Dünya

Ev işçisiyken Fulbright bursuyla ABD'ye giden Güney Afrikalı sanatçının İsveç'te kaybolan eserlerinin 32 yıllık öyküsü...

Eserini 32 yıl sonra ilk kez açtığında, izleyenler hayretler içinde kaldı

13 Mayıs 2024 12:02

T24 Dış Haberler

Güney Afrikalı sanatçı Mmakgabo Helen Sebidi'nin 1991'de gizemli şekilde ortadan kaybolan eserleri İsveç'ten çıktı. İşte sanatçının kayıp eserlerinin eve dönüş hikayesi... 

1943'te Güney Afrika'da doğan Sebidi, sekizinci sınıftan sonra ev işçisi olarak çalışmak ve aynı zamanda terzilik öğrenmek için okulu bırakmıştı. Kazandığı parayla büyükannesine destek oluyordu. Sebidi ancak 1970 yılında, yirmili yaşlarının sonlarında ilk resmi sanat derslerini alarak resim ve heykel yapmayı öğrendi. Eğitmeni, Güney Afrika'nın öncü Siyah profesyonel sanatçılarından ve öğretmenlerinden biri olan John Koenakeefe Mohl'du.

Sebidi, üniversiteye gidemeyen sanatçıları desteklemeyi amaçlayan Johannesburg Sanat Vakfı çatısı altında, ayda bir kez "Parkta Sanat" adı verilen etkinlikte diğer sanatçılarla birlikte bir ağacın altında eserlerini sergiliyordu.

"Parkta Sanat" programının bir parçası olarak
erken dönem çalışmalarından bazılarını sergiliyor

Şu anda Sebidi'yi temsil eden Everard Read Group of Galleries'in başkanı Mark Read, "Helen, Johannesburg Sanat Vakfı'ndan çıkan en büyük aydın figürüdür" diyor. 

Read, Helen'in yeteneğinin en başından beri belirgin olduğunu hatırlatarak "Helen Sebidi için hiçbir zaman bir yol göstericiye ihtiyaç duyulmadı. Durum her zaman tam tersiydi. Zaman zaman bizim yönlendirilmeye ihtiyacımız olduğunu düşünürdü ki bu muhtemelen tamamen doğruydu" ifadelerini kullanıyor. 

Fulbright bursu kazandı

Sebidi, 1970'ler boyunca Güney Afrika'daki apartheid politikaları karşısında sanatını geliştirmeye ve kendi sesini bulmaya devam etti ve genellikle sömürgeciliğin kıtayı etkisi altına almasından önceki bir döneme ait geleneksel imgeleri resmetti.

1985'te Siyah Sanatçılar Federasyon Birliği'nden (FUBA) aldığı davet üzerine çalışmalarını sergilemeye başladı. Bu onun ilk kişisel sergisiydi ve siyahi bir kadın sanatçı için bir ilkti.

Bu, kariyerinin gidişatını değiştirecek bir andı. Dört yıl sonra Sebidi Fulbright bursu kazanarak ABD'ye gitti ve New York eyaletindeki prestijli Millary Colony for the Arts'ta sanatına devam etti.

Beklenmedik kayıp

Ancak 1991 yılında İsveç'te karşısına çıkan bir fırsat, olayların hiç beklenmedik bir şekilde gelişmesine yol açacaktı.

Yükselen Güney Afrikalı sanatçıları dünyaya tanıtmak için tasarlanan bir programın parçası olarak Sebidi, bir dizi resim sergilemek için İsveç'in Nyköping şehrine davet edildi.

Seyahati, Güney Afrika'nın demokrasinin eşiğinde olduğu bir dönemde, Nyköping Halk Lisesi'ndeki öğrencilerle Güney Afrika bilgilerini paylaşacağı bir aylık bir misafirliği içeriyordu.

Nyköping seyahatinden iki yıl önce Sebidi ciddi bir trafik kazası geçirdi ve neredeyse hayatını kaybediyordu. Bu kaza sırasında, İsveç'te sergileyeceği koleksiyonu oluşturacak eserleri resmetmesi için bir kadın sesiyle imgelem şeklinde talimat aldığını söylüyor.

