Fatih Belediyesi’ne ait Topkapı Sosyal Tesisleri’nin bitişiğinde bulunan, belediyenin düğün organizasyonları amacıyla kiraladığı alan için, yüzlerce yıllık tarihi surların üzerine dışarıdan da görülen bir çatı monte edip, düğün salonu açtı.
Hürriyet'ten İdris Emen'in haberine göre, Fatih Belediyesi tarafından 2015 yılında bir rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesi hazırlanarak İstanbul 2 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na sunuldu. Projeyi inceleyen kurul, 12 Mayıs 2016’da, İstanbul’un en eski yapılarından olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan tarihi surlara, ‘nitelikli portatif örtü’ sistemi kurulabileceğine karar verdi. Kurulun bu kararı üzerine, açık hava düğün ve organizasyonlarında kullanılan sur bölgesine, Fatih Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz eylül ayında yaklaşık 3 metre yüksekliğinde açılıp kapanabilen bir çatı monte edildi.
"Duvarlara temas yok"
Söz konusu açılır kapanır çatının surlara zarar vermediğini savunan Fatih Belediyesi’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Yapılan uygulamanın, sur duvarları ile hiçbir şekilde teması yoktur ve kurul kararına uygun olarak yapılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Hareketli çatının çirkin bir görüntü ortaya çıkardığını söyleyen Fatih Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi Fazıl Uğur Soylu ise, “Surların bitişiğinde bulunan sosyal tesis için inşa edilen hareketli çatıyı inceledim. Duvarlara monte edilmemiş. Ancak çirkin bir görüntü ortaya çıkmış. Surların dışından da görünüyor. Bu konuyla ilgili şikâyette bulunacağız” diye tepki gösterdi.
İstanbul surlarına yapılan hareketli çatının yüzlerce yıllık tarihi dokuyu bozduğunu savunan Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi ise konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Bu surlarda uygulanacak her proje surların kimliği göz önüne alınarak uygulanmalıdır. Surlara verilecek işlevler kültür varlığının korunmasına hizmet etmeli ve alanın bütüncül olarak algılanmasını engellememeli. Topkapı Sosyal Tesisi ise tüm bunların aksine kara surlarının bir bölümünde miras alanının kimliğiyle ilgisiz bir kullanım şekline neden olmakta, bu tarihi doku düğün ve benzeri etkinlikler için bir ‘konsept’ malzemesi olarak pazarlanmaktadır.”