Alman hükümeti, Türkiye’de idam cezasının geri getirilmesi için referandum yapılması halinde Türkiye’nin Almanya'daki diplomatik temsilciliklerinde bir halk oylamasına izin verilmeyeceğini açıklaması Alman basınında geniş yankı buldu. Ulusal gazetelerden Frankfurter Allgemeine Zeitung'un konuya ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriliyor:
"İdam cezasının reddedilmesi AB sınırlarının de ötesinde bir Avrupa projesidir. Ve burada söz konusu olan sadece Alman anayasası değil, Avrupa'nın ortak değerleri olduğu için elbette ki bu ülkede idam cezasının geri getirilmesine ilişkin bir halk oylamasına izin verilmez. Zira Almanya kendi topraklarında hiçbir yabancı ülkenin referandumuna göz yummak zorunda değil. Erdoğan'ın 'cumhurbaşkanlığı sistemi' adı verilen iktidar modeline ilişkin referanduma izin verildi. Burada temel olarak tüm devletlerin eşit olduğu prensibine saygı gösterilmiştir. Ama insan onurunun hiçe sayılması anlamına gelecek olan bir oylamanın Almanya topraklarında yeri olamaz."
Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesine ilişkin bir referanduma Alman hükümetinin izin vermeyeceğinin kesin olduğunu ve bunun içeriye de verilmiş bir sinyal anlamı taşıdığını vurgulayan Südwest Presse yorumuna şöyle devam ediyor:
"Bu tavır mülteci politikalarında karşılıklı bir bağımlılık söz konusu olsa bile Almanya'da neyin pazarlığının yapılmayacağını gösteriyor. Bu yöndeki açıklama Türkiye Cumhurbaşkanı açısından da yanlış anlamaya fırsat vermeyecek kadar açık. Erdoğan hukuku ayaklar altına alan bir devlet oluştururken Almanya’da seçme hakkı olan Türkleri basamak gibi kullanmayacak. Almanya’nın takınacağı tavır Erdoğan'ı etkiler mi bilinmez. Ama en ideal durumda tüm Avrupalı hükümetlerin ortak kararlılığı olmadan iktidar sarhoşluğu içindeki Türkiye Cumhurbaşkanı’nın kafasında sorular oluşmaz."
Nordwest-Zeitung adlı gazetenin yorumunda da Berlin'in uzun süre sessiz kaldıktan sonra nihayet Almanya topraklarında idam cezası konusunda referandum yapılamayacağını net bir biçimde açıkladığı belirtiliyor ve bu net tavrın devam etmesi gerektiği vurgulanıyor:
"Almanya'nın şimdiye kadarki genel Türkiye politikaları öylesine utandırıcı bir tablo sergilemeseydi Berlin'e bu açıklamanın ardından kutlama mesajları gönderilebilirdi. Alman hükümeti bir yandan Erdoğan'a arada bir nazik bir biçimde uyarı mesajları veriyor, diğer yandan da tam kritik anlarda Türkiye'deki rejime destek veriyor. Eğer AB bir 'değerler topluluğu' olmasını tamamen bir gösteriş düzeyine indirgemek istemiyorsa, o zaman elbette ki Ankara’daki baskı rejimi ile müzakereler derhal kesilmelidir. Burada seçim taktikleri dikkate alınarak Almanya'daki çifte pasaportlu Türk seçmene de göz dikilmemesi gerekir."
Passauer Neue Presse adlı gazete Erdoğan'ın idam cezası planına kitlelerin büyük coşku ile karşılık vermesinden sonra söz konusu referandumun büyük olasılıkla yapılacağından yola çıkılabileceğini belirtiyor. Yorumun devamında şu satırlar dikkat çekiyor:
"Alman hükümetinin bu yöndeki çizdiği kırmızı çizgi iki mesaj veriyor: Birincisi, hukuk devleti ilkelerini ayaklar altına alan Türkler arasındaki bir iç çekişmenin Almanya topraklarına taşınmasına bir kez daha izin verilemez. İkincisi, idam cezasının reddedilmesi Almanya’nın devlet anlayışının ve Avrupa değerler birliğinin bir parçasıdır. İdam cezasını yeniden getirmeyi sadece planlayanlar bile kendilerini AB üyelik perspektifinden nihai olarak dışlamış demektir. Karar Erdoğan'da ama o seçimini zaten çoktan yapmış gibi."
© Deutsche Welle Türkçe
ÇA/BD