İstanbul’da Emniyet ve MİT’in ortak operasyonuyla yakalanan ve FETÖ’nün “Türkiye İmamı” olduğu belirtilen M.Y’nin, Ankara’da açılan bir “mahrem imamlar” davasında firari sanık olduğu anlaşıldı. M.Y’nin adının, 15 Temmuz darbe girişiminden 12 gün sonra Emniyet’i arayan bir kişinin, “çöp kutusuna bıraktığını ve oradan alınmasını istediğini” söylediği sarı renkli zarf içindeki listeden çıktığı ifade edildi. Bu süreçte M.Y. için bir dava, iki soruşturma kapsamında 3 ayrı yakalama kararı çıkarılırken, M.Y’nin İstanbul’da saklandığı bilgisini ise, Ankara’daki bir operasyonda yakalanan FETÖ imamının verdiği öğrenildi.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre FETÖ’nün Türkiye İmamı M.Y., eşi G.Y. ve kızı B.Y., geçen çarşamba günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve MİT’in yürüttüğü ortak operasyon sonucu saklandığı “gaybubet evi”nde yakalandı. Eşiyle beraber kaldıkları ve başkası adına kiralanan evde, yüklü miktarda para da çıkan M.Y’nin, Ankara’da açılan “mahrem imamlar” davasında firari sanık durumunda olduğu ve bu dava kapsamında hakkında yakalama kararı bulunduğu ortaya çıktı. M.Y’nin eşi G.Y’nin de iki ayrı soruşturmadan firari olarak arandığı öğrenildi.
"Listeleri çöp kutusundan alın"
M.Y. hakkında dava açılan sürecin ise, bir ihbar ve “çöp kutusunda” bulunan bir liste üzerine başladığı anlaşıldı. Davanın iddianamesine göre, 27 Temmuz 2016 tarihinde saat 20.28’de Emniyet’i arayan bir erkek şahıs, FETÖ ile ilgili ihbarda bulunmak istediğini belirterek, “elinde çok önemli bilgilerin olduğunu, bu bilgileri kapalı bir zarf içerisinde EGM binasının alt kısmında kalan Cemal Süreya isimli parktaki çocuk kaydıraklarının karşısında, otobüs durağının arka hizasında kalan çöp bidonunun içerisine bıraktığını, bu bilgilerin detaylı bir şekilde incelenmesi sonucunda FETÖ ile alakalı çok önemli konuların çözüleceğini, gerçeklerin ortaya çıkacağını, bu bilgilerin çok önemli olmasından dolayı acele oradan alınmasının gerektiğini, can güvenliğinden endişe duyduğu için ismini vermek istemediğini” söyledi.
Polis, telefondaki ihbarcının tarif ettiği yere giderek çöp bidonunu aradı ve içerisinde sarı renkli bir zarf buldu. Zarfın içerisinden ise 11 sayfalık bir isim listesi ile yine içinde 6 sayfalık bir başka liste bulunan ikinci bir beyaz renkli zarf ve flaş bellek çıktı. Toplam 17 sayfalık listeyi araştıran polis, bu kişilerin 28’i hakkında 15 Temmuz’dan önce işlem yapıldığını, 25’inin darbe girişimiyle ilgili olarak yakalandığını, 19’unun adının ise itirafçıların beyanlarında geçtiğini tespit etti. Listedeki isimler hakkında araştırmanın tamamlanmasının ardından savcılık, 139 kişi hakkında çeşitli davalar açtı.
Eşi KPSS şüphelisi
Ortak operasyonuyla yakalanan M.Y., eşi G.Y., çocukları ve kardeşlerinin de FETÖ ile irtibatları olduğu belirtildi. 2017 tarihli iddianamede, M.Y’nin FETÖ’nün mahrem hizmetler yapılanmasında Jandarma personelinin imamlarından olduğu ve örgütün “Siyaset İmamı” Ahmet Hamdi Parlak ile irtibatlı olduğu ifade edildi. M.Y’nin, “Anadolu Yakası Büyükşehir İmamı” olarak bilinen Şükrü Yıldırır ile aynı tarihte yurt dışına çıkış kaydının bulunduğu kaydedilen iddianamede, şüphelinin FETÖ tepe yöneticileri ile de HTS kaydının olduğu vurgulandı. İddianamede, M.Y’nin eşi G.Y’nin de örgüt için kritik bir isim olduğuna dair bilgiler yer aldı. “Nurefşan” kod adını kullandığı ve örgütün Anadolu Yakası Mütevelli yapılanmasının “birinci ablası” olduğu belirtilen G.Y’nin, ayrıca soruları sızdırılan 2010 yılı KPSS soruşturmasının da şüphelileri arasında yer aldığı belirtildi.