Norveç’in başkenti Oslo’da yaşanan cami saldırısı ve Almanya’da Çevre Bakanı Schulze’nin plastik poşetleri tamamen yasaklama girişimi, Alman basınında geniş yer alıyor.Norveç'in başkenti Oslo'da bir camiye yönelik silahlı saldırı girişimi, camide bulunan bir kişinin saldırganı etkisiz hale getirmesi sayesinde can kaybı olmadan atlatıldı. Frankfurter Allgemeine Zeitung'un konuya dair yorumu şu şekilde:
"Norveç Müslümanlara yönelik ölümcül bir eylemi kıl payı atlattı. Norveç İslam Konseyi, henüz saldırıdan birkaç saat sonra yaptığı yazılı açıklamada, olayın ülkede yıllardan bu yana yayılan Müslüman nefretinin bir sonucu olduğunu ve söylemlerle eylemlerin birbirine bağlı olduğunu dile getirdi. Mücadele edilmesi gereken yer de tam burası. Oslo'da yıllardır hükümette olan partilerden biri, temkinli bir dille ifade etmek gerekirse, uzun zamandır Müslümanları eleştirerek oy toplamayı başarıyor. Kalkınma Partisi'nin yöneticileri günümüzde daha ılımlı bir dil kullansalar da sınırlar çoktan aşıldı. Zehir sistemin içine zerk olundu. Güya tutuk olan bir tartışma rahatça dile getirilebilir hale geldi. Gerçek hayatta ve internette. Sadece Norveç'te de değil. Bu durumu, biri eline pompalı tüfeği alana dek görmezden gelemeyiz."
Almanya'da Çevre Bakanı Svenja Schulze, plastik poşetlerin ülke çapında tamamen yasaklanmasını gündeme getirdi. Märkische Oderzeitung konuyu şu yorumla sayfalarına taşıyor:
"Almanya'da Sosyal Demokrat Çevre Bakanı ile CSU (Hristiyan Sosyal Birlik partisi) yönetimi, plastik poşetleri yasaklama konusunda birbiriyle yarışıyor. Böyle bir uygulama, dünyanın bir çöp yığınına dönüşme sürecini durdurabilir mi? Mikro plastik parçacıklar artık denizleri kirletmeyecek mi? Her halükarda bunlara küçük bir katkı sağlar. Böylesi bir yasağın uygulanamayacağını düşünenler ise, dünyanın küçük ülkelerinden Ruanda'ya bir göz atsın. Orada bu yasak 2006 yılından beri yürürlükte. Almanya'da ise plastik poşet tüketimi senelerdir giderek azalıyor. Bu poşetlerin ücretlendirilmesi bir anda ihtiyacı da düşürmüş oldu. Konunun ekolojik etkisi ise tartışmalı bir konu. Zira kağıt ve kumaştan poşet üretimi de çevreye zarar veriyor. Ancak ekolojik açıdan yararları ağır bassa bile, olası bir plastik poşet yasağı Almanya'da sembolik bir siyasi adım olmaktan öteye gitmez. Siyasiler için konunun çekiciliğinin sebebi ise, böyle bir uygulama kimseyi rahatsız etmeyeceği için rahatlıkla uygulanabilecek olması."
Aynı konuyu irdeleyen Hessische Niedersächsische Allgemeine gazetesi ise, hükümetin gerçekten denizlerin kirlenmesine karşı mücadelede ciddi olduğunu göstermesi için Afrika ve Asya ülkelerine çöp ihraç etmeyi durdurması gerektiğini belirtiyor:
"Yasaklar her zaman son seçenek olmalı ancak bazen biz tüketiciler, kendi iyiliğimiz için zorlanmamız gerekiyor. İnsan alışverişe giderken yanında bir torba ya da sepet götürmeye çabucak alışabilir. Geçtiğimiz yıl iki milyar plastik poşet ücretli ya da ücretsiz alınarak tüketildi. Bunların büyük çoğunluğu kısa süre sonra çöpe gidiyor. Bir gecede çevreci oluveren Markus Söder (CSU Genel Başkanı) bile böyle bir yasağa olumlu bakabilir. Eksik olan şey ise plastik atıkların Afrika ve Asya'ya ihracatının durdurulması. Büyük koalisyon böyle bir adım attığı takdirde, denizlerin kirlenmesine karşı gerçek anlamda bir şeyler yaptığını ispat edebilir."
Konuyu yorumlayan bir diğer gazete de Wiesbadener Kurier. Gazete, satış yerleri ile tüketicilerin bilinçli davranmasının önemine vurgu yapıyor:
"Lüzumsuz olan şey sadece plastik poşetler değil. Bir salatalığı ya da biberi plastik folyoya sarmak da çok gereksiz bir uygulama. Kağıt ise, onun da üretimi çevreye zarar verdiği için ancak belli durumlarda bir seçenek. Bunlarsız da olabilir. Tek kullanımlık ambalajlar ve tek kullanımlık poşetler olmadan da… Bunun için yasalara gerek yok. Bunun için daha cesur perakende satış merkezlerine ve biraz daha bilinçli tüketicilere ihtiyacımız var."
AFP,dpa / ET,BK
©Deutsche Welle Türkçe