ilgisine sunmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş tüm Cumhuriyet çocukları, siyasetin çok ciddi bir iş olduğunu tüm Türkiye’ye göstererek, bu konuyu yarım bırakmamalıdır” dedi.
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu Saray'a giden CHP'li siyasetçi hakkında ilk kez konuştu: Erdoğan, CHP'yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor
Yazılı açıklama yapan Oran, “Öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün hassasiyetlerini çok iyi bilen bir parti neferi olarak elbette ki CHP’de ‘Genel Başkanlık’ iddiası ortaya koyabilecek kadar ‘parti tabanında etkisi’ olduğu/olabileceği varsayılan birinin ‘Saray’dan icazet alma ihtiyacı’ duyacağını düşünemem. Zira böyle bir olasılığı kabul etmek demek, CHP’nin mahalle örgütünden Genel Merkezine kadar ‘manipülasyona’ açık bir yapı olduğunu kabul etmek anlamına gelecektir. Oysa biz Cumhuriyet Halk Partililer için CHP= Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘ilelebet payidar kalması’ için mücadele eden ‘özgür bireylerin’ partisidir. CHP’de ‘aklını, iradesini, değil rakip partinin Genel Başkanına, kendi partimizin Genel Başkanına bile teslim edecek’ tek bir üyenin dahi olduğuna inanmamız mümkün değildir” ifadesini kullandı.
TIKLAYIN - Muharrem İnce: Saray’a giden CHP’li açıklanmalı
Oran açıklamasında şunları söyledi:
“Ancak, ortaya atılan iddia sıradan bir gazetenin, sıradan bir köşe yazarı tarafından dile getirilmemiştir. İddianın sahibi, mesleğinde yarım yüzyılı tamamlamış bir duayendir ve köşe yazdığı gazete de iktidarın her türlü baskısına göğüs germiş Sözcü’dür. O halde, meseleyi ‘kötü gazetecilik ya da iddiaları teyit etmeme’ noktasından ele alma imkânı yoktur. Yani Sayın Turan sadece bir iddiayı değil aynı zamanda tüm gazetecilik itibarını da ortaya koymuştur ve ikinci yazısıyla da ‘haberinin arkasında’ durmuştur. Öyleyse artık bu iddianın takipçisi olmak ve Saray’dan icazetle siyaset yapan CHP’linin ortaya çıkarılmasını sağlamak kendisinin ‘gazetecilik’ görevidir. Aynı şekilde Sözcü Gazetesi de sonuna kadar bu iddianın peşine düşmeli ve Türk basınının ‘Amiral Gemisi’ olduğunu ispatlamalıdır.
“CHP komisyon kurmalı, isim açıklanmalı”
İddiaların ardından CHP içinde yükselen tepkilerin bir kısmı da ne yazık ki ‘siyasetin ciddiyetine’ yakışmamıştır. Tartışmaya açılan iddia, ‘CHP içinde AKP’nin desteklediği adamların’ olduğu iddiasıdır. Böyle bir suçlama ortadayken, hem de bu iddianın sahibi ‘yandaş medya’ değilken Sayın Genel Başkan’ın katıldığı bir televizyon programında ‘Ben şaşırmadım. Doğrudur!’ demesi kabul edilemez. Eğer böyle bir ihtimal varsa ve Sayın Genel Başkan bu iddiaları net bir şekilde yalanlamıyorsa konu basitleştirilemez, önemsizleştirilemez ve ertelenemez. CHP derhal bu konuda uzmanlardan oluşan bağımsız bir komisyon kurmalı ve ‘bu ziyareti yapan CHP’li’ mutlaka kamuoyuna açıklanmalıdır.
