Lehsen de kadına katılıyor ve eşi ile dört kızının geceleri böceklerden dolayı uyuyamadığını söylüyor.
Normalde bir tarım uzmanı olan Hakima Drissi, grubun bölgeyle yıllardır süren bağlarının, nerede yardıma ihtiyaç duyulduğunu hızlı bir şekilde tespit edip yardım ulaştırabildikleri anlamına geldiğini anlatıyor.
Hakima, "Depremin ertesi gününden itibaren bir an önce yardım toplamaya ve göndermeye başlamak için bir araya geldik. Gönüllüleri koordine ederek şu ana kadar 50'den fazla köye yardım ulaştırabildik" diyor.
Daha fazla yardıma ihtiyaç var
Bölgedeki birçok ev depremde tamamen yerle bir oldu.
Evlerini kaybedenlerin kişisel eşyaları hala molozların altında. Eski televizyon parçaları, kıyafetler, terlikler ve çocuk oyuncakları enkazda kolaylıkla görülebiliyor.
6-8 kişilik aileler tek bir çadırı paylaşıyor.
Yakınlarda büyük bir demir tencere var. Köylüler bunun ekmek pişirmek için ortak fırınları olduğunu söylüyor.
Yardım bölgeye ulaştığında köylüler gelen aracın etrafında toplanıp gülerek gönüllüleri karşılıyor.
"Allah onları ödüllendirsin, Allah onları ödüllendirsin" diye seslenenler, gönüllülerin yardımlarına güvendiklerini ve hükümetten herhangi bir yardım almadıklarını söylüyor.
Hakima, "Önümüzdeki süreçte daha fazla çadır getirmeye çalışacağız. Köylüler bize ihtiyaç olduğunu söylüyor. Kış geliyor ve bazı insanlar ulaşması zor olan tepelerde yaşıyor" diyor.
Fas yetkilileri, 8 Eylül'deki depremin ardından bölgede bazı yerleşim birimlerine yardım gönderdi.
Hükümet, evlerini kaybeden ailelere maddi yardım sözü vererek, etkilenenlere yeniden ev verilmesi yönünde büyük bir plan duyurdu.
Yetkililer ayrıca uluslararası ortakların koordinasyonuyla uzak köylere yardım sağlamak için çeşitli yardım ve kurtarma programları başlattı.
Ancak burada yaşayanlar kışa kadar uygun barınma imkanlarının olup olmayacağını bilmiyor.