Gündem

Fatih Altaylı: Bu savaşın kaybedeni açıkça Türkiye!

"Avrupa’da yükselen ırkçı radikal sağ, ülkelerindeki mültecilere ‘Savaş bitti, hadi ülkenize dönün’ diyor. Dönecekleri ülke neresi? Onları da biz mi alacağız?"

11 Haziran 2024 13:18

Gazeteci Fatih Altaylı, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirdiği bugünkü yazısında, “Suriye’de savaş bitmiş. Bunu ben söylemiyorum. Esad söylüyordu. Şimdi Batılı devletler söylüyor. ABD söylüyor. Bitti. Esad kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Emevi Camii’nde namaz, Selahaddin Eyyubi’nin mezarında Fatiha öngörüsü tutmadı. Bu savaşın kaybedeni açıkça Türkiye” diye yazdı.

Dolar 2011 yılından bu yana dolar kurunun geldiği nokta ile Türkiye’nin aldığı Suriyeli göçünü hatırlatan Altaylı, “Bunların tamamı elbette sadece Suriye Savaşı karşısında Türkiye’nin aldığı yanlış tutumun eseri değil ama Türkiye’ye yönetenlerin basiretsizlik ve beceriksizliğinin, öngörü noksanlığının, dış politikayı bile bir inanç meselesi haline getirmesinin rolü büyük” ifadelerini kullandı.

Altaylı devamında da şunları kaydetti:

"Peki madem herkes Suriye’deki iç savaşın bittiğini kabul ediyor, o zaman Suriye’nin fiilen ortadan kalkmış toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi gerekmez miydi! Suriye İç Savaşı bittiyse Esad ülkesinin kuzeyinden vaz mı geçti! Esad kazandı ama ülkesinin bölünmesini kabul mü etti! Kuzeyindeki ABD işgalini ve ABD korumasındaki PKK devletini onaylayıp, Suriye’nin en verimli tarım ve su kaynaklarını buraya mı bıraktı! İdlib’i gözden çıkarıp, ülkesinin genişçe bir vilayetini radikal İslamcı gruplara mı verdi! Türkiye de buralardaki halkın önemli bir bölümünü ülkesine alarak ve burada yeni kurulacak devlet için bir tür etnik arındırmanın ürünlerini topraklarına kabul ederek bu ABD projesine destek mi veriyor!

Avrupa’da yükselen ırkçı radikal sağ, ülkelerindeki mültecilere ‘Savaş bitti, hadi ülkenize dönün’ diyor. Dönecekleri ülke neresi? Onları da biz mi alacağız? Savaş bitti ise kim kaybetti? Emevi Camii mi?”

Yazının tamamını okumak için tıklayın.


TIKLAYIN - Sosyolog Cihan Tuğal ile aşırı sağ yükselişe dair söyleşi: “Brüksel’in soğukluğuna ve yıkıcılığına karşı faşizmin sıcaklığı ve ulusal toparlayıcılığı”