HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, ABD'li rahip Andrew Brunson için okurlardan fikirlerini beyan etmesini istedi. 10 bini aşkın dönüş alan Altaylı bunlardan 4 binini seçerek anket yaptı. Buna göre Altaylı'ya ulaşan okuyucuların yüzde 97'si “İade falan edilmesin” görüşünü paylaştı.
Brunson Türkiye ile ABD arasında krize neden olmuş, iki ülke karşılıklı siyasi ve ticari yaptırımlar uygulamıştı.
Altaylı'nın "Referandum sonucu belli oldu" başlığıyla (16 Ağustos 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Amerikalı rahip tutuklu mu kalsın yoksa memleketine yollansın mı diye referandum yapılsa sonuç ne çıkar merak ediyorum” dedim iki gün önce.
Ve okurlardan talepte bulundum, “Fikrinizi bana yazın” diyerek. Maksadım bir mini referandumdu.
Aman Allahım, bizim mini referandum birden dev bir ankete dönüştü.
Her gün bana gelen bin civarında maile alışkın olan “Sistem yöneticisi” denilen şey her ne ise dün “patladı”
Açıkçası çok sevindiğimi söylemeliyim.
Muazzam interaktif bir okur.
6 bini biraz aşkın yanıt olduğunda saymaya başladım. Benim saydığım süreçte yanıtlar 10 bini aştı.
Şu anda kaç bilmiyorum.
Çünkü saymayı bıraktım.
İçinden çıkamayacağımı anladım.
Şöyle yaptım: Rastgele seçtiğim 4 bin yanıtı değerlendirdim.
Diğerlerine de hızlı bir biçimde göz atıp, farklı bir durum yaratırlar mı diye baktım.
Sonuca inanamayacaksınız ama gerçekten inanılmaz.
Yüzde 97 oranında “İade falan edilmesin” görüşü hakim.
Üstelik de benim okur kitlem öyle büyük çoğunluğu iktidar yanlısı ya da büyük çoğunluğu iktidar karşıtı kişilerden de oluşmuyormuş onu da gördüm.
Türkiye’nin makul çoğunluğu gibi ortalama bir okur kitlesi.
Genç okur sayısı da çok fazla.
Yaş aralığı 16 ila 87 arasında gelen yanıtlarda yaşını belirtenlerin iki ucu bu.
Saydığım yanıtlarda 123 kişi “Rahip verilsin” demiş.
Ancak bunların çoğunluğu da “ABD’nin rahibi bahane olarak kullandığı ortaya çıksın” diyor.
Pek azı “Çektiğimiz sıkıntıya değmez” ya da “ABD ile bir papaz yüzünden bu kadar papaz olmayalım” diyor.
Birkaçı da papaz Brunson’a pek de hoş olmayan şeyler yaptıktan sonra “Verelim” diyenler. Ki bu öneriler arasında “Sünnet” de var, başka şeyler de.
“Verilmesin” diyenlerin önemli bir bölümü “Yargı karar versin, siyaseten verilmesin” görüşünü zikrederken, küçük bir bölümü de “Asla verilmesin” diyenler.
Görülen o ki, ABD’nin tavrı ve bunun için kullandığı papaz, Türkiye’de muazzam bir “Birliktelik” sağlamış.
15 Temmuz’da oluşandan bile daha büyük bir “Milli mutabakat” olduğunu söyleyebilirim.