Die Welt gazetesi NATO bünyesindeki işbirliğinin yeniden yapılandırılmasını arzulayan ABD'nin Avrupalı müttefiklerinden daha fazla fedakârlık beklediğini dile getirdiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
"ABD bloklar arası anlaşmazlığın ortadan kalkmasından beri Avrupalılara iyi niyetle savunmaya az kaynak ayırdıklarını anlatmaya çalışıyor. Bu çağrı fayda etmeyince sertleşti ve Avrupalıları iyice korkuttu. Washington Avrupalı müttefiklerine kıtanın savunulmasında en büyük payı Amerikalı vergi mükellefi ödediği müddetçe sürdürülebilir güvenlik politikasına kavuşulamayacağını açıkça dile getirmeye başladı. Münih'teki Uluslararası Güvenlik Konferansı bu mesajın alındığını gösterdi. Almanya Savunma Bakanı konferanstaki konuşmasında mesajın alındığını söyledi. Avrupa'nın öz sorumluluk prensibini kavrayabilmesi için Atlantik'in karşı yakasında kararlı bir gücün olması gerekiyordu.”
Süddeutsche Zeitung Avrupa'nın güvenliğine şu satırları ayırmış:
"Avrupa'nın güvenliği Avrupa ülkelerinin işbirliğini gerektirir. Bu işbirliği NATO bünyesinde, Avrupa Birliği olarak ya da çok uluslu bir anlaşma çerçevesinde yapılabilir. Tehdidin Avrupa'nın ortasındakilerden farklı hissedildiği ülkelerde Alman, Fransız ve Hollanda birlikleri de üslendiriliyor. Avrupa'nın doğusundaki müttefik ülkelerde NATO taburlarının üslendirilmesi son derece önemliydi. Bütün siyasi farklılıkların ötesinde Avrupa'nın kendini bölünmez güvenlik bölgesi olarak kabul etme iradesi maddi olarak da kendini gösterebilmelidir.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung Münih Güvenlik Konferansı'nın Trump yönetimine nasıl güvenilebileceği ve Avrupa'nın nasıl hareket etmesi gerektiği üzerinde duruyor:
"Trump'un güvenlik ve ekonomik politikalardaki milliyetçi ifadeleri, sağı solu belli olmayan bir muhatapla anlaşmanın kolay olmayacağını gösteriyor. Ortadoğu'da iki devletli çözümün olup olmayacağı dünyanın bu en kritik bölgelerinden birinde hayati önem taşıyor. Avrupa, ‘tek devletle de, iki devletle de olur' diyen bir ABD Başkanı ile nasıl işbirliği yapabilir? Münih'teki güvenlik konferansı on yıllar boyunca Batılı müttefiklerin tek noktaya odaklanmış ama her zaman fikir birliğinin sağlanamadığı bir istişare buluşması olmuştu. Sorulara açık yanıt getirmesi beklenen bu yılki buluşmada ise Amerikan heyetinin açıklamalarına ne kadar güvenilebileceğini kestirmek mümkün olmadı. ABD güvenilir ortak olmaktan çıkarsa, Avrupalıların savunma dahil olmak üzere kendi geleceklerine bizzat sahip çıkmaları kaçınılmaz olacaktır.”
Frankfurter Rundschau gazetesi ABD ile Avrupa arasındaki ahengin bozulmaya yüz tutmasından Trump'un sorumlu olduğu görüşünde:
"Donald Trump çılgın olmalı. Sadece hareketlerine bakıp, normal olmadığını anlamak mümkün. Gerçekleri kendilerine göre çarpıtan garip kişiliklere günlük hayatta olduğu kadar siyasette de rastlanabileceğini hepimiz biliyoruz. Şimdiye kadar Donald Trump gibi biriyle hiç karşılaşmamışız gibi davranmayalım. Nükleer savaş başlatabilecek olan düğme onun elinin altında. Bu gerçek, sahnedeki komik davranışlarını gülümsemeyle karşılamaya imkân tanımıyor. Ama hayranlıkla korku karışımı bir izlenim bırakan ilk siyasetçinin Trump olduğunu söylemek ‘yalan haberden' başka bir şey olmaz.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Ahmet Günaltay