Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinden alınıp Genelkurmay Başkanlığı emrine verilmesinin ardından istifa eden Tümamiral Cihat Yaycı, Ankara- Atina arasındaki gerilime ilişkin, “Doğu Akdeniz’de çatışma olmaz” yorumunu yaptı.
Yaycı “Her sene yapılıyor ama böylesi ‘sıcak’ bir ortamda yapılıyor olmasının verdiği bir mesaj var elbette. Planlı faaliyetlerin hiç aksamadan, 1 sene önceden planlandığı şekilde icrası, TSK’nın rutinini bozacak bir durum olmadığının göstergesidir. Bu tatbikatlar harbe hazırlık seviyesini geliştirmek, durum tespiti yapmak için önemli. ‘Akdeniz fırtınası’ da olası bir harbe karşı hazırlıklı olduğumuzun ispatı. Yani demem şu, ‘kritik’ denilen hiçbir durum TSK’nın rutinini bozacak önemde dahi olamaz. TSK her süreçte her duruma hâkimdir” dedi.
Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Yaycı, “Eğitim düzeyimiz Yunanistan’ın çok üzerinde. Biz savaşan bir orduyuz, Yunanistan değil. Savaşan bir ordu olarak planlı eğitimlerin aksatmadan sürüyor oluşu TSK’nın tüm konjonktüre hâkim olduğunu da gösteriyor. Esas planlı bu faaliyetler yapılmasaydı o zaman bir sorun var demekti. Yapılıyor olması dosta güven, düşmana korku veriyor” diye konuştu.
Yaycı, “Yunanistan’ın bunu göze alabileceğine inanmıyorum. Bir çatışma çıkarsa bu Doğu Akdeniz değil adalarda olur ki bu da onların zararına. Türkiye, Yunanistan’ın haksız taleplerine karşı meşru haklarını kullanmaya hem diplomatik hem de uluslararası hukuk zemininde devam edecek” diyor. 1 sene öncesinden NATO ve Uluslararası platformlara yapılacağı deklare edilen bir tatbikata ‘provokasyon’ denilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Yaycı “Cumhuriyet tarihimiz boyunca provokasyona tenezzül eden bir devlet bilinci ya da hükümet olmamıştır. Kışkırtan taraf hep Yunanistan’dır ki bugün bunu bazı devletleri arkasına almaya çalışarak yapıyor. Bizim taleplerimiz ise maksimalist değil ‘optimalist’in de altında. Halkımız müsterih olsun bu deniz alanı anamızın ak sütü gibi helal bize” ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın