Şanlıurfa'da valilik ve belediye başkanlığı yapmış olan AKP'li TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, Suruç'ta AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile DBP'li il yönetici Esvet Şenyaşar arasında yaşanan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi sonucu 4 kişinin hayatını kaybedip, 8 kişinin yaralanması olayının nasıl geliştiğine dair iddialarda bulundu.
Güvenç'in "Değişik kaynaklardan, arkadaşlardan detaylı bilgi aldım" sözleriyle aktardığı bilgiye göre, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile DBP'li il yönetici Esvet Şenyaşar arasında yaşanan tartışma Yıldız ve beraberindekilerin Suruç Meydanı yakınında bulunan bir pasajı ziyaret etmesinin engellenmek istemesiyle başladı.
CNN Türk'te Gece Görüşü programına telefonla katılan Güvenç'in canlı yayında dile getirdiği iddialar şöyle:
"Acı bir olay, istenmeyen bir olay, arzu etmediğimiz bir olay. Ama maalesef, PKK ve onun legal uzantıları çirkin yüzlerini bir kere daha gösterdiler. Bu olay, tartışılacak araştırılacak ama ben Urfa Valiliği ve Belediye Başkanlığı yaptım. Şu anda Maraş’tayım ama olayın gelişimiyle ilgili değişik kaynaklardan, arkadaşlardan detaylı bilgi aldım. Aldığımız bilgi şu:
Suruç Meydanı’nın yanından bir pasaj var. Pasaja giremezsiniz diye esnaf ziyareti yapan milletvekilimiz ve arkadaşlarına müdahale ediliyor. İş yerine değil, dikkat edin. Şahsın iş yerine değil pasaja giremezsiniz diyorlar. Onlar da diyorlar ki, biz seçim çalışmaları yapıyoruz esnafı selamlayacağız gireriz pasaja. Selam verip çıkacağız. ‘Girdirmeyiz’ dedikleri için tartışma çıkıyor. Arkasından silaha davranıyorlar. Maalesef milletvekilimizin kardeşi öldü, iki kardeşi yaralı. Daha sonra büyüyen tartışmada karşı taraftan da 2 kayıp var. Anlaşılan o ki, tahammülleri yok. Demokrasiye tahammülleri yok. Bu ibretlik bir olaydır. Ramazan arifesinde ne olursa olsun, bir milletvekilinin seçim çalışmasının engellenmesi kabul edilemez. Böyle bir şey yok. İbrahim Halil Yıldız Suruçludur. Suruç’un çocuğudur. Ailesi orada. Senin ona ‘Pasaja girme’ deme hakkın yok. Maalesef bunların çirkin yüzü budur. Bundan vazgeçmiyorlar. Genlerinde bunlar var. Bu sorunların üstesinden gelebilmek için de sandık, sandık, sandık…"