Sebidi, "O araba kazasında ölmüştüm. Kadınlar, sesler koyu yeşilden geliyordu, çok koyu yeşilden ve anneme gitmek istediğim yol siyah, siyah, siyahtı ve diğer taraf bu güçlü, güzel ormandı" diyor. 

Sebedi, kendi deneyimini ve Siyah Güney Afrikalıların deneyimini anlatacak bir eser üretmek için yorulmadan çalıştı. Büyükannesinin ve atalarının sesinden etkilenerek koleksiyonuna "Ntlo E Etsamayang (Yürüyen Ev)" adını verdi.

Sebidi'nin "Ntlo E Etsamayang (Yürüyen Ev)" koleksiyonu kapsamında ürettiği eserlerden biri

Sebidi, çerçevesiz ve rulolara sarılı eserleriyle 1991 yılında İsveç'e gitti. O sırada başka bir sanatçının sergisi olduğu için, projenin arkasındaki okulun küratörü eserleri kendisine emanet etmesini ve sıra kendisine geldiğinde arayacağını söyledi. Ancak o telefon hiç gelmedi.

Diğer eserleri ABD'deki Smithsonian da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında sergilendi. 2004 yılında eski Güney Afrika Cumhurbaşkanı Thabo Mbeki tarafından "ulusal bir hazine" olarak kabul edilen kişilere verilen ve ülkenin en yüksek onurları arasında yer alan Ikhamanga Nişanı ile ödüllendirildi.

Ancak dünyadaki tüm ilgi ve övgüler yine de kayıp resimlerini eve geri getiremedi.

Eve dönüş

Mayıs 2023'te, İsveç'teki Nyköping Halk Lisesi'nin tavan arasındaki bir dolabı temizlerken, bekçi Jesper Osterberg, üzerinde Sebidi'nin adının yazılı olduğu büyük bir kağıt rulosu ve Johannesburg'dan Stockholm'e Swiss Air Freight ile geldiğini gösteren bir işaret buldu.

Bu, Sebidi'nin kayıp "Ntlo E Etsamayang (Yürüyen Ev)" koleksiyonunun büyük bir kısmıydı ve koleksiyonun kaybolmasından 32 yıl sonra bulunmuştu.

Baard, bulunan 28 parçayı toplamak ve Sebidi'ye geri götürmek için İsveç'in güneyine gitti.

Otuz yılı aşkın bir süredir kayıp olan bu eserlerle ilk karşılaşmasının çok duygusal olduğunu söyledi.

Baard, "Eserin canlanışını izlerken aşkın ve ruhani bir duyguya kapıldım" diye anlatıyor. 

Sebidi, büyük bir heyecan ve beklentiyle, tüm topluluğunu, ailesini ve arkadaşlarını eserleri eve geri getirmek için bir araya getirdi.

Eserini 32 yıl sonra ilk kez açtığında, izleyenler hayretler içinde kaldı.

Read, "Eser gerçekten zamansızdı. Ona baktığınızda, hangi döneme ait olduğunu kesin olarak söyleyemezsiniz; kaçınılmaz olarak bu, gelecekte de aynı derecede taze olacağı anlamına gelecektir" diyor. 

6 Nisan'da "Ntlo E Etsamayang (Yürüyen Ev)", Everard Read Gallery ve Pretoria'daki İsveç Büyükelçiliği ortaklığıyla Johannesburg Üniversitesi Sanat Galerisi'nde ilk kez halka açıldı.

Resimler, bazen sürekli bir dans gibi birbiri üzerine yuvarlanan figürlerden oluşan çalkantılı grupları resmediyor. Renkler turuncu ve koyu kırmızıların tonlarını içeriyor ve bazen yırtılıp üst üste yapıştırılmış el yapımı kağıt üzerine kalın boya ile doku ve karakter katıyor.

Dört küçük yağlıboya tablosu hâlâ kayıp olsa da Sebidi, "çocuklarının" eve dönmesinden ve yeni nesiller için erişilebilir olmasından memnun.