Gündem

Fehmi Koru: Cumhurbaşkanları yanlış yapabilir ancak etrafları onlara aynı yanlışı iki kez yaptırmaz

03 Temmuz 2021 09:21

Fehmi Koru*

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen hafta Türkiye’nin Koronavirüs ile mücadelede başarılı olduğunu anlatırken aşı konusuna da değinmişti. Söyledikleri, aynı zamanda AK Parti’nin genel başkanı da olduğu için, kendisinden beklenebilecek türden, fazla yadırganmayacak şeylerdi. Ancak birdenbire şaşırtıcı bir iddiada bulundu.

Dediği şuydu:

“Bakın şu anda sevgili kardeşlerim, dünyanın değişik yerlerinde, Avrupa’nın en gelişmiş ülkeleri aşı yapıyor ya, bu aşıyı ücretli yaptırıyor biliyor musunuz? Ücret alıyor, ücret. İngiltere’de 100 sterlin gibi rakamla ücret alınıyor. Bizde böyle bir şey yok.”

İfadenin şaşırtıcı olmasının sebebi, içerdiği iddianın doğru olmayışıydı.

Avrupa’da hiçbir ülke halkına aşıyı parayla yapmıyor. İngiltere de dahil. Kendi halkını bedava aşıladığı gibi, ülkelerinde bulunan yabancı ülke vatandaşlarını da bedavaya aşılıyor Avrupa ülkeleri… ABD’de de aşı bedava.

Belli ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda yanlış bilgilendirilmiş…

Yanlışlık, o konuşmanın hemen ardından, çeşitli kişiler ve çevreler tarafından belirtildi. Muhalefet sözcüleri gerçek durumu biraz yakışıksız sayılabilecek cümlelerle açıkladıkları gibi, medyada da çeşitli yazılarla yanlışa işaret edildi.

Konu basit bir yanlış anlaşılma olarak kapatılacaktı ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün, Sakarya’da yaptığı bir konuşmada aynı yanlış bilgiyi bir kez daha tekrarladı.

Dediği şuydu:

“Bugün Avrupa’nın en gelişmiş ülkeleri dahi aşıları ücretle yapıyorlar. 50 sterlin, 100 avro. Biz halkımızdan tek kuruş almadık. Bize nasihat ettiler, ‘Ya böyle de olmaz, belli bir bedel alın’ dediler.”

İki açıklama arasında İngiltere’de aşı için alınan bedelin 100 sterlinden 50 sterline düşürülmesi gibi ufak bir fark var. Bir de, bu konunun kendisinin de bulunduğu bir ortamda konuşulduğunun işareti aynı konuşmadan alınabiliyor. Birileri -Cumhurbaşkanı çoğul ifade kullanıyor- kendisine ‘‘Bedava olmaz, bir bedel istensin’’ teklifinde bulunmuş.

Üzerinde mutlaka durulması gereken vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuz çok açık.

Cumhurbaşkanı’nın huzurunda konu tartışılırken, herhalde aşının bütçeye getirdiği yükten söz edildiği bir sırada, birden fazla kişinin ‘‘Avrupa’da ülkeler aşıyı para karşılığı yapıyor, İngiltere aşılanan kişilerden 100 Sterlin -veya 50 Sterlin- alıyor, başka ülkeler de 100 Avro’’ gibi, yanlışlığı hemen sırıtan ve konuşulduğu ortamda derhal düzeltilmesi beklenebilecek bir yanlış bilgiyi verdiği anlaşılıyor.

Yanlış bilgi kadar o bilginin derhal düzeltilmemiş olması ve Cumhurbaşkanı’nın böylesine doğru olmadığı kolayca anlaşılabilecek bir bilgiyi kamuoyuyla paylaşmasına müsaade edilmesi de vahim.

Hangisi diğerinden daha vahim, sizin takdirinize bırakıyorum.

İngiltere’de ve Avrupa’nın hemen her ülkesinde yaşayan, dolayısıyla gerçek durumun söylendiği gibi olmadığını hemencecik bilebilecek milyonlarca insanımız var. Nitekim, o ilk konuşmadan sonra o ülkelerde yaşayan pek çok insanımız, olabildiğince nazik ifadelerle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına sızan bilginin yanlış olduğunu değişik ortamlarda paylaştılar.

Dediğim gibi, konu o yönüyle muhalefetin gündemine de girdi, medyada da tartışıldı.

Peki de, aynı yanlışın dün bir kez daha tekrarlanmasına ne diyeceğiz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pek çok kişi tarafından arada düzeltilmiş yanlış bilgiyi, yanlış olduğunu bildiği halde, bir kez daha tekrarlaması herhalde mümkün değildir.

Bile bile bir yanlış birkaç gün arayla bilinçli olarak tekrarlanamaz.

Akla gelebilen makul tek açıklama, yanlış bilgi ilk kez kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra meydana gelen tartışmalardan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberdar olmamasıdır. Yazılanları okumamış, yapılan konuşmaları duymamış olmalı Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Tuhaf gelse de kabul edilebilir tek makul açıklama bu.

Okusa veya duysa, sanırım, yanlışlığı derhal ortaya çıkan bilgiyi ikinci kez kamuoyuyla paylaşmazdı.

Ancak yine de vahamet devam ediyor.

Konunun aşılamanın bütçeye getirdiği ağır yük olarak tartışıldığı bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yanlış bilgilendirdikleri anlaşılan birilerinin varlığından söz ederken, aynı ortamda bulunan ve gerçek durumdan haberdar olan başkalarının o yanlış bilgiyi düzeltmemiş olmalarını ‘vahim’ sözcüğüyle tanımlamıştım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ağzından çıkan ifadelerin yanlışlığını, konu ilk kez onun tarafından gündeme getirildiğinde kamuoyu tarafından o boyutuyla tartışıldığı ve yanlış olduğu ortaya çıktığı halde kimselerin ona bildirmemiş olması daha büyük vahamette bir olay.

Öyle sanıyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bile, İngiltere ve çeşitli Avrupa ülkelerinde aşının para karşılığı yapıldığını düşünüyor.

Gerçekler kendisine söylenmiyor mu, söylenemiyor mu, yoksa mahsus mu söylenmiyor?  

Aşı konusu böyle de, acaba tartışma yaratan başka konularda da aynı türden bir gizleme veya gerçeklerin kendisinden saklaması söz konusu olabilir mi?

Ne yalan söyleyeyim, konu üzerinde düşünürken binbir soru zihnime üşüşüyor ve hepsi de birbirinden daha rahatsız edici.

En iyisi ben bu yazıyı burada keseyim ve neden böyle yaptığımı sizin ferasetinize bırakayım.


*Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır.