Gündem

Fehmi Koru: Okuyunca "olmaz böyle şey" diyeceksiniz ama olmuş, adamlar seçimleri erteletmişler, yapıldığında da etkilemişler

20 Şubat 2023 07:21

Nijerya, Kenya, Mozambik, Tanzanya, Çad, Venezuela, Endonezya, İspanya, Kazakistan…

Dahası var.

Toplamda dünyanın 33 ülkesinde yapılmış veya halen yapılmak üzere olan başkanlık veya cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir biçimde müdahil olan bir grubun faaliyet alanına giren ülkelerden bazıları bunlar. Grubun başındaki kişi kendisini ‘Jorge’ olarak tanıtıyor. Görüşebilmek için aracılar bulup “Bizim ülkenin seçimlerini de etkiler misiniz?” sorusunu yöneltenlere kapıyı açık tutan bir şirketin başında Jorge.

Sorulduğunda şirketin merkezinin Endonezya olduğunu söylüyor Jorge ama, hem kendisi hem de şirketi bir başka ülkede.

Müşteri namzedi olarak karşılarına çıkanlara, kendisi ve iş arkadaşı olarak tanıttığı diğer iki kişiyle birlikte yürüttükleri uzun Zoom görüşmelerinde, yaptıklarını ispat için sunduğu örnekler müthiş etkileyici Jorge’un…

Arada abartılar olsa da verdiği başarı örneklerinin büyük bölümü gerçeklerle örtüşüyor.

“Müdahale ettik, seçimin zamanında yapılmasını engelledik” dediği örnek olaylarda, bunu sağlamak için verdiği bilgi ve belgeler araştırıldığında, adamın iddiasının gerçekleri yansıttığı görülüyor.

Yalnız siyasete karışmakla ve seçimleri etkilemekle de sınırlı değil Jorge’nun şirketinin faaliyetleri, birilerine karakter suikastı yapmak isteyenlere de hizmete açık. Nitekim bu yolda gerçekleştirdiği bir yıpratma faaliyetinin mağduru, sığındığı Kanada’dan ağır cezaların kendisini beklediği ülkesi ABD’ye gönderilmek üzere.

Karşısında veya yanında yer alıp yenilmesi veya başarısız olması için çaba gösterdikleri kişi veya örgütlerin kendilerinin siyasi eğilimine yakın veya uzak olmasının onlar için bir anlamı yok.

Bilinen tek motivasyonları para.

“Parayı verin, sizin ülkenin seçimine de karışalım. İstediğiniz kişinin/partinin sandıktan çıkmasını veya sandığa gömülmesini sağlayalım” diyor müstakbel müşterilerine Jorge. Onlardan istediklerini yerine getirmenin karşılığı olarak 6 milyon Euro talep ediyor.

Hikaye gibi geliyor ama öyle değil. Jorge diye kendisini tanıtan biri var gerçekten. Zoom mülakatlarında yanında yer alan iki kişi de gerçek. Dolandırıcı değil bu insanlar, şirketleri ticari alanda çalışıyor. Jorge yanında ve şirketlerinin şubelerinin bulunduğu ülkelerde 100’den fazla ‘işbilir işbitirir’ eleman çalıştırdığını söylese ve bu biraz abartılı olsa da, şirketin merkezinde 20’den fazla bilgisayar uzmanı olduğu kesin.

Alanlarında uzman bir kadrosu var şirketin.

Zoom görüşmelerinde yüzünü muhataplarından gizleyecek tedbiri alan Jorge, muhtemel müşterilerinin paralı insanlar olduğunu anlayınca, hem kendisi hem de diğer iki yöneticiyle yüz yüze görüşmeyi şirketlerinin gerçek adresinde kabul etmiş sonunda.

İsrail’de, Tel Aviv’den yaklaşık 30 km uzaktaki Modi’in kentinde.

O görüşmede ‘muhtemel müşteri’ olarak uzun süredir görüştükleri ve işi bağlamak üzere bir araya gelineceğini sandıkları kişilerin, o süre boyunca kendilerini ve yaptıklarını yakın takibe almış gazeteciler olduklarını öğrenip şaşırıyor Jorge takma isimli adam ve arkadaşları.

Dünyanın öndegelen gazeteleri ile siyasi dergilerinin mensubu gazeteciler… İngiliz Guardian, Alman Der Spiegel ile Die Zeit, Fransız Le Monde, Radio France başta olmak üzere değişik medya gruplarında çalışan merak uyandırıcı bu faaliyetin peşine düşmüş gazeteciler, İsrail’in Haaretz gazetesinden de destek almaktalar.

