Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) küresel ekonomik büyümeyle ilgili tahminleri, mali krizi izleyen yıllarda meydana gelen daralmanın kolay atlatılamayacağını gösteriyor. Para Fonu'nun tahminlerine göre dünya ekonomisi bu yıl %3,5, 2016 yılında ise yüzde 3,8 oranında büyüyecek. Bu oranların dünya ekonomisi açısından sevindirici olup olmadığını Washington'daki Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nün ekonomi ve finans uzmanı Jacob Funk Kirkegaard'a sorduk.
Bu ve önümüzdeki yıllara dair tahmini büyüme oranlarının ‘orta karar' iyimserlik kaynağı olabileceğini belirten Amerikalı ekonomi uzmanı, küresel büyümenin yüzde 4'ün altında kalmasının övünülecek yanı olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak ayrıntılı incelediğimizde, sanayi ülkelerindeki yüzde 2,5'luk büyüme beklentisinin sevindirici olduğu söylenebilir. ABD, Japonya ve Avrupa Birliği'nde ekonominin canlandığı anlaşılıyor. Genç sanayi ülkelerindeki zayıf performansın devam etmekte oluşu ise asıl üzerinde durulması gereken husus. Sanayileşmekte olan dünya için tahmin edilen yüzde 4,3'lük büyüme oranı, bu ülkelerin imkânlarının epey gerisinde kalacaklarına işaret ediyor.”
Çin'deki büyümenin kontrollü bir şekilde azaltılmasının genç sanayi ülkelerini öncelikle etkilediğini belirten ekonomik analiz uzmanı Kirkegaard ‘bu aslında iyi bir haber, ben de olsam aynısını yapardım' dedi. Amerikalı uzman Hindistan'ın yüzde 7,5'luk büyüme oranıyla Çin'i geride bırakacağını belirttikten sonra, Rusya'daki resesyonun ise Para Fonu tarafından saptanan yüzde 3,8'lik negatif büyümenin de üzerinde olacağını tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
Göstergeler ABD'nin aleyhinde
Yapısal reformların ihmal edilmesi mali konsolidasyon politikaları yüzünden Brezilya'nın resesyona sürüklenmesinin kötü bir sürpriz olduğunu ifade eden Jacob Funk Kirkkegaard, petrolün ucuzlamasından olumsuz etkilenen OPEC ülkelerinin de ham petrole endeksli ekonomik yapılarını değiştirmeleri gerektiğini söyledi. Kirkegaard, Uluslararası Para Fonu'nun tahmini büyüme oranını düşürmüş olmasının ABD'nin durgunluğa sürüklendiğine mi işaret ettiği şeklindeki sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Para Fonu'nun ABD'nin büyüme hızıyla ilgili tahminini üç ay zarfında yarım puan düşürmüş olması dikkat çekici bir durum. Doların değerlenmesi Amerikan ekonomisini zorluyor.. Petrolün ucuzlaması de Euro Bölgesi'nin aksine ABD için hiç de iyi bir gelişme değil. Dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biri de ABD'dir. Hammadde fiyatlarının düşmesi Teksas ve Kuzey Dakota gibi petrol üreten büyük bölgeleri olumsuz etkiliyor. Para Fonu daha önceki tahminlerinde bunu yeteri kadar dikkate almamış olmalı.”
Peterson ekonomik araştırmalar enstitüsü uzmanı Kirkegaard Euro Bölgesi'ndeki kıpırdanmayı ise şöyle değerlendirdi:“Euro Bölgesi'nin güçlü periyodik toparlanma evresinde bulunduğu anlaşılıyor. Para Fonu'nun açıkladığı bu yıl için yüzde 1,5, 2016 için ise yüzde 1,6'lık tahmini büyüme oranı bence çok düşük. Euro Bölgesi'nin 2015'te yüzde 1,8, önümüzdeki yıl ise yüzde 2 oranında büyüme kaydetmesini bekliyorum. Petrol fiyatı düştü, para politikası tüketici ve yatırım kredilerini ucuzlattı, Euro değer kaybetti. yunanistan'ın Euro Bölgesi'ni peşinde sürükleyeceğini ya da ortak para bölgesinden çıkacağını sanmıyorum. Rusya'nın durumu da Avrupa ekonomisine zarar vermez. Euro Bölgesi, bundan birkaç yıl öncesine kıyasla çok daha olumlu gelişme gösteriyor."