“Giriş – çıkış kayıtları açıklansın”
Ele alınması gereken diğer konuysa AKP Genel Başkanı’nın tutumudur. İddianın içeriği ve gerçekleştiği aktarılan ‘konuşmalar’ AKP Genel Başkanı’nın sessiz kalmasına da atanmış görevliler eliyle açıklama yaptırmasına da manidir. Zira suçlanan kişilerden biri CHP’liyse diğeri de AKP’nin Genel Başkan’ıdır. Bu durumda, iddia edilen tarihe ait tüm giriş-çıkış kayıtlarının ve tüm günü kapsayan video görüntülerinin ‘araştırmacı gazetecilerin incelemesine’ açılması bir zorunluluktur. Aksi durumda AKP Genel Başkanı’nın ‘CHP’deki adamını koruduğu’ düşüncesi ortaya çıkabilecektir.
Sonuç itibariyle, ‘Saray’dan icazet almaya giden CHP’li’ iddiası, ‘magazin boyutuyla’ ele alınamayacak kadar ciddi bir meseledir. Ve mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu itibarla;
1) Sözcü Gazetesi ve Rahmi Turan, Türkiye’de ‘gazeteciliğin’ hâlâ yaşadığını göstermek için iddialarının arkasında durmalı ve her vasıtayla ‘sadece gerçeğin açığa’ çıkmasını sağlamalıdır.
2) Saray’ı, sadece 9 Kasım 2019’da değil, herhangi bir tarihte gizlice ziyaret eden herhangi bir CHP’li varsa derhal istifa etmelidir.
3) CHP Üst Yönetimi, hemen soruşturma açmalı ve ucu nereye ve kime varırsa varsın “Saray’a gideni” ortaya çıkarmalı ve partiden ‘ihraç’ etmelidir.
4) AKP Genel Başkanı, bizzat bu duruma açıklık getirmeli ve kendisini tarih önünde ‘kendi sözleriyle’ bağlamalıdır. Gerçeklerin ‘tartışmasız olarak açığa çıkması için de tüm elektronik kayıtları, hiçbir işleme tabi tutmadan’ gazetecilerin ilgisine sunmalıdır.
5) Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş tüm Cumhuriyet çocukları, siyasetin çok ciddi bir iş olduğunu tüm Türkiye’ye göstererek, bu konuyu yarım bırakmamalıdır.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanlığı, CHP'li bir siyasetçi ile Erdoğan'ın Saray'da görüştüğü iddialarını yalanladı
“CHP, Saray bahanesiyle operasyon yapanlardan büyüktür”
Gelinen noktada, herkese düşen görev Cumhuriyet Halk Partisi’ni hızla tüm tartışmaların ve şaibelerin dışına çıkarmaktır. CHP’liler için kaybettiğimiz Cumhuriyet’i geri almaktan ve Atatürk’ün aydınlık yolunu yeniden Türk Milletinin değişmez yolu olarak tesis etmekten daha acil bir görev yoktur. Hatırlatmak isterim ki CHP; Saray’a biat eden sözde CHP’lilerden de Saray’ı bahane edip Cumhuriyet çocuklarına operasyon çekmeyi hedefleyenlerden de büyüktür!”
Ne olmuştu?
Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, Saray’da güvendiği bir kaynağa dayandırdığı bilgilerle kaleme aldığı yazıda, plakası değiştirilmiş bir araçla CHP’li bir siyasetçinin Saray’da Erdoğan ile görüştüğünü söyledi. Turan görüşmede Erdoğan’ın CHP’li isme, “Türkiye’nin güvenliği için senin CHP genel başkanı olman gerekir. Düşün karar ver. Memleketin iyiliği için bu gerekli. Ben de yardımcı olurum” dediği öne sürüldü.Turan CHP'li ismin gündem olmasının ardından kaynağının endişelendiğini belirterek, "Saray’a çıkan CHP’linin ismini unutacağıma söz verdim" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün katıldığı canlı yayında iddiaların doğru olduğunu düşündüğünü belirtti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın CHP'yi dağıtmak için elinden geleni yaptığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan'ın CHP'li bir siyasetçiyle görüşmediğine dair uzun bir yalanlama metni yayınladı.
|