Endonezya, Kenya, ABD, Tanzanya ve İspanya’dan da gazeteciler araştırmaya katkıda bulunmuşlar.

Haaretz ve Guardian günlerdir bu konuyu işleyen ayrıntılı haberlerle çıkıyor.

Bir Afrika ülkesi olan Çad’ta seçim gerçekten de ertelenmiş.

Kenya’da yaptıklarını anlatırken “Çocuk oyuncağı” deyimini kullanmış Jorge. Daha ilk görüşmede, Kenya devlet başkanı William Ruto’nun sağ kolu olduğunu söylediği Farouk adlı birinin e-posta hesabını nasıl manipüle ettiklerini göstermiş. Ruto geçen yıl yapılan seçimde rakibi Raila Odinga’yı yenmiş…

Adamın e-posta hesabını Kenya cep telefonu işleticisinin sağladığı kolaylıkla ele geçirmişler. Ne zaman isteseler adamın adresi üzerinden istedikleri kişiye yanıltıcı mesajlar gönderebilmişler. Uzman elemanları, hedef seçtikleri seçim kampanyasında görevli kişilerin bilgisayarlarına erişip yanıltıcı mesajların çoğalmasını da sağlamışlar.

Müstakbel müşteri sandıkları gazetecilere eş-zamanlı bir gösteri de yapmış Jorge. Ruto’nun kampanyasını yöneten ve seçim sonrasında enerji bakanı olarak atanan birinin kişisel hesabına girip özel mesajlarını açıp muhataplerına okutmuş.

Der Spiegel dergisinin bir muhabiri, Heiner Hoffman, o görüşmede gerçek e-posta adresinden kendisine mesaj gönderilen hedef kişiye ulaşmış. Hedef kişi mesajlarına göz atınca gazetecilere canlı gösteride sunulan yanıltıcı mesajı bulmuş.

Yani, Jorge’un gösterdiği örneğin gerçek olduğu doğrulanmış.

Her iddiayı sınamış gazeteciler ve büyük çoğunluğunun doğru olduğunu görmüşler.

Seçimlere müdahale edilmiş, karakter suikastları yapılmış, gerektiğinde ortalık karıştırılmış…

İspanya’da bir ara gündeme gelmiş Katalanya’nın birlikten kopması kampanyasında da görev almış Jorge ve arkadaşlarının şirketi.

Haberlerde bu işi hangi teknik imkanları kullanarak yaptıklarının ayrıntıları da yer alıyor.

Verilen örneklerden biri, Fransız TV’sinde haber sunan birine ABD ile Rusya arasındaki çekişmeyle ilgili gerçek olmayan bir haber yaptırılmasıyla ilgili. Sahte haberi izleyicilerine aktarmış sunucu. Gazeteciler durumu kanal yönetimine açıklayınca sunucuya işten el çektirilmiş.

Kendisini ‘Jorge’ olarak tanıtan kişinin gerçek adı Tal Hanan. Haaretz 51 yaşındaki Tal Hanan’ın eski bir İsrail özel kuvvetler mensubu olduğunu ortaya çıkarmış.

Görüşmelerde yanında yer alan da onun 55 yaşındaki ağabeyi Zohar Hanan imiş. O da ülkesinin istihbarat birimlerinde çalışmış biri.

Üçüncü kişi, onlardan biraz daha yaşlı, 66 yaşında, İsrail istihbarat çevrelerinde bilinen Mashy Meidan adlı biri çıkmış. Gazeteciler para ödemeye hazır taraf olarak bir aracı vasıtasıyla geçen yılın temmuz ayında ilk onunla görüşmüşler.

Tal Hanan’ın 1999 yılında kurduğu şirketin adı ‘Demoman International’.

Haaretz gazetesi, “Çeşitli ülkelerdeki sabotaj kampanyalarının bazısı bu şirketin işi” diyor.

Konuşmalarda Türkiye’den birinin de adı geçmiş, ancak küçük bir araştırma yaptım ve o örneği hayli abartılı buldum.

Ülkemizde yakında bir seçim olacak; “Zamanında yapılsın mı yoksa ertelensin mi?” tartışmaları başladı. Böyle bir ortamda dünya medyasının gündemine giren bu konu çok ilgimi çekti.