HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, "Şunu fark ettim. Altılı masa toplantıları artık kimsenin ilgisini çekmiyor. Neredeyse haber değeri bile kalmadı. Önceki günkü toplantının gündem maddelerinden biri BTP’nin de masaya alınıp alınmayacağı olmasa, toplantı haber bile olmayabilirdi. İlgi o düzeyde." değerlendirmesini yaptı.
Altaylı yazısında, "Ancak ben bu durumu çok da önemsemiyorum.Hatta kim bilir belki de doğru yapıyorlardır, beklentiyi arttırmak fena fikir olmayabilir.Ama bu arada iktidarın gündemi ele geçirmesine karşı da bazı hamleler yapmaları gerekirdi. Birkaç ay öncesine kadar gündemi belirleyen taraf muhalefet iken, bu kez gündem belirleme işini iktidara kaptırdıklarını gözardı etmesinler.Dediğim gibi masa artık ilgi çekmiyor. Ama bu, çekmeyeceği anlamına da gelmiyor. Oluşturduklarını açıkladıkları yeni “Sivil” Anayasa’yı doğru düzgün bir biçimde sunabilirlerse, yeniden gündemi belirleme şansını kazanırlar. Hele hele uzun zamandır Godot’dan daha fazla beklenen adaylarını açıkladıkları anda siyaseten tüm kartlar yeniden dağıtılır. Çünkü şu anda Cumhurbaşkanlığı ile ilgili söylenen her söz, yapılan her anket, açıklanan her tercih aslında kocaman bir yalan." düşüncesini dile getirdi.
Altaylı şu ifadeleri kullandı:
"Bir yanda 20 yıldır ülkeyi iyi kötü yöneten, güçlü bir lider, diğer yanda ise bir masa var. Sonuçta lider ile masa yarışmayacak. Bir isim ile bir başka isim yarışacak. Siz hiç şöyle bir ganyan bahisi gördünüz mü! Yarışacak atlardan biri belli diğeri ise “Vallahi bizim eküriden bir at ama hangisi daha bilmiyoruz. Hatta belki bizim eküriden bile olmayabilir.”Böyle bir bahise, kim parasını önceden yatırır! Ganyan oynayabilmek için, ortada bir yarış, bir yarış olması için de koşacak en az iki yarışmacı gerek. Bir seçim olması için de, en az iki seçenek. O nedenle ben şu anda ne Erdoğan karşıtlığının yüzde 50’nin üzerinde olduğu iddiasını önemsiyorum ne de tersini söyleyenleri. Şu anda önemli olan tek şey altılı masanın hâlâ dağılmamış olması. Gerçek yarış ise her iki aday da belli olduğu gün başlar. Tabii esas olarak Yüksek Seçim Kurulu’nun da iki adayından aday olma niteliklerini kabul ettiği gün."