Politika

Figen Yüksekdağ: Ya Öcalan'ı başmüzakereci olarak muhatap alacaksınız, ya da...

'Çözüm sürecinin tekrar rayına oturtulması ve diyalog kanallarının açılması için bugün hükümete bir çağrı yapacağız'

03 Kasım 2014 09:20

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Kobani’yi düşüreceklerini sanıyorlardı. Ama bakın şimdi bu uğursuz öngörülerde bulunanların bu öngörüleri yok olmuştur" dedi. Yüksekdağ, "Sayın Abdullah Öcalan’ı bir başmüzakereci olarak ve Türkiye barışının, bölge barışının lideri olarak muhatap alıp ya bu sorunu çözeceksiniz ya da kendi çözümsüzlüğünüz içinde kıvrana kıvrana yok olacaksınız. Bugün siyasi iktidar tam da bu çözümsüzlüğün getirdiği kıvranmayı yaşıyor. Ne söyleyeceğini bilemiyor, bir söylediği bir söylediğini tutmuyor" diye konuştu.

Çözüm süreci konusunda bir açıklama da Pervin Buldan'dan geldi. Buldan, çözüm sürecinin tekrar rayına oturtulması ve diyalog kanallarının açılması için bugün hükümete bir çağrı yapacaklarını söyledi.

HDP Esenler İlçe örgütünün 1. Olağan Kongresi Esenler’de bir düğün salonunda gerçekleştirildi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da kongrede yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

 "Rojava’da kazandık. Kobani’de bütün lanetli, uğursuz senaryolara rağmen, bütün uğursuz öngörülere rağmen kazandık. Kobani’nin zafer haberlerini almamız yakındır. Kobani’yi düşüreceklerini sanıyorlardı. Ama bakın şimdi bu uğursuz öngörülerde bulunanların bu öngörüleri yok olmuştur. Ayakta olan, dimdik olan ve kazanan Kobani’dir, Rojava’dır ve bizim yeni yaşam projemizdir. Halkımızın, Kürt halkının birliğini sağlama yolunda çok önemli bir adım attık. Kürt halkını birbirinden koparmaya, düşmanlaştırmaya, ayırmaya çalışan politikalar, mahkum oldu" dedi.

 

Çözüm sürecine de değindi

 

Hükümetin çözüm süreci ile ilgili olarak ne söyleyeceğini bilmediğini savunan Yüksekdağ, şöyle devam etti:

"Müzakereyi ve çözüm mücadelesini, müzakere için mücadeleyi biz size sorarak, sizden icazet almak için başlatmadık. Sizin tavrınızla da bu asla ve asla bitmeyecek. Sayın Abdullah Öcalan’ın bir başmüzakereci olarak ve Türkiye barışının, bölge barışının lideri olarak muhatap alıp ya bu sorunu çözeceksiniz ya da kendi çözümsüzlüğünüz içinde kıvrana kıvrana yok olacaksınız. Bugün siyasi iktidar tam da bu çözümsüzlüğün getirdiği kıvranmayı yaşıyor. Ne söyleyeceğini bilemiyor, bir söylediği bir söylediğini tutmuyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın rolüne soyunuyor, Başbakan ne yapacağını bilemiyor. Bakanlar zaten sadece ezberletilen replikleri tekrar ediyorlar ve belirlenmiş politikalar doğrultusunda sözler söylüyorlar. Hükümet bir siyasi iktidar niteliğini ve vasfını çoktan yitirmiş bir vaziyette. Ve bu vaziyetini saldırı politikalarıyla, baskı politikalarıyla gizlemeye çalışıyor. Kürt sorununu çözümsüzlüğe terk edeceklerini sanıyorlar. Müzakereyi sanki iki dudaklarının arasındaymış gibi bir durum olarak, bir mecburiyet olarak bize sunmaya çalışıyorlar."

 

6-8 Ekim olayları

 

6 ve 8 Ekim tarihlerinde meydana olayların nedeni olarak hükümetin çözümsüzlük politikalarını gösteren Yüksekdağ, "6-8 Ekim direnişi döneminde onlarca insanımız işte bu saldırı ve çözümsüzlük politikalarının kurbanı haline getirilmiştir. İşte bu hükümet politikalarıyla bu ölümler yaşanmıştır. Hükümet, siyasi iktidar partimizi hedef göstererek, Halkların Demokratik Partisi’ni bir siyasi linç yoluyla devre dışı bırakmaya çalışarak bu tarihsel suçundan ve ayıptan kurtulamaz. Biz siyasi iktidarı, derhal halkımız üzerinde uyguladığı baskı ve terör politikalarından vazgeçmeye, barışçıl çözümü ve müzakerenin yoluna girmeye davet ediyoruz. İzledikleri yol asla yol değildir. Halkımız demokratik direnişini sürdürmeye devam edecek" diye konuştu.