Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un tutuklanmasıyla başlayan, vize krizini değerlendirdi. Öneş, ABD Büyükelçisi John Bass’ın IŞİD saldırılarına yönelik açıklamalarına değinerek, “ABD, dünyanın jandarmasıdır, işbirliği devam etmelidir” ifadesini kullandı.
RS FM‘de Yavuz Oğhan’dan Bidebunudinle programına katılan Öneş, "ABD ile ortaya çıkan sorun, ciddi bir sorundur, krizdir. Bu kriz, sadece ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan kişinin tutuklanmasıyla ortaya çıkan bir mesele değildir" dedi.
ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un ‘FETÖ’ iddiasıyla tutuklanmasının ardından ABD, Türkiye’deki vize başvurularını, ‘misyonlarında çalışanların güvenliği’ gerekçesiyle süresiz olarak durdurduğunu açıkladı. ABD’nin vize açıklamasının ardından, Türkiye de, ‘mütekabiliyet’ esasına dayandığını belirterek vize başvurularını dondurdu.
Türkiye – ABD ilişkilerindeki krize ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan ilk gün bir açıklama gelmedi. Erdoğan, konuyla ilgili yaptığı ilk açıklamada, ABD Büyükelçisi John Bass’ı suçladı ve “Benim elçim böyle bir şey yapsa, onu hemen geri çağırırım.” dedi. Erdoğan, “ABD’li yetkililerin bu işten haberi varsa, onlarla konuşacak bir şeyimiz kalmadı.” eklemesini yapmayı da ihmal etmedi.
Erdoğan’a yanıt, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı’ndan geldi. Yapılan açıklamada, “Bu karar, ABD hükümetinin kararıdır.” denildi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın açıklamasının hemen sonrasında da, ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, bir açıklama yaptı ve “Türkiye’de 9.5 aydır IŞİD saldırısı olmuyor. Bu ABD – Türkiye işbirliğinin sonucudur.” dedi.
Bass’ın açıklamaları, “Türkiye’yi tehdit mi ediyor?” sorusuna neden oldu. İktidara yakın medya ise, ABD’nin Türkiye’deki misyonlarının fotoğraflarını yayımlayarak, “Ajan yuvası” ifadesini kullandı.
Türkiye ile ABD arasındaki krizi değerlendiren eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, ABD’yle yaşanan krizin Metin Topuz’un tutuklanmasıyla ilgili olmadığını söylerek şu ifadeleri kullandı:
“ABD ile ortaya çıkan sorun, ciddi bir sorundur, krizdir. Bu kriz, sadece ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan kişinin tutuklanmasıyla ortaya çıkan bir mesele değildir. 1990’lı yıllardan bu yana, ABD’nin Afganistan’ı işgali ve Ortadoğu politikasıyla başlayan süreçte meydana gelen gelişmeler içinde, Türkiye – ABD ilişkileri içinde ortaya çıkan sorunlar, çıkar çatışmalarıyla birlikte, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanının tutuklanması bardağın taşan damlasıdır.”
“İŞBİRLİĞİ DEVAM ETMELİDİR”
John Bass’ın açıklamalarına da değinen Öneş, “ABD, dünyanın jandarmasıdır.” dedi ve ekledi:
“ABD bir süper güçtür, solcuların deyimiyle, ABD’yle mücadele etmek emperyalizmle mücadele etmektir. ABD’yle ortaya çıkan sorunlara hamaset kavramlarıyla değil, objektif değerlendirerek, bakmak lazım.
“ABD, dünyanın jandarmasıdır. Türkiye – ABD ilişkileri içinde güvenlik meselesi de önemlidir. Güvenlik konusunda işbirliği devam etmelidir.”
“AKREDİTE OLMAYAN ELEMANLARI TESPİT ETMEK İSTİHBARATIN İŞİ”
İktidara yakın medyanın ABD misyonlarını ‘ajan yuvası’ olarak nitelemesine de değinen Öneş, ABD’nin Türkiye’de akredite olmayan elemanlarının tespit edilmesinin, istihbarat kurumlarının işi olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye, ABD için, gerek enerji kaynaklarının geçiş yollarında olması, gerek stratejik konumu, gerek Türkiye’nin büyüyen gücü nedeniyle ABD’nin Türkiye’de etkili istihbarat gücü vardır. ABD’nin Türkiye’de akredite edilen istihbarat elemanları vardır. Türkiye’nin de ABD’de vardır. Ancak bunun dışında, o süper gücün, kabileyetlerine bağlı olarak yerel hükümete bildirilmeyen elemanları olduğunu biliyoruz. Bunu da tespit edip, kontrol altına almak, istihbarat kurumlarının işidir.”